Cep televizyonlar geliyor
Abone olDünyada 3. nesil sistemlerin yaygınlaşmasıyla birlikte gündeme gelen ve ülkemizde de operatörler tarafından hizmete konan mobil TV uygulamaları önem kazanıyor.
Yakın gelecekte trafikteki yolcular TV programlarını kaçırmadan
izleyebilecek. Giyilebilir ağ teknolojileri mobil TV ile
birleştikçe, gözlük benzeri ekranlar hayatımıza girecek. Uzmanlar,
televizyon ve mobil uygulama alanlarının birbirinden bağımsız
gidebileceği gibi, iki tarafın birleşmesiyle farklı açılımların da
ortaya konacağına dikkat çekiyor. Uygulamaların hizmet kalitesi ve
çeşitliliği ise herkes tarafından önemseniyor. DVB-H TEKNOLOJİSİ
Nokia 15 Haziran 2004’te canlı görüntü veren mobil telefon TV
uygulamasını duyurdu. DVB-H (Digital Video Broadcasting -
Handhelds) teknolojisine dayalı Mobil telefon cihazının, medya
sektörü, operatörler ve mobil telefon üreticileri için yeni iş
olanakları sunduğu geniş kitleler tarafından fark edilmeye
başlandı. DVB-H, TV benzeri içerik ve verinin güç tüketimi, ekran
boyutu ve taşınabilirlik gibi önceliklere sahip mobil telefonlar
gibi cihazlarda yayınına olanak sağlayan DVB Organization
tarafından bu tür cihazlara özel olarak tasarlanmış bir standart.
2004’te Singapur’da düzenlenen “Nokia Connection Konferansı”nda
MediaCorp Technologies, M1 ve Media Development Authority of
Singapore işbirliği ile DVB-H şebeke sistemi üzerinden canlı mobil
TV yayın yeniliği tanıtıldı. Konferansta canlı WCDMA şebeke
sağlayıcısı olarak hizmet veren ve Singapur mobil operatörü
MobileOne (M1), sayısal mobil telefon TV yayın standardı olarak
DVB-H’ye destek veriyor. Mobil TV, tamamen mobil olan dünyamızda
insanların haberlere, eğlenceye ve bilgi servislerine anında
bağlanma isteğini yerine getirebilir. Asya’da DVB-H üzerinden
yapılan ilk canlı yayın ve Avrupa’da devam eden denemeler
geleneksel TV haber yayınlarının nasıl çoklu ortam ve çevrimiçi
servislere geçebileceği konusunda dünya çapında büyüyen merakı
ortaya koyuyor. Mobil TV yayınları, cep telefonları için
geliştirildiğinden, DVB-H standardını kullanıyor ve televizyon
programları, etkileşimli servisler ve çevrimiçi içerikleri kapsayan
farklı sayısal içeriklerin yayınını destekliyor. DVB Organization
tarafından geliştirilen DVB-H standardı, geleneksel televizyon
yayın standartları ile cep telefonlarının taşınabilirlik, küçük
ekran ve anten, iç mekân kapsama ve batarya gücü gibi özelliklerini
biraraya getiriyor. MDA yetkilileri, “Singapur’u dijital TV
yayınının bir sonraki evresine taşıyan DVB-H’i kullanarak mobil
telefon TV’nin gelişimini destekliyoruz. Bu çalışma içerik
geliştirme konusunda yeni iş olanakları ortaya çıkarıyor ve yerel
medya sanayini geliştirme yönündeki planımıza tam olarak uyuyor.”
diyor. MediaCorp Technologies firması, sayısal karasal TV altyapısı
yoluyla “canlı” Channel NewsAsia içeriğini sunuyor. Channel
NewsAsia, mobil telefon TV için geliştirilmiş bir program biçimi
olarak sunulan ilk örnek. Haberler gelişme anında mobil telefon TV
kullanıcısıyla bağlantıya geçilerek sunuluyor. DVB-H aynı zamanda
karşılıklı etkileşim ve zengin çoklu ortam gibi içerik formlarını
geliştirecek fırsatlar da sunuyor. DVB-H MEVZUATI GEREKLİ Nokia
Türkiye Genel Müdürü Alessandro Fiorentino 7 Kasım 2005’te
düzenlenen bir toplantıda, cep telefonlarından televizyon
yayınlarının izlenmesini sağlayan DVB-H sisteminin Türkiye’de
ruhsatlandırılmış, mevzuata bağlanmış bir hizmet olmadığını, bu
nedenle hizmetin verilmesinin zaman alabileceğini söyledi.
