Ceylan Özgül kimdir aslen nereli Adnan Hoca'dan nasıl kaçtı?

Adnan Oktar'ın ayağında terlik ve pijamalarla kaçan kediciklerinden Ceylan Özgül kamuoyunun gündemine oturdu. Adnan Oktar ve tayfasını sarsan firar sonrasında Ceylan Özgül merak konusu oldu. Adnan Hoca'nın gözde kedicikleri arasında yer alan Ceylan Özgül iyi eğitimli bir analist.

Instagram hesabından yansıyan görüntülerinde tipik bir kedicik profili çizen Ceylan Özgül, İstanbul Üniversitesi mezunu. 27.08.1980 doğumlu olan Ceylan Özgül 38 yaşında. Uğur Kolejini bitiren Ceylan Özgül refah seviyesi yüksek bir aileden geliyor. Babası elektrik mühendisi olan Ceylan Özgül, aslen Balıkesirli ve Ayvalık ilçesi Altınova nüfusuna kayıtlı.

BABASINI ŞİKAYET ETMİŞ

2007 yılında elektrik mühendisi olarak İstanbul’da yaşayan babası Feridun Özgül, kızını Adnan Oktar örgütünden kurtarmayı denemiş. Kızını alan baba Ceylan Özgül'ü memleketi Balıkesir Ayvalık‘a götürülmüş. Ancak Ceylan Özgül babasıyla ilgili "beni zorla alıkoyuyor" şikayetinde bulunmuş. Reşit olduğu için de baba Fenidun Özgül tutuksuz yargılanmış.

Ceylan Özgül aradan geçen 10 yıl sonra babasının dediğine geldi ve kendi isteği ile Adnan Oktar'dan kaçtı. Adnan Oktar ile birlikte lüks bir hayat yaşayan Ceylan Özgül bu süreçte hiçbirşey yapmamış. Her işi onun yerine halledilen Ceylan Özgül, yeni Türk lirasını bile kaçtıktan sonra ilk kez gördüğünü söylüyor. Bu da Adnan Oktar'ın kediciklerine lüks hayat yaşatsa da kaçmalarından korktuğundan olsa gerek ellerine para vermediğini gösteriyor.

Ceylan Özgül'ün Adnan Oktar ile birlikte yaşarken geçirdiği değişimlerin bir örneği.

Ceylan Özgül kaçtı mı? Bu görüntülerdeki tarihe dikkat

ADNAN HOCA'DAN KAÇAN BİR KIZIN ANLATTIKLARI

Ceylan Özgül gibi Kübra Yelkenci de Adnan Oktar'ın eski kediciklerinden biriydi. Ağabeyinin yardımıyla Adnan Oktar cenahından ayrılan Kübra Yelkenci anlattıkları ile Adnan Hoca ve grubunun nasıl “mürit” kazandığını ve sonrasında yaşananları açıkça ortaya koyuyor. Bilgi Üniversitesi Psikoloji bölümü mezunu Kübra, internette chat’te tanıştığı ve dışarda görüşmeye başladığı yakışıklı gencin kendisini Adnan Oktar ile tanıştırmasını şöyle anlatıyor:

ADNAN OKTAR ONAY VERİYOR : Sık sık çıkmaya başladık. Birkaç hafta sonra beni Adnan Hoca’yla tanıştırdı. Hoca bana onay verdi ve her hafta yanına götürülmemi istedi. Orada bir genç kızın ya da genç bir erkeğin isteyebileceği herşey var. Hayır demek mümkün değil. Yakışıklı adamlar, çok güzel kızlar, para, lüks bir yaşam. Herkesin yapısına, mesleğine göre bir görevi var. Herkes bir işle meşgul.

HAYATININ SONUNA KADAR SANA BAKACAĞIZ SÖZÜ : Bu arada dini telkin yapılıyor. Gruptakileri dünyadan soyutluyorlar ve kendi içlerine çekiyorlar. Dışardaki erkeklere bakmıyorsun bile. Herşeyden soyutlanıp asker haline geliyorsun. İlk olarak itaat ezberletiliyor. İçeride mutlusun, iffetlisin, hayatının sonuna kadar sana bakacağız sözü veriliyor. Dışarda herşey kötü pis... ’Cemaatten çıkarsan münafıksın’ diyorlar. ’Başına kötü şeyler gelir’ diye tehdit ediyorlar.

2 VAKİT 2 REKAT NAMAZ KILINIYOR : Dinde aşırı titizlik gösteriyorlar. Namaz vakitlerini hiç kaçırmıyorlar. Namazları 2 rekat ve iki vakit, sabah ve akşam kolaylaştırılmış vaziyette kılıyorlar.

DIŞARDA KOMÜNİST KARILARI GİBİ İÇERDE SAHABE GİBİ : Adnan Hoca ’Bana yakın ailenizden uzak olacaksınız. Senin geçmişin yok, cemaatle doğdun, burada yeni bir kişisin. Sadece cemaattekiler cennete gidecek. Ayrılanlar cehenneme gidecek. Bana ölüp de gelin, burası cennetle cehennem arasındaki Araf’ telkinlerini sürekli tekrarlıyor, biz de inanıyorduk. Bize ’dışarda komünist karılar gibi yaşayacaksınız, içerde sahabeler gibi olacaksınız’ diye konuşuyordu..”