Çerkeslerin unutamadığı en acı yıl

Çarlık Rusyası tarafından 1864 yılında Kafkasya'dan sürgün edilen ve büyük bir bölümü çürük gemilere bindirilerek aç-susuz halde Karadeniz üzerinden Türkiye'ye gemilerle gönderilen, binlercesi gemilerin batmasının yanı sıra açlık ve susuzluktan ölen Abhaz ve Çerkezler, sürgünün 'varış' noktalarından biri olan Kocaeli'nin Kandıra İlçesi'ne bağlı Kefken sahilinde anıldı.

MAĞARALARA ADLARINI KAZIMILIŞLAR

Çerkesler 148. anma etkinliğinde dualar edip denize çelenk ve karanfil bırakırken, atalarının Osmanlı topraklarında karaya ilk çıktıklarında geçici barınma amacıyla kullandıkları mağaralara kazıdıkları aile armalarını görünce duygulandı.

KEFKEN SAHİLİNE ÇIKMIŞLAR

Osmanlı Rus savaşı sırasında 148 yıl önce Rusya tarafından gemilere doldurularak Türkiye kıyılarına gönderilen Çerkez ve Abhazların birçoğu çoğu bu yolculuk sırasında hayatını kaybetti. Bunlardan bir kısmı Kocaeli'nin Kandıra İlçesi'ne bağlı Kefken bölgesindeki Babalı Köyünde sahile çıktı. Büyük sürgünün 148. yıldönümünde Kefken sahilinde biraraya gelen Çerkez ve Abhazlar 148. anma törenine büyük ilgi gösterdi. Kocaeli, İstanbul, Sakarya, Düzce, Bursa, Eskişehir başta olmak üzere birçok ilden buraya akın eden Çerkez ve Abhazlar burada duygusal anlar yaşadı.

Anma etkinliğine Abhaz Dernekleri Fedarasyonu Başkanı Ferudun Aksoy, Abhazya Parlemantosu Başkan Yardımcısı Otar Tsvijba, Sosyal Gelişme ve Çalışma Sağlık Komitesi Başkanı Appolon Gurgurliya, Uluslararası İlişkiler Başkan Yardımcısı Dimitri Gunba, Geri Dönüş Devlet Komitesi Başkanı Zurab Adleyba ile Çerkez ve Abhaz vatandaşlar katıldı. Babalı Köyü'nde Çerkez ve Abhazların ilk olarak sığındığı ve duvarlarına aile armalarını kazıyıp yazılar yazdığı mağaralar ile anıt mezara hayatını kaybedenler için karanfil bırakılarak Kuaran'ı Kerim okutuldu. Ardından denize çelenk ve kırmızı karanfiller atıldı. Daha sonra da Nart ateşi yakıldı.

1.5 MİLYON İNSAN ÖLDÜ

Abhaz Dernekleri Federasyonu Başkanı Feridun Aksoy burada yaptığı konuşmada Çerkez ve Abhazlar'ın "tarihin en büyük trajedilerinden tarihin en büyük sürgünleriden birini yaşadığını belirterek, 1.5 milyon insan yollarda hayatını kaybetti. Bu halklar topraklarından sürülmüş topraklarından kopartılmıştır. Bizim atalarımızın yaşadıkları güçlükleri zorlukları yeni yeni öğrendik. Bunu öğrendikten sonra da atalarımızın karadeniz sahiline çıktıkları belirgin olan yerlerde anıyoruz. 1992 yılında burada bulduğumuz mağaranın bulunduğu alanda atalarımızı anıp onlara saygımızı dile getirip acılarımızı genç nesillere aktarıp genç nesillerinde ders çıkartıp savaşların son bulmasını ve acıların son bulmasını istiyoruz. Biz barışsever insanlarız." dedi.

Büyük sürgünü unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını söyleyen katılımcılardan Volkan Demir, "Burası Türkiye karasularında sahile çıktıkları ilk yerlerden biri. Burada bulunan mağarada da ilk acılarını yaşıyorlar. Sadece ilk gecesinde 40-50 civarında çocuk bir gecede ölüyor. Burada onların mezarları var. Bizim tarihimiz açısından çok önemli bir yer. Burada nart ateşini yakarak bu sürgünü unutmayacağımızı ifade edeceğiz" diye konuştu.

Yıllarca anneannesinden yaşanan göçü üzüntü içersinde dinlediğini söyleyen Zerrin Şambakobaş ile şunları söyledi:

"Abhaz ve Kafkasların yoğun bir şekilde göç ettiği bölgedeyiz. Benim dedem dedemin babası Abhazya'dan bu sahile çıktı. Buradaki mağaralara sığınmışlar. Dedemen burada doğmuş ve 10 yaşına kadar burada yaşadı. Burada hastalıklar başlayınca Harmantepe Köyü'ne yerleşmişler. Babannemden bir masal gibi dinlerdim ben bu göç öyküsünü. "

Annma etkinlikleri gece ilerleyen saatlerde Nart ateşinin yakılmasının ardından sona erdi.