Alessandro Fiorentino, Türkiye’de kameralı cep telefonları
satışlarının katlandığının gözlemlendiğini, bu doğrultuda çoklu
ortam ürünlerin piyasada daha çabuk kabul edildiğini dile getirdi.
Fiorentino, mobil TV’nin Türkiye’de kullanımına ilişkin bir soru
üzerine şu yanıtı verdi: “Mobil TV için ruhsatların çıkarılması
gerekli. DVB-H Türkiye’de ruhsatlandırılmış, mevzuata bağlanmış bir
hizmet değil. Bu gibi ortaklıkların zaman alacağını düşünüyorum.
Bazı hizmetlerin başlatılması zaman alabilir.” MOBİL TV PLATFORMU
Mobil iletişim alanında önde gelen Nokia, Motorola, Nec, Siemens ve
Sony Ericsson’un işbirliğiyle kurulan Mobil TV platformu sayesinde,
cep telefonundan yüksek kalitede sayısal TV yayını izlenebilecek.
Yeni teknolojiler sayesinde radyo ve sayısal televizyonların,
içeriğe bir takım yeni mobil teknolojiler ekleyerek kullanıcıların
karşısına çıkabilecek. Mobil TV platformunu destekleyen
telefonlarda 50’ye yakın TV kanalının yayını kolaylıkla
izlenebiliyor. Kullanıcı evde, sokakta, arabada, açık veya kapalı
alanda cep telefonunun içinde yer alan anten sayesinde yayınlara
yüksek kaliteli olarak ulaşabiliyor. Internet üzerinden yapılan
yayın sırasında sayısal yayın teknolojisi kullanıldığından cep
telefonu kullanıcısı, bilgilendirme, anket, yarışma ve alışveriş
gibi içerik uygulamalarından da yararlanabiliyor. DVB-H, DMB,
MEDİAFLO: HANGİ TEKNOLOJİ? Araştırma şirketi Juniper tarafından
Eylül 2005’te yapılan Mobil TV araştırmasında iki ana alana
odaklanılmış: varolan mobil ağlarda kullanıcılara iletilen akan
(stream) içerik ile DVB-H (Digital Video Broadcasting - Handhelds),
DMB (Digital Media Broadcasting) ve MediaFLO gibi teknolojiler
kullanılarak ayrı bir ağ üstünde yapılan mobil içerik yayınları.
Raporda ilk alan için 2005-2010 arasında, dünyanın beş ana
bölgesindeki (Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avrupa, Asya-Pasifik ve
diğer yerler) abone ve gelir artışı tahminleri sunuluyor. Raporda
ikinci alan için, önümüzdeki 10 yılda mobil TV hizmetlerine
başlayacak 21 ülkedeki abone ve gelir artışları teknolojik
standartlar temelinde sunuluyor. Akan medya (stream) biçimindeki
televizyon hizmetleri uzun süredir uygulamadaysa da, sadece
geçtiğimiz yıl içinde bu biçimde yayına odaklanmış şirketler
tarafından canlı kanallar müşterilere paketler halinde sunulmaya
başlandı. Bununla beraber, gelişmekte olan bu hizmetlerin Fransa ve
Almanya’daki başlangıçları, operatörler, uygulama/içerik
sağlayıcılar ve tedarikçi şirketler için mühim bir gelir kaynağı
olabileceği fikrini veriyor. Mobil yayın hizmetleri alanında
çoğunlukla Avrupa ve Amerika’da bir takım denemeler halen sürüyor.
