Cezayir yasaları yeniden kondu
Abone olFransa, yarım asır önce sömürgesi Cezayir’de patlak veren olayları durdurmak için çıkardığı olağanüstü hal yasasını yeniden yürürlüğe koydu.
Göçmen gençlerin isyanını yatıştıramayan Fransa, yarım asır önce
sömürgesi Cezayir’de patlak veren olayları durdurmak için çıkardığı
olağanüstü hal yasasını yeniden yürürlüğe koydu. Şiddet
görüntülerine sahne olan banliyölerde dün geceden itibaren on iki
gün sürecek sokağa çıkma yasağı ilan edilirken düzenin sağlanması
için orduya başvurulmayacağı açıklandı. Hükümetin kararı, başta
basın olmak üzere birçok kesim tarafından eleştiriliyor. Başbakanın
soğukkanlılığını kaybettiğini yazan Le Monde gazetesi, “Fransa,
elli yıl arayla banliyölerdeki gençlere dedelerine davrandığı gibi
muamele edecek.” yorumunu yaptı. Güvenlik önlemlerinin
sertleştirilmesine rağmen eylemlerine devam eden gençler, dün de
1.173 aracı ateşe verdi. Cumhurbaşkanı Jacques Chirac başkanlığında
dün toplanan bakanlar kurulunun onayıyla yürürlüğe giren olağanüstü
hal kanunu, 1955’te Cezayir’de yaşanan şiddet olaylarının önüne
geçmek için çıkarılmıştı. O dönemde Fransa’nın sömürgesi olan
Cezayir, bağımsızlık savaşı başlatmıştı. İki haftadır süren banliyö
isyanında rol alan göçmen gençlerin önemli bir kısmını Cezayir
asıllılar oluşturuyor. Kısmen uygulanacak yasaya göre şiddet
olaylarının yaşandığı banliyölerde sokağa çıkma yasağı on iki gün
boyunca sürecek. Polis bu süre boyunca istediği her yere baskın
yapabilecek ve şüpheli görülen kişileri tutuklayabilecek. Uygulama
ile ilgili “Şimdi daha etkin olma imkanımız var.” diyen İçişleri
Bakanı Sarkozy güvenliğin sağlanması için orduya başvurulmayacağını
bildirdi. Fransız Genelkurmay’ı ve Savunma Bakanlığı da
‘askerlerinin gönderilmesinin kesinlikle gündemde olmadığını’
duyurdu. Savunma Bakanlığı’ndan TF1 televizyonuna yapılan
açıklamada, ordunun sadece sıkıyönetim durumunda veya bölge
valisinin talebi üzerine güvenliğin sağlanması için
çağrılabileceği, banliyölerdeki durumun bunu gerektirmediği
belirtildi. Fransız Genelkurmayı’ndan yapılan açıklamada ise
“Devletin kendi toprakları üzerinde askerleri ve tankları harekete
geçirmesi sükunetin sağlanması için ideal değil.” denildi. Başbakan
Dominique De Villepin de 1500 yeni polisin sorunlu banliyölere
gönderileceğini açıkladı. Söz konusu yasa şimdiye kadar sadece
1984’te Fransa’nın deniz aşırı toprağı Yeni Kaledonya’da
uygulanmıştı. Le Monde’dan hükümete eleştiri Olaylarla baş edemeyen
hükümetin elli yıl önce çıkarılan bir yasayı yürürlüğe koyması
endişelere yol açtı. Fransa’nın ünlü gazetesi Le Monde olayı
manşete taşıdığı editör yazısı ile hükümeti sert bir dille
eleştirdi. Yerel yöneticilerin, kamuoyunun ve güvenlik güçlerinin
olaylar karşısında ‘örnek bir sağduyu’ gösterdiğine dikkati çeken
gazete, Başbakan Villepin’in buna rağmen bir olağanüstü hal
yasasını yürürlüğe koyduğuna değindi. Yürürlüğe konulan kanunu
yeniden uygulamanın “De Villepin’in bir devlet adamı sağduyusuna
sahip olmadığını gösteren bir tercih” olduğunu kaydetti. Yazıda,
“1955’te çıkmış bir yasayı yeniden çıkarmak banliyö gençlerine
şaşırtıcı sertlikte verilmiş bir mesajdır. Fransa, elli yıl arayla
banliyö gençlerine, büyükbabalarına davrandığı gibi davranacak.”
ifadesi yer aldı. Sokağa çıkma yasağının yeni provokasyonlara yol
açacağını ileri sürerek hükümetin kararını eleştiren Irkçılıkla
Mücadele ve Halklar Arası Kardeşlik Hareketi, Cezayir Savaşı’na
referans yapılmasının ‘şoke edici’ olduğunu açıkladı. Hükümetin
‘tamamen ölçüsüz bir yol’ seçtiğini açıklayan Yeşiller ise yasağın
hiçbir sorunu çözmeyeceğini bildirdi. Sert önlemlere rağmen göçmen
gençler dün de bin 173 arabayı yaktı. Olaylara karışan 330 kişi
tutuklanırken on iki güvenlik görevlisi de yaralandı. Olayların
başladığı Paris’te gerilim düşerken şiddet Fransa’nın başka
kentlerine taşındı.