Çetin Doğan'dan üç bilirkişiye balyoz
Abone olBalyoz darbe planın baş mimarı olduğu iddiasıyla yargılanan Çetin Doğan, karşı atağa geçti.
''Balyoz Planı'' davası sanıkları arasında bulunan eski
1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, soruşturma sırasında
tutuklanmasına gerekçe gösterilen TÜBİTAK raporunu hazırlayan 3
bilirkişi aleyhine toplam 60 bin TL'lik manevi tazminat davası
açtı.
Doğan'ın avukatları Hüseyin Ersöz ve Celal Ülgen tarafından TÜBİTAK
bilirkişileri Erdem Alparslan, Tahsin Türköz ve Hayretdin Bahşi
aleyhinde hazırlanan ve her bilirkişiden 20 biner TL olmak üzere
toplam 60 bin TL manevi tazminat talebini içeren dava dilekçesi,
İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere Kartal Asliye
Hukuk Mahkemesine sunuldu.
Avukat Ersöz'ün, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada,
müvekkili Çetin Doğan'ın tutuklanmasına ve tutukluluk halinin
devamına gerekçe olarak gösterilen başlıca dokümanın 19 Şubat
tarihli TÜBİTAK raporu olduğu kaydedildi.
Savcılık makamının sorgusunda da dosya kapsamında bulunan söz
konusu bilirkişi raporunun temel alındığı ve Doğan hakkında
suçlamada bulunurken de bu rapordan yararlandığı savunulan
açıklamada, şöyle denildi:
DİJİTAL VERİ İNCELEMESİNDE İHMAL
İDDİASI
''Daha soruşturmanın başlangıç aşamasında Savcılık Makamının ve
Nöbetçi Mahkemenin davalılar tarafından hazırlanan söz konusu
TÜBİTAK raporuna atfettikleri önem ve güvenilirliği konusundaki
sahip oldukları izlenim, müvekkilimizin yaklaşık 4 aylık bir süre
özgürlüğünden yoksun bırakılması sonucunu doğurmuştur. Oysaki 19
Şubat 2010 tarihli raporu hazırlayanlar dijital veri inceleme
konusunda ihmal göstermiş ve bu konuda ya yeterli bilgiye sahip
olmadan ya da maddi gerçeğin ortaya koyulması için yeterli bilgiye
raporlarında kasten yer vermeyerek suç işlemişlerdir. Her iki
durumda da TCK'nın 257. maddesindeki suçun oluştuğunu kabul etmek
gerekmektedir. Bu konu ile ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.''
Açıklamada, Bilgisayar Tahkikat Kurumu, Cyber Diligence, Askeri
Bilirkişi raporları ve TÜBİTAK UEKAE'nin 16 Haziran tarihli
raporlarında bilirkişilerin gösterdikleri ihmalin gözler önüne
serildiği iddia edildi.