CHP, AB'yi ne zaman konuşacak?
Taraf Gazetesi'nden Neşe
Düzel'e konuşan AB konusunda uzman Can
Buharalı, Türkiye'nin AB yolundaki en büyük
engeli açıklıyordu.
Neydi o engel?
Buharalı'yı dinleyelim:
-(...) Eğer merkez sağ ve merkez sol, yani AKP ve CHP
birlikte AB üyeliğine sahip çıkmazlarsa, Türkiye yapısal bir
değişiklik yaşayamaz. Mevcut düzenin savunucuları siyasette büyük
yer işgal etmeye devam ederler. Nitekim AB"ye üye bütün ülkelerde
merkez sol ve merkez sağ AB sürecine birlikte sahip
çıktılar.
Sağ ile solun işbirliğinden söz ediyor
Buharalı. Bizde sağ ve sol birbirini alt etmek için çırpınıyor. Bu
durumda Türkiye'nin AB üyesi olması mümkün
mü?
Mümkün tabi, mümkün de...
Kafalar karışık olunca işimiz zorlaşıyor.
-(...) Türkiye"nin çağdaşlaşma projesinin sahiplerinden
biri de CHP olmalı ama o, iki yıldır AB"yle ilgili hiç bir öneri
getirmedi. Bu, Avrupa"dan da okunuyor. Kendine sosyal demokrat
diyen partinin Türkiye'nin AB"ye üyelik meselesinde hiçbir rolünün
olmaması Avrupa'nın kafasını karıştırdı.
Neşe Düzel araya girip Buharalı'ya
soruyor:
-Kafalar nasıl karıştı?
Buharalı, Türkiye'nin kronik hastalığını
hatırlatıyor:
-O zaman Avrupalı yetkililer "Biz nasıl bir Türkiye"den biz
bahsediyoruz? Giderek muhafazakarlaşan, dini ögelerin ön plana
çıktığı bir Türkiye'den mi bahsediyoruz"
diyorlar.
Buharalı'nın sözünü ettiği Avrupalı
yetkililer haksız değil; CHP lideri için varsa, yoksa
"başörtüsü/türban" siyaseti. En iyi yaptığı bir başka şey
ise, adam harcamak!
Türkiye AB'ye girmiş, girmemiş
Baykal'ın umurunda değil.
Türkiye gerçekten pişman mı?
SONAR'ın anketi ile birlikte bir umut
ışığı yeşerdi. Bekir Coşkun daha da ileri
giderek, Türkiye'nin pişman olduğunu yazdı.
22 Temmuz seçimleri öncesinde, AK Parti'den kurtulmanın çarelerini
arayanlar da, Türkiye'nin duyduğu pişmanlığı dile
getiriyordu:
-Elimiz kırılaydı da...
Fındık mitingini
hatırlayın!
Yapılan tüm anketler, AK Parti'nin Karadeniz'de tükendiği
yönündeydi.
Ne oldu? 22 Temmuz seçimlerinde AK
Parti Karadeniz'den güçlenerek çıkmadı mı? Osman Ulugay'ın
deyişiyle 22 Temmuz seçimlerinde, "Gümbür gümbür
geliyoruz" diyenler paldır küldür yuvarlanmadı
mı?
22 Temmuz'dan ders alamayanlara, Osman
Ulugay'ın "AKP gerçeği ve laik darbe
fiyaskosu" kitabını şiddetle tavsiye ediyorum.
Bu kitap, "elinde balyozla bekleyen" AK Parti
karşıtları için müthiş bir kaynak.
Tabii ki okuma kültürü olanlara...
Cuma günü Ulugay'ın kitabındaki gerçeklerin altını
hep birlikte çizeceğiz!
Ulaştırma Bakanı Yıldırım'a
hatırlatma!
Çığlığım aynı; biz sorunlu değil
sorumlu gazeteci olmak istiyoruz. Türkiye'de
İnternet Medyası gerçeğini kimse inkar edemez!
Etmemeli...
Nisan ayında "İnternet Günleri"ni
kutlayacağız.
2007'de çok istedik yasamız olsun diye.
Olmadı,
İnternet konusunda erken uyanamayanlar, taş koydu
yolumuza. Geçen sene olmadı ama, bu sene umutluyuz,
Meclis'te olan yasa tasarısının yasalaşmasını istiyoruz.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım söz verdi:
-Bu yasa çıkacak!
Şunun şurasında bir buçuk ay
kaldı.
İnternet Günleri'ni kutlayacağımız Nisan ayına
İnternet Medyası'na verilecek güzel haberlerle
girmek istiyoruz. Az önce de belirttiğim gibi, sorunlu
değil sorumlu gazetecilik için.
Sayın Bakan'a bir buçuk
ay önceden duyurulur!