İSTANBUL Fatih'te trafik uygulamasına kendisine para cezası kesen memurlara çığlık atan kadının bir üniversitede akademisyen olan Ö. A. olduğu ortaya çıktı. Akademisyene, seyir halinde telefon ile konuştuğu, emniyet kemeri takmadığı ve muayenesiz araçla trafiğe çıktığı için 578 lira idari para cezası kesildiği belirlendi. Herkesin gündemine oturan Ö. A ise olayın aslını anlattı meğer olanlar çok farklıymış. Fatih Ayvansaray Caddesi üzerinde geçtiğimiz 1 Kasım Perşembe günü saat 10.00 sıralarında meydana gelen olayda, cadde üzerinde uygulama yapan Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri, otomobil ile seyir halinde cep telefonu ile konuşan kadını durdurmuştu. Kendisine 'seyir halinde telefon ile konuşmak', 'emniyet kemeri takmamak' ve 'muayenesi yapılmamış araçla trafiğe çıkma' suçlarından 578 lira idari para cezası kesilen kadın sürücü, memurlara çığlık atarak tepki göstermiş, o anlar ise cep telefonu kamerasına yansımıştı. AKADEMİSYEN OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI : Özel bir üniversitede öğretim görevlisi olarak çalıştığı ortaya çıkan akademisyen Ö.A. işin aslını anlattı. kşi Sözlük'te yer alan ve kadın akademisyene ait olduğu belirtilen o savunma: -"Üniversitede gerçekleşen önemli bir toplantıya yetişmek üzere aracımı sürüyordum, bu esnada trafik polisi durmamı istedi. Ehliyet ve ruhsatı kendilerine verdiğimde ehliyetimin kırık olduğunu öne sürerek bu ehliyeti kabul etmeyeceklerini bildirdiler. -Kendilerine ehliyetimin olduğunu ve ehliyetsiz araba kullanmaktan ceza veremeyeceklerini söyledim. Önemli bir toplantıya yetişmek durumunda olduğumu belirttim. Kendileri bana herhangi bir şey söylemeden uzun bir süre beklettiler, kendimi tanıtarak, 'Sizin gibi bir çok polis öğrencim var bana saygıda kusur etmezler. Ben sizleri onlardan ayırmıyorum' dedim. -O sırada polis, 'Bana ne öğretmensen, hocaysan' dedi ve ehliyetim olmasına rağmen ehliyetsiz araba kullanmaktan ceza kesti. Uzlaşmacı bir tavırla memur olduğumu, sabit bir gelire sahip olduğumu bu cezanın hem ağır hem de lüzumsuz olduğunu söyledim. -Diğer polis cebinden çıkardığı telefonla beni videoya kaydetmeye başlayınca sinir krizi geçirdim. Ben de polis memurlarının ve polis arabasının fotoğraflarını çektim. Toplantıya gitmek üzere yola koyuldum. Aradan 1 ay geçtikten sonra video görüntülerinin basına servis edildiğini üzülerek öğrendim, hukuki olarak sürecin takipçisi olacağım."