Çetinden orduya çok ağır sözler

İNTERNETHABER

90’ıncı Kuruluş Yıldönümü’nde ünlü yönetmen Sinan Çetin Meclis'teydi. Organizasyonun sunuculuğunu yapıyordu. Mikrofonu eline aldı ve “Biz kendi ülkemize bomba atıyoruz. Kendi çocuklarımızı öldürüyoruz. ”dedi. Ortalık buz kesti... Salon bir an sessizliğe büründü. Herkes yutkundu. O devam etti: "Ölenlerin üzerinden TC kimliği çıkıyor. Bitsin artık bu savaş"

Sinan Çetin nihayetinde savaşın bitmesini istiyordu ama düşüncelerini o kadar açıkça ve sansüre uğratmadan söylemişti ki herkesi şoke etmişti.

Ardından Mehmet Ali Şahin mikrofona geçti ve Çetin'in sözlerine yanıt verdi: "Üzerlerinden hangi ülkenin kimliği çıkarsa çıksın, ülke bütünlüğüne kast edenlere karşı cevap veririz"

DÜŞMAN İÇERDE OLMAZ

Ünlü yönetmen aslında ne demek istediğini akşam Can Dündar'ın Can'lı Gaste programında anlatmaya çalıştı...

Çetin sözlerine "Ben gaf yaptığıma inanmıyorum" diyerek başladı ve düşüncelerini bir kez daha tekrarladı: Biz kendi topraklarımızı bombaladık, kendi vatandaşlarımızla dövüşüyoruz. Bunu kimseye anlatamıyoruz. Bunun bitmesi için parlamentonun bir şey yapması lazım... Düşman içerde olmaz, dışarda olur. İçerideki vatandaşın adı suçlu vatandaş olur. Bununla da adliye uğraşır. Yargı uğraşır."

ORDU 20 SENEDİR 5 BİN ÇOCUKLA BAŞEDEMEDİ, BIRAKSIN ARTIK

Politikanın kalbi Ankara'da bir sanatçı duyarlılığıyla konuşan Çetin yine sansürsüz konuşmaya devam ediyordu. Bu kez de orduyu kızdıracak şu sözleri söyledi:

"Ordumuz bu işle 20 senedir uğraşıyor. Gidip 5 bin tane çocukla başedemiyor sonuçta. Bu resim düzenli büyük orduların başaramayacağı bir iş olarak ortaya çıkıyor sonuçta... Ordumuz sınırlarına geçer ve biz de bu meseleyi adli ve iktisadi tedbirlerle çözebiliriz. Bu çözülmediği zaman ülkede can yanacak ve para gidecek. Bu kadar basit bir konuşma neden olay oldu anlamadım..."

BOMBALARA HARCANAN PARALARLA ORASI NEW YORK YAPILIR

Oysa Çetin kendisine göre çok net bir istekte bulunmuştu:

"Ben savaş bitsin dedim. Onlar da milletin vekilleri ya... El kaldırsınlar istedim. Derler ki 'savaş bitecek. Ordumuz sınırlarına çekilecek. Bu bir adli meseledir. Oraya emniyet kuvvetleri gidecek, meseleyi çözecek. İktisaden de orası geliştirilecek. Çünkü 400 milyar dolarla iki Şikago, bir Paris, bir New York, bir Viyana falan yapılabilir yani... Van Gölü'nün kenarında bir New York olduğunu düşünsene... Orada işsizlik falan da olmaz... Oraya atılan her bomba büyük para..."

PARLAMENTONUN KAPISINI KAPATIRSANIZ DAĞIN KAPISINI AÇARSINIZ

Çetin Meclis'teyken BDP'lilerle de konuştuğunu söyledi. "Sonrada tesadüfen kapatılan partinin önünden geçerken onlara merhaba dedim. Yeni isimlerini bilmiyorum. Parlamentonun kapısını kapatırsanız, dağın kapısını açarsınız... Bu insanların kendilerini seslendirmesini engellerseniz, sizin kendinizi savunacak balkonunuz kalmaz. Nerede konuşacaksınız."

MUHALEFET DE DESTEKLEMELİ

Çetin'in muhalefetten de istekleri vardı:

"Sayın Deniz Baykal benim çok sevdiğim bir insandır. Çok da iyi kalplidir. Ben o insanların ölmesini istediğine inanmıyorum. Deniz Baykal kadar iyi kallpli bir insan savaş devam etsin diyor. Ya da Devlet Bahçeli... Bu durumun devam etmesini mi istiyorlar...

Muhalefet dediğin şey "iktidar ne diyorsa onların tersini söyleyeceğiz" demek değildir. Diyebilirler ki bu bir memleket meselesidir. İktidarın demokratik açılımına destek oluyoruz. Bu kanın durmasını istiyoruz. Ak Parti'yi destekliyorum deseler oy kazanırlar. Ben oyumu onlara veririm."

BAŞBAKANLA DA GÖRÜŞMÜŞ

Siyasete girmeyi düşünmediğini söyleyen Çetin başbakanla da on onbeş dakika görüştüğünü söyledi. Konuşmanın içeriğinden bahsetmedi ama "ilk defa içimde bir umut doğdu. Gizli odalar açılıyor, ülkede her şey açık, seçik hale geliyor. Umutlandım... Bu ülkede iyi şeyler olacak" dedi.

BANA DA SORUŞTURMA AÇARLAR

Can Dündar Çetin'e "Daha önce Bülent Ersoy ve Hülya Avşar kürt sorunuyla ilgili konuştu. İkisi de soruşturmaya uğradı." diyerek kendine de bir soruşturma açılacağını hatırlattı.

Çetin'in bu hatırlatmaya cevabı sakindi: "Valla biz de gideceğiz herhalde"