Ceza alan komutan kızları bombaladı
Abone olMahkemenin verdiği kararın ardından, ceza alan Çetin Doğan ve Dursun Çiçek'in kızları konuştu.
Mahkemenin verdiği Balyoz Davası kararının ardından Orgeneral Çetin Doğan'ın kızı Pınar Doğan, eşi Nilgün Doğan ve Emekli albay Dursun Çiçek'in kızı İrem Çiçek önemli açıklamalarda bulundular.
"KARA BİR LEKE"
Balyoz Davasında mahkeme kararlarını açıkladı. Ağırlaştırılmış müebbet cezası alan ancak cezası 20 yıla indirilen emekli orgeneral Çetin Doğan'ın eşi Nilgün Doğan "Elimde gerekçeli karar var. Bu karar bana göre yanlız Türkiye'de değil bütün dünyada hukuk tarihine kara leke gibi düşecek" dedi.
"HUKUK HERKESE LAZIM"
"Bizim eşlerimiz müebbet hapsi hakedecek ne yaptılar" diyen Doğan, "Senelerce dağda taşta bütün sevdiklerini ihmal ederek en zor görevleri hiç yüksünmeden yaptılar küçükcük maaşlarla. Biz onların yarısı kadar sıkıntı çektik. O nedenle eşler ve çocuklar yarı asker sayılır. Biz asker eşi olarak gerçekten yıkılmadık. Çünkü böyle bir komik karar özel yetkili mahkemelere yakışırdı. Değişik bir şey beklemiyorduk. Bizi mahçup etmediler. Onun için mahkeme heyetine teşekkür ediyorum" diye konuştu.
"DENGELER DEĞİŞEBİLİR, ONU DÜŞÜNSÜNLER"
"Hukuk herkese lazım" diyen Doğan, "Yarın bütün dengeler değişir erkler değişir başka yerlere gelirsek ne olacak onu düşünsünler. Hukuk herkese lazım. Karşıya bir sürü mahkeme salonu yapıyorlar. Bir gün oraya kendilerinin düşmeyeceği garantisi var mı Türkiye'de? Bir kere sadece Balyoz davsında 350 kişi diğer askeri yargılamalarda onun yarısı kadar Ergenekon'dan da bir o kadar. Binlerce insan şu Silivri'de ömür çürütüyor. Bunlar ülkenin düzgün insanları. Onları kalktılar bu karanlık köşelere esir ettiler. Ne uğruna Türkiye'yi ne duruma getirdiler" şeklinde konuştu.
"DELİLLERİ BİLE İNCELEMEDİLER"
Doğan'ın kızı Pınar Doğan ise şunları söyledi:
"Adli hukuki bir yargılama, söz konusu değildi mahkeme salonunda. Biz bunu duruşmalar başladıktan sonra bunu anlamıştık. Mahkeme bütün sahtecilikleri ortaya koyan delilleri incelemeyi reddetti, delilleri bile sanıklara geç zamanda verdi. Biz bunun gerçek yargılama olmadığını biliyorduk. Mahkemeden bir ceza çıkacağını biliyorduk. Özür dilerim mahkeme diyorum ama orada bir araya gelen topluluk diyeyim. Gerçeğin ortaya çıkmasını isteyen mahkemenin davranışlarından tamamen uzak bir tutum içerisindeydi mahkeme. "Bu balyoz mahkemesine adını veren balyoz belgelerinin olduğu cd'lerin sahte olduğu Türkiye'den Almanya'dan kişiler tarafından belirlendi. Mahkeme "hayır" dedi. Bu cd'lerin üzerindeki yazılar bile sahte. "Lütfen bunu inceletin" dedik. Mahkeme "hayır" dedi.
"Biliyorsunuz teşebbüs var, niçin teşebbüste kalmış. Çünkü Aytaç Yalman bunu önlemiş, iddianamede böyle yazıyor. Onun ifadesi bile alınmadı. Sanıklar, "Lütfen, Yalman'ı çağırın ifadesini alın" dedi, ama mahkeme "hayır" dedi."Sahte belgeleri üreten çete ve insan grubuyla iş birliği yapıyor durumuna düştü mahkeme. Mahkeme üyeleri tarihe çok kötü şekilde geçecekler. Herkesin başı dik. Burada şu anda üzülmesi gereken böyle bir kararın altına imza atabilmiş o insanlar grubudur."
"SABIRLA DEVAM EDECEĞİZ"
16 yıl hapis cezası alan emekli Albay Dursun Çiçek'in avukat kızı İrem Çiçek ise "Sadece müvekkilim olan babam değil bir çok sanık bunların içinde. Sıkıntılarını daha sert vuran oldu. Zaten karardan emin olan çok büyük bir çoğunluk olduğu için çünkü burada adaletsizlikten emin olanlar daha sabırlı duranlar oldu. Ama hepsinin söylediği bir cümle vardı. Biz haklıyız ve mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz. Sabırla devam edeceğiz" diye konuştu.
"Bu insanların hayatıyla oynamak bu kadar kolay değil" diyen Çiçek, ailelerinin "Sizde sabırlı olun" diyerek kendilerine seslendiğini söyledi. Çiçek şöyle devam etti :
Önünüzde ucu bucağı belli olmayan bir adaletsizlik çuvalına girmişsiniz. Durmadan sesiniz kesiliyor. Her geçen gün üzerinizdeki baskılar artıyor.Talepler, konuşmalar kaldırıldı. Mikrofonlar kapatılıyor. Men cezası veriliyor. Bu Silivri mahkemesi öyle bir hal aldı ki biz hukuku adalet hakkı tanımayız burası ayrı özerk bir mahkeme... Hakikaten ayrı ve özerk bir mahkeme kurdular ama 2012 yılında Türk yargı sisteminin getirildiği bu durum içler acısı. bir hukukçu olarak bu tablonun içinde yer almaktan zul duyuyorum. Bazı sanıklar savunmalarını yapmadılar.
DURUŞMAYA GİRMEDİK ÇÜNKÜ..
Biz avukatlar duruşmalara girmedik. Girmememizin sebebi de çok açıktı. Delilleri toplamadınız bilirkişi raporu almadınız. Aytaç Yalman ve Hilmi Özkök hani bu darbeyi engellemişti. Onlar bu davanın en temel delili. Fakat bunu bile yapmadınız. Dolayısıyla biz girmiyoruz dedik. Bazıları savunma yapmadı. Bazıları savunma yaptı. Savunma yapanlar iyi halden yararlandı. Yapmayanlar hakkında herhangi bir indirim kararı olmadı. Mahkeme burada iyi niyetli olmadığını ortaya çıkardı. Çünkü kimseyi savunma yapmaya zorlayamazsınız. Bunu da iyi hal kötü hal diye ayıramazsınız. 3 yıldır bu Silivri toplama kampının içindeyim. İlk geldiğimde böyle değildi. Benim saygı duyduğum yargıçların bu durumunu görünce umudum olduğunu söyleyemeyeceğim.