Çernobil'de korkulan olmadı
Abone olÇernobil'de 1986 yılında meydana gelen patlamanın ardından kanser vakalarının aşırı artış gösterdiği iddialadının Sağlık Bakanlığı'nın raporu ile asılsız olduğu anlaşıldı
Sağlık Bakanlığı, özellikle Karadeniz Bölgesi'nde Çernobil'e
bağlı olarak kanser vakalarının arttığı yönündeki iddialar üzerine
bir araştırma yaparak sonucu rapora dönüştürdü. Raporda, 26 Nisan
1986 tarihinde Çernobil'de meydana gelen nükleer enerji santrali
kazasının ardından Karadeniz ve Trakya Bölgesi'nde yaşayanların
aldığı radyasyonun akciğer filmi çekimi sırasında alınan radyasyon
kadar olduğu ileri sürüldü. Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi
Başkanlığı tarafından hazırlanan rapora göre, kazanın ardından
Trakya ve Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yaşayan insanların 50 milirem
dozunda radyasyon aldıkları, akciğer filmi çektiren bir kişinin ise
30-40 milirem dozunda radyasyona maruz kaldığı belirtildi. Raporda,
Çernobil'de meydana gelen nükleer santral kazası sonucu çevreye
yayılan radyasyonun kanser yapıcı etkisi bulunmadığı da öne
sürüldü. Raporda, Çernobil'deki kazanın Türkiye'de iki bölgeyi
etkilediği belirterek, bunların 3 Mayıs 1986'da sağanak yağmur ile
birlikte Trakya Bölgesi, 7-9 Mayıs 1986'da da Doğu Karadeniz
Bölgesi olduğu ifade edildi. Kazayı takiben iki bölgede yapılan
inceleme ve araştırmalar sonucunda Trakya ve Doğu Karadeniz
bölgesinde yaşayanların aldıkları radyasyonun dozunun 50 milirem
olarak hesaplandığı kaydedilen raporda, "Bir akciğer filmi çekimi
sırasında 30 ile 40 milirem radyasyon alındığı düşünülürse bu dozun
çok da yüksek olmadığı söylenebilir" görüşüne yer verildi.
Çernobil'den kaynaklanabilecek olası ölüm riskinin 100 bin nüfusta
50 yıl için yüzde 0,8 kanser ölüm artışı beklenebileceği kaydedilen
raporda, bunun da 100 bin nüfus için 1 vaka olabileceği önü
sürüldü. Kanser istatistiklerine göre Karadeniz bölgesi illerinde
beklenen kanser vaka sayısının altında değerlerde kanser
bildirimlerinin yapıldığı belirtilen raporda, "Bildirimlerdeki
düşüklük nedeniyle beklenen kanser vaka sayısının altında kalan
artışlar gerçek bir kanser artışı olarak yorumlanamaz" denildi.
Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı, hazırladığı raporda kanser
vakalarındaki artış hakkında yorum yapılabilmesi için o bölgedeki
kanser türlerinin dağılımı, kanserojen faktörler ve bunların
bölgedeki potansiyelleri ile tutarlı bir şekilde vaka sayılarındaki
değişimlerin göz önünde bulundurulması gerektiğini bildirdi.
Raporda, beklenen kanser vakası ile bildirilen kanser vakası
arasında büyük fark olduğu belirtilerek, Çernobil kaynaklı kanserli
hasta sayısında artış olmadığı kaydedildi.