Cerrahpaşa'da ilk gönüllü aşılama yapıldı! 400 kişide denenecek
Abone olKovid-19 Faz 3, gönüllü aşılamaları İstanbul'da ilk kez yapılıyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde hasta bakıcı olan Asım Baştürk gönüllü olarak ilk aşıyı oldu.
Çin’de görülen ilk vakadan sonra corona virüs dünyada
yaklaşık 1 milyon kişinin ölümüne neden oldu. Uzmanlar corona
virüsten korunmak için kesin çözümün aşı olduğunu
söylerken Türkiye de Çin’de geliştirilen corona virüs aşısının
çalışmalarında yer alıyor.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ndeki aşılama çalışması Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen, Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak'ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Asım Baştürk gönüllü olarak ilk aşıyı oldu
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde hasta bakıcı olan Asım Baştürk gönüllü
olarak ilk aşıyı oldu.
Aşı öncesi açıklama yapan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Sait Gönen, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi için önemli günlerden bir
olduğunu belirterek, "Pandeminin başlangıcı Mart ayından bu yana
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne 335 bin hasta gelmiş bunlardan 27 bin
tanesi kovid nedeniyle müracaat etmiş ve 75 bin test yapmışız bu
süreçte. Ve bu mücadele diğer hastanelerde ve dünyada olduğu gibi
Cerrahpaşa'da da devam ediyor. Bugün bu mücadelenin bir farklı
penceresi, bir farklı cephesi, pandemi ile mücadelede umudumuzu
yeşerten aşı çalışmalarıyla ilgili Çin menşeili çalışmaların faz 3
aşamasına başlıyoruz" dedi.
"FAZ 3 birilacın ya da aşının geliştirilmesinde önemli
bir aşamadır''
Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Fehmi Tabak ise, "Pandeminin aşağı yukarı 10. ayına
girmek üzereyiz. Böyle bir pandemi 100 yılda olabilecek bir
pandemiyi maalesef tüm dünya olarak yaşıyoruz. Ekonomik olarak,
insanlık olarak geldiğimiz nokta, pandeminin getirdiği nokta
ortada. Böyle bir pandeminin sonlanabilmesi için iki şey lazım. Bir
tanesi sürü bağışıklığı denilen toplumdaki koruyucu antikor
seviyelerinin veya hastalığı geçirme oranının yüzde 50'lerin
üzerine çıkması lazım. Şu ana kadar 30 milyon civarında
kişiye tanı konulduğunu biliyoruz, maalesef 1 milyonun
üzerinde de kayıp var tüm dünyada. Bu 30 milyonu dünya nüfusuyla
orantılandığımız zaman yüzde 0.5'in bile enfekte olmadığını
görüyoruz. Bu sürü bağışıklığı için 8-10 yıl gerekecek. Buna ne
dünyanın tahammülü var, ne insanlığın tahammülü var. ikinci oyun
değiştirici olay aşılamadır. Aşı çalışmaları hemen başlar başlamaz
tabi ki olayı kontrol altına alamayacak ama hızlı bir şekilde bu
çalışmaların sonucu da umarım çok iyi gider ve etkinliği
gösterilirse, Aralık-Ocak ayı gibi tüm dünyada yavaş yavaş
aşılamaların başladığı bir döneme gireceğiz. Aşı çalışmaları
gerçekten umut vadeden çalışmalar. Gerçekten şu anda dünyada 230'un
üzerinde aşı çalışması devam etmekte. Bunların 30 civarı klinik
öncesi ve klik çalışmaları geçmiş durumdadır. Ve 11 aşıda bugün
Cerrahpaşa olarak başlayacağımız faz 3 safhasına erişmiştir. Faz 3
bir ilacın ya da aşının geliştirilmesinde önemli bir aşamadır.
Çünkü faz 1 ve 2'deki az sayıdaki insanlarda nispeten tolere
edilebilecek yan etkileri olduğu görülüp ve etkinliği de
gösterildiği için faz 3 dediğimiz üçüncü dönem çalışmaları başlar"
diye konuştu.
