Çetin Altan cenaze töreni unutulmaz olay
Abone olÇetin Altan için bugün veda günü. 88 yaşında ölen Çetin Altan'ın cenazesi Teşvikiye Camii'nden kaldırılıyor. Çetin Altan geride acı ve başarıyla yoğrulmuş müthiş bir yaşam öyküsü bıraktı.
Türk basın ve edebiyat dünyası bir büyük ustaya Çetin
Altan'a bugün veda ediyor. Çetin Altan'ın cenaze töreni Teşvikiye
Camii'nden kalkıyor.
Çetin Altan için ilk tören bu sabah yıllarca köşe yazarlığı yaptığı Milliyet Gazetesi önünde yapıldı. Cenaze töreninde tabutunun başında oğulları Ahmet ve Mehmet Altan ile kızı vardı.
ÇETİN ALTAN'IN MECLİS'TE YEDİĞİ DAYAK
88 yaşında hayata veda eden Çetin Altan geride müthiş bir yaşam öyküsü bıraktı. Çetin Altan'a veda ederken onun hayatındaki unutulmaz anlardan kesitler derletik.
"Dönemin İçişleri Bakanı Faruk Sükan kürsüde konuşurken, Çetin Altan'a "Sen Nazım'a büyük şair demedin mi..." diye haykırdığında, Çetin Altan, "Evet şimdi de söylüyorum, Nazım Hikmet büyük şairdir" cevabını vermişti. İktidardaki Adalet Partisi'nin bir kısım milletvekili üzerine saldırmış ve onu linç etmeye kalkışmışlardı. Altan, ağır yaralanmıştı.(19 Şubat 1968)
BENİ GÖRÜNCE HORTLAK GÖRMÜŞ GİBİ OLDULAR
Çetin Altan yıllar sonra, dayağın devamını şöyle anlatmıştı: "Bir santimetre beyaz etim yoktu, ama başımı saklamıştım bir banyo yaptım, yazımı da yazdım, ertesi gün çıktım geldim. Üç aya kalkamaz, kemikleri kırıldı diye konuşuyorlarmış, beni görünce hortlak görmüş gibi oldular."
ÇETİN ALTAN'IN SON SÖZLERİ
Çetin Altan dönemin ruhuhu yansıtan anıları, tarihe gönderme yapan araştırmaları, oyunları, romanları, köşe yazılarıyla bir kuşağın gözdesi olmuş en parlak yazarlardan biriydi. Onun öyle tiryakileri vardı ki gazete değiştirdiğinde okur da gazete değiştirirdi.
Son sözlerinden birisi şu olmuştu: "Hayallerinizden, ümitlerinizden, mücadelenizden vazgeçmeyin."
88. yaş gününde, kendi geçmişini, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu şöyle özetlemişti: "Artık anlaşılıyor ki ülkeme demokrasinin geldiğini göremeden ayrılacağım bu dünyadan.
Torunlarımıza bırakmayı hayal ettiğimiz ülke bu değildi. Gene de bir hayal kırıklığı yaşamıyorum. Menzil-i maksuda ulaşılamasa da çok yol katettik. Bir ömür, sadece amaca ulaşmak için harcanmaz. O amaca doğru atılacak bir iki adıma yardımcı olmak için de harcanır."
ÇETİN ALTAN'IN EKRANDAKİ SON SÖYLEŞİSİ
Çetin Altan ekranlarda çokça görünen biri değildi. En son 82 yaşındayken NTV'de yayınlanan Yazı İşleri programına konuk olmuştu. O söyleşiden flaş bölümler şöyleydi;
82 YIL YAŞAYACAĞIM AKLIMA GELMEZDİ
BİRİLERİ DANGALAK DEMESİN
"Yazı dediğin, 100 sene sonra birileri baktığı zaman sana “dangalak” demesin diye özeniyle yazılır. Belki senin karizman ona uygun değildir ama özenin yeter. Çünkü Cervantes de var değil mi, Don Kişot’u yazmış, yarattığı tip kendinden daha ünlü. Sen de o işe özenmişsin, karizman yetmese bile, o kadar dehan falan olmasa bile bir özenin yetmez mi?
YATILI OKUL GÜNLERİ
Benim ilk imzam ilkokul 4. sınıfta Afacan dergisinde çıktı. “Aydede” diye bir şiir yazmıştım. Müzik hocası da ilkokulda bana şiir yazmıştı. “Çetin Altan şair ruhlu bir çocuk, parmağıyla sayar durur üç, dört, beş, altı, yedi buçuk, Tanrı versin ona mesut yolculuk.” Annem ve babam, beni 8 yaşında bıraktı okula. Ailem Ankara’daydı, babam bürokrattı. Yatılı okula cumartesi ve pazar günleri de kimse gelmiyordu bana; ben boynu bükük bakıyordum geceleri deniz kıyısında bir yatılı okulda. O zaman insan, farkına varmadan yavaş yavaş oyalayacak, “Ben de varım bu dünyada” demek için yazıya eğiliyor.
KOLOMB MUTLU OLSA OKYANUSA AÇILIR MIYDI?
BENDEN BABA OLUR MU?
Ben baba falan değilim, arkadaşlarıyım onların. Benden baba olur
mu? Bir de babalar mahveder çocuklarının hayatlarını. Büyüklerimin
sözünü dinleseydim burada sizinle zor konuşurdum 82 yaşında.
Babamla ben ölüm yatağında barıştım. Babam benim serseri olduğumu,
viskici olduğumu, meyhaneden çıkmadığımı söylerdi, maalesef çok
ziyan etti kendini.