Güney Kore’li TU Media şirketi tarafından sunulan S-DMB (Satellite
Digital Multimedia Broadcasting) paketi, iki ay içinde 100 bin
kullanıcı toplamış. MOBİL TV HİZMET ÇEŞİTLERİ Operatörler ve yayın
şirketleri arasında ticari mobil televizyon hizmetlerinin nasıl
başlaması gerektiği konusuna büyük bir ilgi var. İki yöntem üstünde
tartışılıyor: Akan medya (stream) ve normal yayın (broadcast). Akan
medya hizmetleri, varolan mobil ağları (2.5G, 2.75G veya 3G)
kullanıyor. Veriler mobil cihaza indirilen bir uygulamayla veya
Vodafone MobilTV hizmetindeki gibi doğrudan portal üstünden
aktarılıyor. Bununla birlikte, akan medya yöntemiyle mobil TV
hizmetleri yaygınlaşırsa, bunun varolan spektrumun hızla
tükenmesine sebep olacağı yönünde kaygılar var. Normal yayın
yönteminde mobil yayıncılık için bir dizi farklı standart
geliştirilmiş durumda. Bunlar arasında DVB-H, DMB, ISDB-T
(Integrated Services Digital Broadcasting - Terrestrial) ve
MediaFLO yer alıyor. Bu hizmetler için ayrı spektrum tahsis
edilmesi gerekiyor. Bazı standartlar için bu durum ihtiyaç duyulan
bant genişliği oluşana kadar beklemek anlamına geliyor. Bu
standartlar için söz konusu olan bant genişliği sıkışıklığı varolan
analog televizyon yayınlarından kaynaklanıyor. Hâlihazırda sadece
Güney Kore bu şekilde bir hizmete başladı. Ama uzmanlar önümüzdeki
10 yıl içinde 20 ülkede daha bu hizmetlerin sunulmaya başlanacağına
inanıyor. MOBİL TV PAZARI Akan televizyon hizmetleri kısa vadede
daha yaygın olacak gibi görünüyorlar. Ancak DMB, DVB-H ve MediaFLO
gibi teknolojiler tarafından geride bırakılacak. Bununla birlikte,
kısa orta ve uzun vade terimleri pazardan pazara farklılık
gösterir. ABD’de, Juniper tahminlerine göre 2009 yılına kadar akan
medya teknolojisi üstünlüğünü sürdürecek. O zamana kadar birçok
gelişmekte olan pazarda 3G lisansları verilmiş olursa, 2.5G/3G
ağları üstünden akan medyayı kullanmak gelecek 10-15 yılın mobil TV
modeli olabilir. AKAN TV HİZMETLERİ Akan televizyon hizmetlerinin
karşılaştırmalı olarak daha pahalı bir katma değerli hizmet olarak
kalacağı için bu hizmetten faydalanan kullanıcı seviyesi genel
olarak müzik indiren kullanıcıların seviyesine erişemeyecek.
Aslında güney Amerika ve Afrika gibi bölgelerde, yüzde 1 oranında
kalacağı tahmin ediliyor. Kuzey Amerika’da, 2008 sonrasında DVB-H
ve MediaFLO’nun yaygınlaşmasıyla birlikte kullanıcı seviyesinde bir
artış bekleniyor. Ancak Kanada ve Meksika’da DVB-H’nin o zamana
kadar pazara sunulması beklenmiyor. Kullanıcı başı yıllık gelir
(ARPU) bakımından mobil TV, müzik ve oyunlarla ilgili içerik
hizmetlerinden elde edilen rakamlardan bir miktar daha yüksek sonuç
verecek. Taşıyıcı firmalar için bir avantaj da, akan TV
yayınlarının 3G spektrumundan aktarılmasıyla, ayrı bir yayın ağı
kurulması masrafına gerek kalmaması. BROADCAST TV HİZMETLERİ
Hâlihazırda broadcast mobil TV hizmetleri sadece Güney Kore’de
başlatıldı. Ancak, başka yerde aynı hizmetlerin sunulabilmesi için
birçok sıkıntının aşılması gerekiyor. Spektrum ayrılmalı ve
lisanslanmalı (bazı durumlarda varolan yayıncılardan kiralanmalı),
ağlar kurulmalı, cihazlar denenmeli, katma değer zinciri kurulmalı,
hizmet çeşitleri oluşturulup fiyatlandırılmalı… Ancak bunlar
tamamlandıktan sonra bir mobil TV hizmeti başlayabilir. Aynı
zamanda hangi teknolojinin kullanılacağı sorunu da var: DVB-H?
DMB/DAB? MediaFLO? Aynı anda birden fazla teknoloji? 2010 sonunda,
broadcast mobil TV hizmetlerinin en azından 21 ülkede sunulacağı
bekleniyor. 2012 yılına kadar Çin gibi ülkelerde de hizmetler hazır
olacak. Uyumluluk ve kullanıcı rağbeti açısından Güney Kore ve
Japonya gibi hizmetleri erken başlatan ülkelerin önde yer alması
bekleniyor. Almanya’da 2006 Dünya Kupası öncesinde DMB
hizmetlerinin denemelerinin başlaması bekleniyor. DVB-H
alternatifinin sunulmasıyla her iki teknolojiyle de farklı
hizmetler sunulabilecek. MOBİL TV’DE GENEL DURUM Mobil TV henüz
emekliyor olsa da, hem araştırma hem de ilk denemelerin sonuçları,
orta vadede belirgin gelir elde edilme potansiyelini gösteriyor.
