Çetin Emeç Özel Ödülü verildi
Abone olTGC Başarı Ödülleri kapsamında bu yıl ilk kez verilen, “Çetin Emeç Özel Ödülü”ne, Gazeteci Abdurrahman Şimşek layık görüldü.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başarı Ödülleri kapsamında bu
yıl ilk kez verilen, “Çetin Emeç Özel Ödülü”ne, Gazeteci
Abdurrahman Şimşek layık görüldü. Abdurrahman Şimşek'e ödülü, TGC
Başkanı Orhan Erinç ve Çetin Emeç'in eşi Bilge Emeç tarafından
verildi.
Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonunda düzenlenen ‘Çetin Emeç
Özel Ödülü ve Anma Töreni’nde konuşan TGC Başkanı Orhan Erinç,
Çetin Emeç’i 14 Şubat 1957 günü tanıdığını, kendisinin o gün Son
Posta Gazetesi’nde gazeteciliğe başladığını belirtti. Çetin Emeç’i
anlamak için babası Selim Ragıp Bey’i tanımak gerektiğini kaydeden
Erinç, “Selim Ragıp Bey 1930’ların sonu 40’larda hapis yatan
gazeteci büyüklerden biridir. Son Posta Gazetesi’nin Demokrat
Partililiği köşe yazılarıyla sınırlıydı. Haber olarak ne varsa,
İsmet İnönü de bir yerde konuşmuşsa, onun haberi de manşet ikiye
bölünerek girerdi” dedi.
Stajyer olarak başladığı Son Posta Gazetesi’nde istihbarat şefliği
yaptığını vurgulayan Erinç, Selim Ragıp Bey’in gazetenin yayını ile
ilgili herhangi bir uyarıda bulunduğunu hatırlamadığını anlattı.
Babasının portresinin, Çetin Emeç’in gazeteciliği niçin bir yaşam
biçimi olarak seçtiğini, ödün vermeden uyguladığını ve gözünü
daldan budaktan sakınmadığını anlattığını kaydeden Erinç, sözlerine
şöyle devam etti:
“Kendimi Selim Ragıp Bey’in gazetesinde başlamış bir gazeteci
olarak, şanslı gazetecilerden biri olarak kabul ediyorum. Çetin Bey
köşe yazarlığına 1960 sonunda başlamıştı. Gazeteciliğinin sadece
yazı işleriyle sınırlı olduğunu söylemek de bana biraz sınırlı
geliyor. 27 Mayıs 1960 sonrasında Emeç Ailesi’nin gelirlerine
ambargo konulmuştu, baba milletvekili olduğunu için. Çetin Bey 1967
yılının 8 Eylül’üne kadar gazetenin yayın hayatının sürdürmesini
sağlayan önemli bir yöneticidir, kendisine Türk basını olarak çok
şey borçluyuz. Gazeteci Çetin Emeç ölmemiştir ve bizlerle birlikte
yaşamaktadır. Bize yine yol göstermektedir.”
İlk kez verilen Çetin Emeç Özel Ödülü’nü alan Gazeteci Abdurrahman
Şimşek yaptığı konuşmada, “İlk kez ödül alıyorum. Böyle bir ödülü
almak gerçekten çok güzel bir duygu. Sırasıyla Abdi İpekçi, Çetin
Emeç ve Uğur Mumcu’nun yolundan gitmeye çalışacağım” dedi.
Anma törenine ailesi, yakınları ve sevenleri katıldı
Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu’nda düzenlenen anma
törenine Çetin Emeç’in eşi Bilge Emeç, oğlu Mehmet Emeç, kızı
Mehveş Emeç, torunu Selin Birol, Hüket İpekçi İzet, İnan Kıraç,
Semahat Arsel, Doğan Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Aydın
Doğan'ın eşi Sema Doğan, Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı
Vuslat Doğan Sabancı, Uğur Dündar, Hüsamettin Cindoruk, Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Orhan Ayhan, Nail Güreli,
Erdoğan Karakoyunlu ile yakın dostları katıldı.
