Çevik Bir'in Başbakan'la ilişkisi ne?
Abone olAbdüllatif Şener', Başbakan Erdoğan hakkında ortaya attığı iddialarla yeniden gündeme bomba gibi düşecek.
Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener'in
sürpriz bir şekilde Erbakan Hoca görüşmesi gündeme oturdu. Bu
görüşmenin ardından vatan gazetesinden Mine Şenocaklı'ya konuşan
Şener, Başbakan Erdoğan hakkında ortaya attığı iddialarla yeniden
gündeme bomba gibi düşecek. Şener "Bakın bakalım 28 Şubat’ın
mimarlarından Çevik Bir Paşa, Başbakan’a yakın hangi şirketlerde
danışmanlık yapıyor? Hükümet ve Başbakan’la ilişkisi ne?" diyerek
kafaları karıştırdı. İşte Abdüllatif Şener'in o röportajından satır
başları...
...Mesela, “Geçici 15. Madde yürürlükten kaldırılıyor. 1980
darbecileri yargılanacak” diyor Başbakan. Geçici 15. Madde
yürürlükten kaldırıldığında 12 Eylül’deki müdahaleler,
müdahaleciler yargılanabilecek mi? Hayır. Bu bir sembolik
düzenleme. Bunun dışında somut bir şeyin ortaya çıkması söz konusu
değil. Ben bu söylediklerimle iktidarın bu pakete verdiği önemin
olmayışını anlatmaya çalışıyorum. Şimdi buna karşılık çok da garip
şeyler var.
27 Nisan e-bildirisi var mesela. Bunun bir askeri müdahale anlamı
taşıdığını hükümet kabul etmiştir. Karşı bir açıklama yapmıştır.
Öyleyse 27 Nisan’la niye yüzleşmiyorsunuz? Üstelik “27
Nisan e-bildirisini ben yazdım” diyen Büyükanıt’a madalyalar
takıyor, altına zırhlı araçlar veriyor Başbakan. İyi
geçiniyor, işbirliği halinde. Askerlerle arasında problem var gibi
görünse de... Veya yakın dönemde yapılan ve hukuki
sonuçları da olabilecek 28 Şubat süreci... 28 Şubat’ın bir
postmodern darbe olduğu konusunda genel bir mutabakat var. Niye 28
Şubat’la yüzleşmiyor bu hükümet? Çünkü hukuken sonuç
alınabilecek bir süreç. Hatta başka bir şey söyleyeyim, Başbakan 28
Şubat’la ittifak, işbirliği halindedir.
* Nasıl?
Gelişmelere baktığınız zaman süreçler bunu doğruluyor. 28
Şubat’ın en fazla bilinen isimlerinden biri Çevik Bir Paşa şu anda
nerede, ne iş yapıyor, hükümet ve Başbakan’la ilişkisi ne?
Başbakan’a yakın bazı firmalarda danışmanlık yapıyor mu, yapmıyor
mu? Veya 28 Şubat’ta Sincan’da tankları yürüten bir
askerin şimdi çok hızlı bir şekilde terfi etmiş olmasını neye
bağlıyorsunuz?
Önce Birinci Ordu Komutanlığı’na, arkasından Kara
Kuvvetleri Komutanlığı’na atanmıştır bu YAŞ sürecinde. Bu neyin
nesi? Ve bazı çevreler ‘Evet, bu YAŞ kararlarına Başbakan
damgasını vurdu’ diyor. Nasıl bir ilişkidir bu o zaman?
* Siz o bahsettiğiniz dönemde Erdoğan’la birlikte
çalışıyordunuz... İşbirliği içinde derken o zamandan ipuçları var
mıydı bunun?
O gün yaşanan süreçler, asker ve hükümet ilişkileri ben
bıraktıktan sonra başka bir kulvara girdi. Bu kulvarda Türkiye
demokratikleşiyor diyenler var. Ben de diyorum ki ne
değişiyor? Bir kavga var, Türkiye savruluyor. Ben şunu
kastediyorum, ikide bir askerin içinde olduğu garip operasyonlar
oluyor. İşte Balyoz davası...
YAŞ kararları öncesinde bir-iki subay hakkında tutuklama
kararı verildi, arkasından hepsi kaldırıldı. Veya Ergenekon
sürecinde yaşananlar... Daha sonra Iğsız Paşa’nın tam da terfisi
öncesinde olanlar... Bütün bunlar asker-hükümet
ilişkilerinde bir yerlere konuluyor. Ben de diyorum ki, hükümet 12
Eylül’ü yargılanamaz hale getiren geçici 15. Madde’yi
değiştiriyorum derken kamuoyunu yanıltıyor. Sadece bu
Anayasa paketiyle değil kamuoyunu yanıltması, aynı zamanda bu
asker-hükümet ilişkilerinde Türkiye’nin demokratikleştiği gibi bir
izlenim verilmeye çalışılıyor ama ben ortaya çıkan tabloya
baktığımda başka bir şey görüyorum. 27 Nisan
e-bildirgesini yayınlayanlarla bu yakın işbirliğiniz nereden
geliyor? Bunca yaşanan sürece rağmen...
Veya 28 Şubat sürecinin aktörleriyle ilişkiniz nedir? Bu yakınlık
nereden geliyor? Yani “Biz geçici 15. Madde’yi kaldırıyoruz. 12
Eylül Anayasası’nı hazırlayan o dönemki darbecilerden hesap
soracağız” deyip kamuoyunu yanıltmayın.