Cevdet Yılmaz teröre ateş püskürdü!
Abone olBaşbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Dağlıca'da ve Iğdır'da yaşanan terör olaylarına değindi.
Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, katıldığı 6’ıncı İstanbul
Finans Zirvesi’ndeki konuşmasında, Dağlıca ve bugün Iğdır’da
yaşanan terör saldırılarına değindi. Yılmaz, “Terörü yapanları ve
arkasında duranları buna destek olanları lanetliyorum” dedi.
Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bu yıl 6’ıncısı düzenlenen
İstanbul Finans Zirvesine katıldı. Açılış konuşmasını yapan Yılmaz,
“Dağlıca’da yaşanan elim hadiseden dolayı şehitlerimize
Allah'tan rahmet, ailelerine ve TSK’ya başsağlığı diliyorum. Aynı
şekilde bugün Iğdır’dan acı bir haber aldık, detaylarını henüz
bilemiyoruz ama Iğdır’da yaşanan hadiseden dolayı da, bir kez daha
taziyelerimi ifade etmek istiyorum, sabır diliyorum. Aynı şekilde
terörü yapanları ve arkasında duranları buna destek olanları da
lanetliyorum” diye konuştu.
Terör gibi hadiselerin sadece doğrudan zarar vermekle kalmadığını,
ülkenin huzurunu bozduğunu anlatan Yılmaz, şunları söyledi:
"Özellikle geldikleri bölgenin huzurunu bozarak büyük
insani maliyetlere yol açıyorlar. Terörün bir doğrudan maliyeti ki
onu ölçmek mümkün değil, her şeyden önce can kaybının değerini
ölçmek mümkün değil. Bir de dolaylı yoldan var. Terör demokrasiye,
özgürlüklere, insanların yaşam kalitesine bir tehdittir. Diğer
taraftan terör ekonomi, kalkınma için bir tehdittir. Terörün
gerçekleştiği bölgeler maalesef ekonomik açıdan da büyük bir darbe
almış oluyor. Turizm hareketlerinden yatırımlara, ticarete
birçok konuda özellikle Doğu ve Güneydoğu’da bunun bedelini orada
yaşayan insanlarımız katlanmak durumunda kalıyor. Terörü
lanetliyorum.”
Başbakan Yardımcısı Yılmaz, demokrasi ve ekonomi açısından bir
düşman olan teröre hep birlikte karşı çıkılması gerektiğinin altını
çizerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülke içinde siyasi görüşümüz ne
olursa olsun, birlik ve beraberlik içinde topyekün teröre karşı
çıkmak zorundayız. Terörle kararlı bir şekilde bütün boyutlarıyla
mücadele etmek durumundayız. Bir taraftan güvenlik güçlerimizle
diğer taraftan toplum olarak bütün bir siyaset kurumu olarak sivil
toplumu, medyası, akademik ve iş dünyasıyla bütün kesimlerle
terörün karşısında durmalıyız.”
Terörün bir amacı olduğunu ifade eden Yılmaz, "O da birlik,
beraberlik ve huzurumuzu bozmak ile gelişimize darbe vurmaktır.
Buna karşı biz duygularımızla değil, aklımızla daha çok hareket
etmek durumundayız. Terörün bu tuzağına düşmeden birliğimizi ve
beraberliğimizi, kardeşliğimizi daha da pekiştirerek teröre hak
ettiği cevabı vermeliyiz. Kararlı, sabırlı ve çok yönlü bir şekilde
terörle mücadeleye devam etmeliyiz. Hükümet olarak da bu
kararlılığımızı her fırsatta ifade ediyoruz. Tabi bu mücadele
sadece ülkelerin mücadelesiyle değil, uluslararası bir mücadeleyi
de gerektiriyor. Terörün aynı zamanda uluslararası bir sorun
olduğunu da iyi tespit etmemiz gerekiyor. Gerek bölgesel gerek
küresel ölçekte terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin de son
derece önemli olduğunun altını çizmek istiyorum. Gerekçesi ne
olursa olsun ister bir etnik, inanç, ideolojik bir gerekçe ile
yapılsın, kim yaparsa yapsın kime karşı yapılırsa yapılsın terörün
karşısında ilkesel olarak durmak durumundayız. Burada dünyada da
çok daha güçlü bir dayanışmaya ihtiyacımız var. Bugün ki dayanışma
düzeyinin yeterli olduğunu söylemek mümkün değil" diye konuştu.