Juniper tarafından mobil TV hizmetlerinde genel pazarın 2005
yılındaki 136 milyon dolardan, 2010’da 7,6 milyar dolara ulaşması
bekleniyor. Ancak, DVB-H, DMB ve MediaFLO ile ilgili teknolojik
sıkıntıların (spektrum haricinde) mobil TV’nin gelişimini
önümüzdeki 10 yılda yavaşlatması bekleniyor. Her durumda bu
teknolojilerden elde edilen gelir, 2012 yılında 3G üstünden sunulan
TV hizmetlerinin üstünde olacak. Bu durum broadcast TV hizmetleri
ile tüm mobil TV hizmetlerinin değişen oranı düşünüldüğünde açıkça
ortaya çıkıyor. 2005’te bu oran TU Media şirketinin çalışmaları
sayesinde yüzde 18 civarındaydı. 2007 yılında, bu rakamın yüzde
34’e; 2010’daysa, yüzde 50’ye çıkması bekleniyor. Neredeyse her
yerden erişilebilir olması sebebiyle, DVB-H’nin adım adım en
popüler broadcast TV standardı haline geleceği düşünülebilir. 10
milyon aboneye 2010 yılında ulaşılabilir. Ancak, Japon pazarına
bakıldığında 2010’da gelir seviyesi konusunda, ISDB-T’nin DVB-H’den
daha iyi durumda olması bekleniyor. DVB-H gelirleri ISDB-T
gelirlerini 2012 yılından önce aşamaz gibi görünüyor. İÇERİKLER VE
MODELLER İletişimde esnekliğin artışıyla, izleyicilerin iki konuya
odaklandığı görülüyor: Porno ve kumar. Bunlar en önemli iki içerik
alanı. Teknolojiler gelişiyor ve filtrelerden geçemeyecek içerikler
tüketiciye ulaşıyor. TV yayınları şirketlerce filtrelenebiliyor.
Ama mobil TV nasıl filtrelenecek? Bu içeriğin sonuçlarını şimdiden
hesaplamak gerekiyor. Sorumluluk teknoloji sağlayanlarda olacak.
Mobil içerik kullanıcıları küçük ama müreffeh bir kitle olacak.
Tüketim kalıplarıyla tüm dünyada kültür aşireti oluşturacaklar.
İçerik şirketleri, operatörler ve cihaz üreticileri bu aşirete
hizmet verecek. İş planı olarak geleneksel TV yayıncılığında
reklâmlı parasız, reklâmsız paralı izleme yöntemleri kullanılıyor.
Mobil TV’de sanal reklâmcılık da uygulanabilir. Bu sayede kullanıcı
ölçümlemede avantaj elde edilebilir. Orhan Pamuk Rus gerçeğini
Dostoyevski’nin Cinler romanından öğrendiğini söylüyor. Ama artık
kimse roman okuyarak bazı şeyleri öğrenmeyi tercih etmiyor.
İnsanlar 1 dakika 30 saniyelik televizyon haberleriyle Türkiye
gerçeğini öğrenmeyi tercih ediyor. Mobil teknoloji firmalarıysa
bunu SMS’te 160 karakterle sınırlıyor. Uzmanlara göre yayıncılar ve
telekom firmaları birleşecek. Spektrumu paylaşmanın yolu
birleşmelerden geçiyor. Sorun, geride büyük telekom firmalarının
mı, büyük yayın firmalarının mı kalacağı. Anındalık, konum ve para
kazandırma özellikli uygulamalar ve içerikler mobil TV’ye rağbeti
artıracak. Telif hakları için yapılan kanuni düzenlemelerse bir
diğer konu. Düzenlemeler değil mobil TV, basılı yayıncılık için
bile yetersiz durumda. SORULARLA MOBİL TV Mobil TV hizmetleri için
hala çok erken. Uzmanlar akılcı iş modelleri oluşturmaya çalışıyor.
Ancak birçok operatör konuyu ilgiyle takip ediyor. Uzmanlar, ana
ilginin DVB-H veya DMB gibi teknolojilerle mobil yayıncılıkta
odaklandığını söylüyor. SORU: Mobil TV ile ilgili şimdiye kadar
gözle görülür bir başarı elde edildi mi? CEVAP: ABD’li operatör
Sprint PCS, MobiTV adındaki mobil TV hizmeti için oldukça düzgün
bir gelir akışı gerçekleştirdi. Idetic firması tarafından sunulan
hizmet TV kanallarını mobil ağ üstünden yayınlamayı içeriyor.
