CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çok ağır konuştu o zorba gidecek
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik çok sert eleştiriler yöneltti. Kılıçdaroğlu, "O zorba gidecek, İstanbul Sözleşmesi geri gelecek, hiç kimse endişe etmesin." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konularda açıklamalar yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı çok sert sözlerle hedef alan Kılıçdaroğlu, eleştiri dozunu zaman zaman kaçırdı.
Çiftçilere esnafa ve emeklilere bol bol söz veren Kılıçdaroğlu, kokain çekerken görüntülenen eski AK Parti çalışanı Kürşat Ayvatoğlu ile ilgili "Ortaya çıkan tablo bir vurgun tablosudur. " dedi. İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan satır başları:
"Borçlar Genel Müdürlüğü kapatılacak" sözü
Sözüm sözdür, iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız işlerden biri Borçlar Genel Müdürlüğü'nü kapatmaktır. Yeter artık ya, yeter artık!
Ağır dış politika eleştirileri
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanısın, 33 şehidimiz var vuran Rusya ve sen gidiyorsun Rusya'ya Putin'in kapısında bekliyorsun. Sonra ben 'Türkiye'ye itibar kazandırdım' diyorsun. Ağrıma gidiyor. Sizde hiç karakter yok mu ya. Karaktersiz insanlar devleti yönetemezler. Hele dış politikada. Ne işin var senin Mısır ile kavga ettin kardeşim. Senin Mısır ile birlik olman gerek.
Mustafa Şentop'a tepki
Eğer, TBMM Başkanı Montrö sözleşmesinin ne anlama geldiğini, Türkiye Cumhuriyeti için ne anlama geldiğini bilmiyorsa o koltukta oturamaz. Şimdi efendim ben öyle söylemedim. Bırakın onları. Bir gece yarısı, bir kararla TBMM iradesine ipotek kondu mu, konmadı mı? Kondu. İstanbul Sözleşmesi ne oldu? Ben fesh ettim diyor. Meclis Başkanı'ndan haber var mı? TBMM'nin iradesini ipotek altına alamazsın deniyor mu? Diyemiyor. Çünkü koltuğunu o kişiye borçlu. Bir kişiye hizmet ediyor.
"O zorba gidecek"
Bir kişiye hizmet edenler 83 milyona hizmet edemezler. Bir kişiden talimat alıyorlar. Saray'ın vekilleri ile milletin vekilleri ayrıdır, biz milletin vekilleriyiz. O zorba gidecek, İstanbul Sözleşmesi geri gelecek, hiç kimse endişe etmesin.
"Emekliye 1.500 lira verilsin"
Kurban ve Ramazan Bayramı'nda emeklilere bin 500 lira veriyorum diyeceksin. Bu toplumun huzuru ve barışı için. Verir mi? Vermesini isterim. Vermezse biz vereceğiz.
"Çiftçileri kredi faizleri sıfırlanacak" vaadi
Bütün çiftçilere sözüm var pandemi döneminde tarım krediden veya bankalardan aldığınız kredilerin faizlerini sıfırlayacağız ve ana parayı da makul takside bağlayacağız. Sözümdür.
"Geleceğim ve atayacağım"
Devleti yönetenlerin devletin kurumlarına saygı duyması gerek. Muhtarlıktan ve muhtarlarından bahsediyorum. Sayın Bahçeli, 13. Olağan Büyük Kurultayı'ndan açıklama yapıyor. "Kılıçdaroğlu her muhtarlara bir özel kalem atanırsa işsizliğin biteceğini cahilce müjdelemiş" diyor. Erdoğan da, "Bay Kemal kalkmış muhtarlara özel kalem müdürü atayacağız. Eğer gelirsen atarsın." Geleceğim ve atayacağım.
Türkiye niye kıpkırmızı oldu?
Her kesimin sorunu var. Devleti yönetenler topluma örnek olmak zorundadır. Tutarlılık olması lazım. Efendim pandemi var sosyal mesafeyi koruyalım, sokağa... En tepedeki adam koro halinde söylüyorlar. Peki Türkiye niye kıpkırmızı oldu? Lebaleb kongreleri doldurdu, bir de onunla övündü. Bunlar devleti yönetiyor. Şimdi yeniden kapanma başladı. Fatura kime? Esnafa. Saray'dakilere fatura mı çıkar. Esnaf kardeşim sana sesleniyorum; beni ve ailemi biliyorsun Saray'dakileri de biliyorsun. Bütün bu tabloyu vicdanına bırakıyorum.
Borsa İstanbul'da yönetim kurulu üyelerine yüzde 33 zamma eleştiri
Bir Borsa İstanbul var malum. Onların da bir yönetim kurulu var. Onlar da maaşlarına zam yapmışlar ama asgari ücret gibi değil. Yüzde 33. Neden? Çünkü enflasyon yüzde 33. Net 24 bin lira para alıyorlar. Her ay tıkır tıkır 24 bin lira para alacaklar. Asgari ücretli 752 lira vergi öderken, Borsa İstanbul'un yönetim kurulu üyeleri beş kuruş para ödemiyorlar.
Kokainci Kürşat Ayvatoğlu tepkisi
Bir tarafta bunlar yaşanırken, bir tarafta da zevk-i sefa içinde olan AK Partili gençler var. Dünyadan habersiz bu gençler. Yukarıya bakıyorlar, herkesin keyfi yerinde. Altlarında lüks arabalar, her türlü imkan. Vurgun deseniz, yolsuzluk deseniz gırla gidiyor. Ortaya çıkan tablo bizim değerlerimizle barışık bir tablo değildir. Ortaya çıkan tablo bir vurgun tablosudur.
Bahçeli'ye yüklendi
Ülke perişan ama kendisine milliyetçiyim diyen bir partinin Genel Başkanı var. Tek gündem konusu benim. Onun tek derdi muhterem beyefendi orada nasıl kalacak? Bende altına halı olayım. Ve yine sayın Bahçeli'nin bir güne bir gün "tank-palet fabrikasını alacağım, şanlı ordumuza geri iade edeceğim" dediğini duydunuz mu?