"Koruyucu antikorlarında oluştuğu
görülmüştür''
Prof. Dr. Tabak, üçüncü dönem çalışmaları konusunda ise, "Üçüncü
dönem çalışmaların dünyanın farklı yerlerinde, çok daha farklı
ırklardaki kişilerde bu çalışmalar devam eder. Daha nadir bir yan
etkiyi acaba yakalayabilir miyiz ve etkinliği acaba faz 1 ve faz
2'de gösterildiği gibi midir diye bu çalışmalar olur. Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi olarak bugün Çin menşeili aşının Türkiye'deki 25
merkezle beraber çalışmalarına başlıyoruz. Cerrahpaşa olarak
hazırlıklarımızı bitirdik. Genellikle kabul edilen, eğer bu aşılama
çalışmaları sonrasında yüzde 50 bir etkinlik varsa o aşı onay alır
anlamına gelmektedir. Aşıdan umutlu muyuz? Evet. Hastalarımızın
yüzde 97-98'i iyileşmekte. İmmün sistem işi kontrol altına almakta.
Zaten yüzde 80'i ufak tefek bulgularla geçirmekte. İmmün sistemin
onlarda çok daha etkin çalıştığını görmekteyiz ve 10. gün civarında
yakınmaların sürdüğü bulaştırıcılık ortadan kalkmakta. Burada da
immün sistem önemli. Dünyada 30 milyon civarından kişinin enfekte
olduğunu biliyoruz, çok az sayıda ihmal edilebilecek şekilde
birincisini hafifi geçirenler ikinci kez bir hastalığa
yakalanmakta. Bu da ihmal edilebilir ölçülerde, henüz daha tam
veriler çıkmamakta. Yani immün sistemin oluşturduğu koruyucu
antikorlar bu işi gerçekleştirmekte. İşte aşı ile de arzulanan
hedef aynı olayı gerçekleştirmektedir. Umutlu olmamızı sağlayan
özelliklerden biri aşı çalışmalarında faz 1 ve faz 2 başarılı bir
şekilde geçilmiştir ve faz 3'e erişilmiştir. Yan etkiler her aşıda
olabilecek yan etkilerdir. Koruyucu antikorlarında oluştuğu
görülmüştür. Bu çalışmalar ülkemizde ve tüm dünyada hatta 2021'e
sarkacak şekilde devam edecektir. Umudumuz bizim ve tüm dünyanın bu
çalışmaları bir an evvel bitirip gönüllerimizdeki etkinliğini
gösterip tüm dünyanın bu pandemi belasından bir an evvel
kurtulmasıdır" şeklinde konuştu.
"Daha sağlıklı bir şekilde 2022'ye
gireceğiz''
Tabak, "Bu çalışmalar sadece bizde olmuyor, diğer bir aşılama
Almanya menşeili aşılama, 22 Ekim gibi başlayacak. Orada zaten
ABD'de 30 bine yakın aşılama başlamış durumda. Dünya Temmuz ayından
bu yana faz 2- faz3'lere geçmiş durumda. Bizdeki ayağa yeni
başlıyoruz. Bundan sonra da devamı gelecek. Farklı aşılar Aralık
ayından sonra da devam edecek. Daha fazla etki, daha az yan etki,
daha güvenli aşılar bulunan kadar çalışmalar devam edecek. Ama
benim görüşüm genel verilerin görüşü sadece benim değil sanki bu
senenin sonu değilse bile Şubat aylarında genel aşılamanın
başlaması şeklinde. Burada da en önce riskli guruplardan başlayarak
tüm dünya yavaş yavaş aşılanacak. Bir taraftan da toplumun antikor
seviyeleri yükselerek her halde daha iyi bir şekilde, daha sağlıklı
bir şekilde 2022'ye gireceğiz demektir.'' dedi.
"Türkiye ve dünyada olan bu belanın gitmesini bir an
önce istiyoruz"
Aşı olan Baştürk ise, "Kendim gönüllü oldum, hiç kimsenin de
baskısı olmadan. Tabi ki Türkiye ve dünyada olan bu belanın
gitmesini bir an önce istiyoruz. Ben hocama ve Sayın dekanıma da
çok teşekkür ediyorum" şeklinde ifade etti.