Kalite ile ilgili meselelere rağmen, Ekim 2004 itibariyle 170 bin
abone, bu hizmet için ayda 10 dolar veriyorlar. Sprint o zamandan
beri başka bir TV hizmeti daha sunmaya başladı. Mobil cihazlar için
yapılmış ve mobil cihazlar için yayına hazırlanmış mobil TV
içeriklerinden oluşan hizmetle, doğrudan TV yayınları yerine kısa
klipler sunuluyor. Sprint’in hizmetleri ayrı bir ağ yerine, varolan
hizmetlerin sunulduğu normal ağ üstünde çalışıyor. SORU: DVB-H ve
DMB ile ilgili son gelişmeler ne yönde? CEVAP: Güney Kore ve
Japonya uydu yayınları ile gerçekleştirilen mobil broadcast
hizmetlerini başlattılar. Nokia, DVB-H teknolojisinin en ateşli
savunucusu. DVB-H teknolojisi çalışıyorsa da iş modeli ile ilgili
meseleler tartışmaya açık. Ayrı bir ağ büyük bir yatırım
gerektiriyor. Yatırımın geri dönüşü için operatörler DVB-H
cihazlarının büyük oranda yaygınlaşmasına ihtiyaç duyuyor.
Müşterilerin mobil broadcast kanallarına ilgilerinin çekilebilmesi
için, aynı zamanda medya şirketlerinin de ortama uygun iyi
içerikler üretme konusunda motive edilmesi gerekiyor. 3G üstünde,
operatörler sıklıkla içerik üreticilere mobil ortama uygun içerik
için para ödemek zorunda kalıyorlardı. Bunda medya şirketlerinin
kâr paylaşımı üstünden daha fazla kazanmasını sağlayacak uygun
özellikli cihazların yaygınlaşmamasının rolü büyüktü. Bu durumda
büyük oranda yatırım ve DVB-H’nin gelecekteki başarısına güvenmeyi
gerektiriyor. Operatörler DVB-H ağlarının kurulmasına potansiyel
olarak bakan tek grup değil. Medya şirketleri, kablo veya uydu
operatörleri de bu işe girişebilirler. Ancak, medya oyuncuları
DVB-H yatırımı için tek bir sebep gösteriyorlar: mobil
kullanıcılara operatör üstünden değil, doğrudan ulaşabilmek. Bu
senaryo ise mobil operatörlerin olmasını isteyeceği bir durum
değil. Güney Kore’de, bir medya şirketleri ve mobil operatörler
konsorsiyumu mobil yayın hizmetlerini yürütüyor. Bu diğer pazarlar
için de en iyi yöntem olabilir. Her durumda, potansiyel mobil
yayıncılık hizmet zincirinde yer alan tüm oyuncular, yatırımlarının
geri dönüş potansiyelini görmek zorunda. Şu anda, zincirdeki çoğu
halka, bu dönüşü sağlayıp sağlayamayacağını merak ediyor ve emin
olamıyor. Hepsinin ötesinde, çoğu pazarda çözülmesi gereken mobil
TV yayın spektrumu ile ilgili meseleler var. SORU: Şimdiye kadarki
mobil video performansı, potansiyel mobil TV başarısına ilişkin
ipucu veriyor mu? CEVAP: Mobil TV’nin başarısı müşterilerin
davranışlarında telefonu iletişim cihazı yerine medya tüketme
cihazı olarak görmek biçiminde temel bir değişiklik gerektirdiği
için mobil video hizmetlerinin sonuçları mobil TV yayıncılığı için
gerçekte bir pazar olup olmadığını göstermekte yardımcı olabilir.
Göstergeler büyük oranda cesaret verici. Bununla beraber temel
istatistiksel verileri elde etmek için henüz erken. Uzmanlara göre,
sürekli hale getirilen, markalaştırılan ve normal TV içeriğiyle
ilişkilendirilen içerikler başarılı oluyor. Güney Kore’de, normal
TV içeriği mobil için yapılandan daha başarılı. İngiltere’de,
yetenek yarışması X-factor konulu video kaynakları ile ilgili
prodüksiyon şirketi, en popüler kliplerin mobil cihazlara
uyarlananlar olduğunu söylüyor. Operatör Orange, “realite
show”larına yönelik ilgiden bahsediyor. ‘I’m a Celebrity Get Me Out
of Here!’ adlı program İngiltere’de beklenenden daha başarılı.
Vodafone ve Twentieth Century Fox, ‘Mobisodes’ adı verilen bölümler
halinde “24: Conspiracy” adlı dizi film uyarlamasını sunuyorlar.
Kaynak: ntvmsnbc.com