Babamı sizlerde gördüm
Babasının fikirlerinin hiç tanımadığı insanlarda filizlendiğini
farkettiğini belirten Mehmet Emeç, “Bugün bu salonda bu
koridorlarda çok yakın insanların konuşmalarını dinledim. Babamı
yıllarca beraber çalıştığı insanların gözlerinde gördüm. Çetin
Emeç’i kendisi yapan bütün öğeler sizlerde saklı. Bunca güzel kalbe
bakıp iyi ki ülkeme dönme kararı almışım. Demokrasi şehitlerini
anlatmak sizlere düşüyor. ne kadar kutsal bir görev bu. Bana
tekrardan babamı yaşattığınız ve tekrardan babamı hatırlattığınız
için teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Mehveş Emeç: “7 Martlarda konser olmasın
dedim”
Acısını hafifletmek için yapılan telkinlerin işe yaramadığının
zaman içinde görüldüğünü vurgulayan Mehveş Emeç, duygusal
konuşmasını güçlükle yaptı. 7 Martlarda konser olmasın dediğini
vurgulayan Mehveş Emeç, sözlerine şöyle devam etti:
“Babamsız geçen bunca yıl, babamla geçirdiğimiz yıllardan daha
fazla. Nüket İpekçi, ‘Hazırlıklı ol. Bu acı hiç dinmeyecek
duvarlara bakıp babanın gözlerini göreceksin’ demişti. Allah
hepimize kuvvet versin. Ocak ayı babam gideli 3 yıl olmuş.
Konserden eve döndüm ağlıyorum, keşke babam bu başarıma tanık
olsaydı diye. O akşam Uğur Mumcu haberini almıştım. Elbette bir gün
bu düğüm çözülecek ve biz bunu yaşarken göreceğiz.”
Çetin Emeç’in torunu Selin Birkol da “Onu tanımasam bile çok
sevdim. Onunla ilgili rüyalar görüyorum, toplantılara katılıyor.
Keşke yanımızda olsaydı. O çok iyi bir gazeteci, onu çok seviyorum”
dedi.
Dündar: “Öğrencisi ve yoldaşıydım”
Star Haber Grup Başkanı Uğur Dündar, Çetin Emeç ile aynı katta
oturan bir öğrencisi, bir yoldaşı ve kaderdaşı olarak burada
bulunduğunu dile getirerek, tek kanallı tv döneminde mesleğini bir
daha yapmamayı göze alıp TV’den ayrıldığını, bu sırada kendisini
kucaklayan insanın da Çetin Emeç olduğunu ifade etti. Dündar,
Emeç’in tetikçilerin sıktığı kurşunlara hedef olduğunu ve bir film
karesi gibi o güzel insanın karesinin dondurulduğunu söyledi.
Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç da, Emeç’in lisede 1
dönem önünde olan bir ağabeyi olduğunu belirterek, Emeç’in okulda
saygı duyulan takdir gören bir genç olduğunu da kaydetti. Kıraç,
vakfın kurucularından olan Emeç’in lisenin ve üniversitenin bugünkü
halini görseydi mutlu olacağını da ifade ederek, “Çetin bugün
olsaydı basının bu haline üzülürdü. Türkiye’ye çok kızardı. Bizlere
kızardı, Türkiyeyi bilerek veya bilmeyerek gruplara ayırıyoruz. Çok
yanlışlık yapıyoruz. Eğer gazetesine devam etmiş olsaydı, bugünkü
kalitenin çıtası üstünde gazetecilik yapardı. Örnek olurdu. Çok
kıymetli bir Türk çocuğunu, gazeteciyi yanlış bir şekilde
kaybettik. Onu unutmayacağız” dedi.
Çetin Emeç’in sınıf ve sıra arkadaşı Erdoğan Karakoyunlu da, Çetin
Emeç’in karanlık bir listede yer aldığını, aynı listede yer alan
diğer bir kurbanın da yine bu liseden yetişmiş olan Abdi İpekçi
olduğunu belirterek, Emeç’in, herkese güven veren bir dost olduğunu
da sözlerine ekledi.
Törende Mine Özbek ve Arena ekibinin hazırladığı Çetin Emeç’in
hayatı ve dünya görüşünün anlatıldığı film katılanlara izletildi.
Filmde Emeç’in çalışma arkadaşlarının, yakın dostlarının
ropörtajları olduğu gözlendi.