Çevresel faktörlere dikkat! Obeziteyi tetikliyor
Abone olDr. Emine Güllüelli, çoçuklarda obezitenin ileriki yaşlarda diyabete, kalp damar hastalıklarına ve kansere zemin hazırlayabileceğine dikkat çekerek, beslenmenin bu konuda büyük rol oynadığını vurguladı.
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Öğretim Üyesi Dr. Emine
Güllüelli yaptığı açıklamada, obezitenin, genel anlamıyla vücut yer
kütlesi oranının artması olduğunu belirterek, obezitenin özellikle
gelişmiş ülkelerde yoğunluk gösterdiğini ancak, gelişmemiş
ülkelerde de bir sağlık sorunu olduğunu söyledi.
Güllüelli: “Anne karnındaki bebek, annenin doğru beslenmesinden etkileniyor”
Beslenme çok önemli olduğunu söyleyen Dr. Emine Güllüelli
açıklamalarına şöyle devam etti: Güllüelli, “Bu beslenme anne
karnında beslenmeden başlıyor. Çünkü hayatın ilk bin günü diye bir
konsept var. Hayatın ilk bin gününde ki doğru beslenme, ilerde ki
yaşamın sağlıklı temellerini oluşturuyor. Bu süre zarfında doğru ve
dengeli beslenilmesi gerekiyor. Anne karnında ki çocuk, annenin
doğru beslenmesinden etkileniyor. Çocuk doğduktan sonra ki ilk 6 ay
anne sütü çok önemlidir. Su da dahil olmak üzere, sadece anne sütü
verilmesi gerekiyor. Altı aydan sonra da 2 yıla kadar anne sütü
hala devam ediyorsa karışık beslenme ile anne sütü devam etmeli”
dedi.
Çocuklarda obezite boy ve kilo oranı ile belirlendiğini söyleyen
Güllüelli, buhun da diyabete, kalp damar hastalıklarına ve kansere
zemin hazırlayabileceğini söyledi.
“Bir yaşına kadar, tuz ve şekere başlanmamalı”
Obezite teşhisi konulmadan, çocuklarımızı doğru beslemeliyiz.
Örneğin bir yaşına kadar tuz ve şekere başlanmaması gerektiğini
ifade eden Dr. Emine Güllüelli, “Bir yaşından sonra da aşırısı
zarardır. Onun dışında fast food, kola ve cips gibi yiyecekler
çocuklarımız için çok zararlıdır. Bunlarda mutlaka katkı maddeleri
vardır ve şeker oranları çok yüksektir. Okul yıllarında çocuklar
birçok şeye toplumdan alışıyor. Okullarda bu tür sağlıksız
yiyeceklerin satılmaması gerekiyor. Bu konuda da bizim çok
çalışmamız oldu. İlkokullarda gerçekten kola, cips büyük oranda
satılmıyor. Ama maalesef ortaokul ve liselerde satılmaya devam
ediliyor. Bunlar gözden geçirilmeli ve denetlemeler
sıkılaştırılmalı. Ailelere de bu konuda büyük görev düşüyor ve
aileler bu tür ürünleri çocuklarıyla tanıştırmamalı.”
“Çocuk, kahvaltı yapmadan okula gönderilmemeli”
Açıklamalarına devam eden Güllüelli, “Çocuk kahvaltı yapmadan okula gönderilmemeli. Kahvaltı çocuğun hem algısını arttırıyor, hem de iyi bir kahvaltı iyi bir günü organize ediyor. Bu çocuğun obez olmadan önce yapılması gereken uygulamalardır. Bütün dünyanın kabul ettiği akdeniz diyeti var. Zeytinyağı, balık, bol sebze, bol meyve biz çocuğumuza bunları önermeliyiz ve teşvik etmeliyiz” dedi.
“Fiziksel aktivitede çok önemli”
Obezitede genetik nedenler ile ortaya çıkan bir hastalık olarak görüldüğünü söyleyen Güllüelli, “Günümüzde çevresel faktörler daha ağırlık kazanıyor. Bilinçli olup bu şekilde davranmak gerekir ve çocuklarımızın beslenmesinde, et, süt, yumurta, sebze ve meyve grubu yiyecekler kullanarak spor yapmalarını sağlamalıyız. Obezitenin önemli bir nedeni de hareketsizliktir. Toplum olarak aslında biz çok hareketsiziz. Çocuklarımızda öyle aktivite yok. Artık dışarıda oyunlar yok. Yani beslenmenin yanında fiziksel aktivitede çok önemli. Çocuklar mutlaka bir spor faaliyetinde bulunmalı. Çocukluk ve erişkinlikte mutlaka 30 dakika bir yürüyüş öneriyoruz” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.