Çevik Bir Paşa'ya ağır ithamlar
Abone olVural Savaş, açtığı davalar, iddianamelerinde kullandığı üslup ve sert çıkışlarıyla dikkat çekmişti. Şimdi ise Çevik Bir hakkında söylediği sözlerle gündeme oturdu.
Yargıtay’dan emekli olduktan sonra Anayasa Mahkemesi eski
Başkanı Yekta Güngör Özden’le kısa bir politika deneyimi geçirdi.
Umduğunu bulamayınca kendini kitaplara verdi. Şimdilerde fuarlarda
okuyucularına imza dağıtan Vural Savaş, 28 Şubat sürecinden
Çakıcı-MİT-Yargıtay tartışmasına kadar birçok konuda Zaman’a ilginç
açıklamalar yaptı. Eski Başsavcı’nın veryansın ettiği isimlerin
başında emekli Orgeneral Çevik Bir geliyor. Savaş, tarihe
postmodern darbe olarak geçen 28 Şubat’ın en önemli aktörlerinden
Çevik Bir için, “O ne Atatürkçü ne de vatansever.” diyor. Bir’in 28
Şubat’tan sonra ABD yanlısı bir politika izlemesini kıyasıya
eleştirirken, sanıldığının aksine o dönemde hiçbir zaman yan yana
gelip görüşmediklerini belirtiyor. Dönemin Genelkurmay Başkanı
İsmail Hakkı Karadayı’ya ise ‘Saygı duyduğum nadir paşalardan
biridir.’ sözleriyle övgü gönderiyor. En son 2001’de Bodrum’da
görüşmüşler. Karadayı’nın Atatürkçülüğünden ve samimiyetinden
emekli Başsavcı’nın hiç şüphesi yok. Vural Savaş, 28 Şubat
sürecinde birlikte hareket ettiği Anayasa Mahkemesi eski Başkanı
Yekta Güngör Özden ile artık aynı safta durmadığının altını
çizerken, “Merhabamız var; ama onunla aynı platformda hareket
etmem.” diyor. Alınan kararların hayata geçirilmesi bakımından
‘postmodern darbe’nin son derece başarısız olduğunu düşünen eski
Başsavcı, söz konusu kararları askerlerin almadığı görüşünde de
ısrarlı. 28 Şubat’tan sonra DYP, ANAP, DSP gibi partilerin
erimesini ise ‘IMF’ye teslim olmalarına’ bağlıyor. Yargıtay eski
Başsavcısı Vural Savaş’ın akıllarda kalan en önemli davalarından
birisini Refah Partisi’nin kapatılması oluşturuyor. Hazırladığı
iddianamede partinin lideri Necmettin Erbakan için yaptığı ‘vampir,
habis ur’ gibi benzetmeler hukuk çevrelerinden bile tepki görmüştü.
Şimdilerde ‘Başbakan, Tayyip Erdoğan değil de keşke Erbakan
olsaydı.’ diyecek kadar hocaya olumlu bakıyor. Vural Savaş’ın bu
sözlerinin altında yatan ise ‘ulusalcılık’. Erbakan’ın ‘hem
ulusalcı hem de antiemperyalist’ olduğunu düşünüyor. RP’yi
kapattığı için pişmanlık duymadığını vurgularken konuyu HADEP’in
kapatılması davasına getiriyor: “RP ile ilgili davayı açtığım gün
bunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi onaylar dedim. Ama HADEP’i
onaylamaz. Çünkü Türkiye’yi bölmek Avrupa siyasetidir.” Solcuların
birleşmesini istemiyorum Vural Savaş, siyasi, sosyal ve ekonomik
tüm olaylara ‘ulusalcılık’ çerçevesinden bakıyor. Hatta solcuların
birleşmesine bile bu yüzden karşı çıkıyor: “Solcuların hepsi
emperyalizm ve AB ayaklarına çok takılmış kişiler. Mühim olan
Atatürkçülerin birleşmesidir.” diyen emekli Başsavcı, Türkiye’deki
bütün sağcı, solcu, ülkücü ve liberal insanların milli konularda
aynı platformda bulunması gerektiğini savunuyor: “Ulusalcılar
seçimlerde ittifak etsin. Mümkün olduğu kadar geniş cephe
oluştursunlar. Başka türlü emperyalizmle mücadele başarıya
ulaşmaz.” Leyna Zana ve arkadaşlarının kuracağı partiyi ‘dış
güçlerin bir planı’ olarak gören Vural Savaş, bu tezini,
“Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu’nun raporu ile Zana’nın
parti kurmasının aynı günlere denk gelmesi tesadüf değil.”
sözleriyle ispatlıyor. ‘Çakıcı isteseydi görüşürdüm’ TÜYAP fuarında
kitaplarını imzalayan Vural Savaş, Yargıtay Başkanı Eraslan
Özkaya’ya da sahip çıktı. Yargıtay’ın ‘mafya ve MİT’le birlikte
üçlü bir sacayağı oluşturduğu’ iddialarını değerlendiren Savaş,
“Eraslan Özkaya ve yargı, Çakıcı olayında sınavdan geçmiştir.”
dedi. Kendisinin de başsavcı iken davalarla ilgili görüşmeler
yaptığını hatırlatarak ekledi: “Çakıcı benimle görüşmek isteseydi
ve vaktim müsait olsaydı onunla görüşürdüm. Ne olacak efendim.
Belki bir bilgi verecek, kimseye anlatmadığı bir şeyi anlatacak.
Dedikodulardan ve birilerine merhaba demekten korkan insanlar cesur
kararlar veremez.” Dünyanın her tarafında yargı mensuplarını
etkilemeye çalışan insanların olduğunu ifade eden eski Başsavcı,
Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun Özkaya hakkında ceza ve disiplin
soruşturması açmamasını doğru buldu. Vural Savaş, çıkan sonucu, “Bu
durum yargının ne kadar sağlam çalıştığının delilidir.” sözleriyle
yorumladı. Kaynak: Zaman Gazetesi