’’Cesur olmak zorundayız’’

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Alçakların şerefsizlerin cesareti kadar namusluların cesaretleri olmazsa o zaman kaybederiz. Biz hukuk için...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Alçakların şerefsizlerin cesareti kadar namusluların cesaretleri olmazsa o zaman kaybederiz. Biz hukuk içinde kalmak, ağır başlı olmak ama aynı zamanda da cesur olmak zorundayız" dedi.

BAŞBAKAN’DAN YILBAŞI MESAJI
Erdoğan, partisinin Kızılcahamam’da düzenlenen 21. İstişare ve Değerlendirme kampının kapanışında konuştu. Kendilerine oy vermeyenlerin de hukukunu savunmak için kendi aralarında istişarelerini artırarak sürdüreceklerini belirten Erdoğan, "Yarın hicri yılbaşını kutlayacağız. Hicri 1435 yılına girerken bu yeni yılın milletimiz ülkemiz ve İslam coğrafyası için hayırlara vesilesi olması, özellikle mazlumlar için hicretin kapılarını aralamasını diliyorum. Miladi 680 yılında, hicri 10 muharrem 61 yılında Hazreti Hüseyin önce susuzluğa mahkum edilmiş ardından o mübarek insan hazreti peygamberin arşın küpelerinden biri olarak vasıflandırdığı Hazreti Hüseyin ve ailesi şehit edilmişti. Kardeşine kasteden herkes aziz Hazreti Hüseyin’in aziz hatırasını çiğnemiştir" dedi.

’’SANDIK NAMUSTUR’’
Dünyanın her ülkesinde sandığın namus olduğunu belirten Erdoğan, "Ama egemen güçlerin benim istediğim yer namustur demeleri bize yol çizmemelidir. Bugün 11. yılımızın yıldönümü. Hamdolsun işte o gün göreve geldik, merkez bankamızın rezervi 27.5 milyar dolardı. Şimdi 134 milyar dolara yükseldi. Nereden nereye? Şu anda IMF’ye borcumuz yok. Tam aksine 5 milyar dolar borç vermek üzere imza attık. 11’nci yıl dönümü vesilesiyle bu harekete gönül omuz vermiş tüm kardeşlerimi tebrik ediyorum. Ebediyete uğurladığımız kardeşlerime Allahtan rahmet diliyorum. Ailelerine sabırlar niyaz ediyorum. 3 Kasım seçimlerinin 11’nci yıl dönümünde 30 Mart seçimlerine hazırlanıyoruz. Genel başkan yardımcılarımızdan bakanlarımıza, kadın kollarından gençlik kollarına, her kademedeki kardeşimin yol arkadaşımın buraya dikkatini çekmek istiyorum. Biz 3 Kasım 2002’de milletin emanetini omuzladık. Biz menzile varmakla mükellef değiliz. Ama menzile giden yolda çok ama çok dikkatli olmak, o sancağı da çok iyi kavramak zorundayız. En küçük bir rehavet en küçük bir gevşeme Türkiye’nin eski Türkiye’ye rücu etmesine sebep olabilir" dedi.

’’NAMUSLULARIN CESARETİ OLMAZSA KAYBEDERİZ’’
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Onların görevi yakıp yıkmak, bizim görevimiz ise daha fazlasını yapmak. Onlar kışkırtmada o kadar yürekliyse, biz birleştirmede o kadar yürekli olmak zorundayız. Alçakların şerefsizlerin cesareti kadar namusluların cesaretleri olmazsa o zaman kaybederiz. Onların omuzlarında milletin emaneti yok. Milletin sancağı yok. Biz hem sorumlu olmak, hem de elimizdeki sancağı muhafaza etmek hem de onlardan daha cüretkar olup saldırılarına göğüs görmek zorundayız. Onlar teröre taşa molotofa yağmacılığa başvursa bile biz hukuk içinde kalmak, ağır başlı olmak ama aynı zamanda da cesur olmak zorundayız. Vurarak olmaz. Hatta defansta kalarak olmaz, biz ofansif olacağız".
(İHA)

Günün Önemli Haberleri