Cep telefonu tankları Sincan'a yürüttü
Abone ol28 Şubat soruşturmasında tankların Sincan'a yürüten Ceylanoğlu, emri cep telefonuyla aldığını söyledi.
28 Şubat soruşturmasında tutuklanan Ceylanoğlu,
tankların Sincan’a yürütülmesi emrini Doğu Aktulga’nın cep
telefonuyla verdiğini söyledi.
28 Şubat soruşturmasında ifadesi alınan askerlerden dönemin Zırlı
Birlikler Eğitimve Tümen Komutanı emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu
ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı emekli Tümgeneral
Yücel Özsır, dün “Kamuoyunda korku ve baskı sağlamak amacıyla
Sincan’da tanklar yürütürek, atılı suçun eylemsel boyutunun önemli
bir kısmının gerçekleştirilmek, TSK’nın silahlı gücünün kamuoyunda
korku ve baskı sağlamak amacıyla kullanmak” suçlamasıyla
tutuklandı.
Emekli Orgeneral Aslan Güner,muvazzaf AlbayMehmet Cumhur Yatıkkaya
ve emekli TümgeneralMehmet Başpınar ise adli kontrol şartıyla
serbest kaldı.
EMRİ VEREN AÇIKLANDI
Şüphelilerden Ceylanoğlu, Sincan’da tankların yürütülmesi emrini
verenlerin ismini de açıkladı. Tankların yürütüldüğünü medyadan
öğrenince öğle saatlerinde iznine ara verdiğini belirten
Ceylanoğlu, şunları söyledi: “Saat 13.30’da iznimi bitirerek,
birliğe döndüm. Saat 14.00’de Akıncılar Bölgesi’ne gittim.
Benimyerime tank Albay Şadi Öner vekaleten bakıyordu. Belgelerde de
belirtildiği üzere, 3 Şubat 1997 akşamı saat 19.45’te Kara
Kuvvetleri Kurmay Başkanı Doğu Aktulga ve saat 20.00’de EDOK
Komutanı İzzetttin İyigün’ün şifai emirleriyle kırmızı taburun
Akıncılar GSP (Genel Savunma Planı) Bölgesi’ne hareket emrinin
verildiğini, benim yerime bakan Şadi Öner’den öğrendim. Sonra da
izinden dönerek göreve başladım. 14.00’de Akıncılar Bölgesi’ne
gittim. Yol güzergâhının şehir merkezi olması emrini Aktulga cep
telefonu ile verdi. Telefonla verilen emir üzerine, 15.30’da
kırmızı tabur, Akıncılar’dan kışlaya dönüşe başladı. Birlikler aynı
güzergâhtan 17.00’de kışlaya döndü.”
TANKLAR ŞEHİRDE YÜRÜTÜLEMEZ
Emekli komutanın, hâkimin “Zırhlı birlikler komutanlığı tankları
istediği zaman şehir merkezinde yürütebilir mi” sorusuna yanıtı ise
ironik oldu: “Zırhlı birlikler, istedikleri zaman şehir merkezinde
veya birlik dışında tankları veya başka zırhlı araçları
yürütemezler, bunun için belli bir prosedür izni olması gerekir.”
Ceylanoğlu, “Zırhlı birliklerde planlı tatbikatlara kimlerin
onayıyla karar verilir” sorusunu şöyle cevapladı: “Kara
Kuvvetleri’nde 2 yıl önce alınan teklifler değerlendirilir ve ona
göre eğitim planları yapılır. Genelkurmay Başkanı, EDOK Komutanı ve
Kara Kuvvetleri Komutanı’nın hiyerarşik yapısı dahilinde bize resmi
tatbikat emri gelir.” Ceylanoğlu’na ayrıca Sabah Gazetesi’nin 4
Şubat 1997 tarihli “Tanklar Sincan’da” manşetli nüshası
gösterilerek, buradaki krokiyle tankların normal güzergâhının terk
edilip, Sincan’ın en işlek caddesi olan Atatürk Caddesi’nden
yürütüldüğü belirtilerek, “Tankların güzergâhını kasıtlı olarak mı
şehir merkezine aldınız?” sorusu yöneltildi. Ceylanoğlu ise
“Normalde güzergâhımız şehir merkezi olmaz. Gidiş güzergâhını o
saatte izinde olduğum için hatırlamıyorum. Kasıtlı olarak şehir
merkezinden geçirmedim” açıklamasını yaptı.
TOPLANTIYI BİLİYORDUM AMA KATILMADIM
Emekli Orgeneral Aslan Güner ise sorgusunda “BÇG eylem planı,
teşkilat şeması, konsepti vs. gibi belgelerde hiçbir şekilde icra
makamı veya başka bir makam olarak gösterilmemiştir. Görev yaptığım
dairenin (J5 Başkanlığı) vazifesi TSK’nin silahlanma ve araştırma
geliştirme yani AR-GE faaliyetleri üzerine çalışmaktadır. Bu
faaliyetlerin bana savcılık sorgusu sırasında okunan BÇG belgeleri
ile alakası yoktur. 7 Nisan 1997’deki ‘irtica konusunda alınacak
tedbirler’ toplantısının içeriği hakkında bilgi sahibiydim ama
böyle bir toplantıya katılmadım” dedi. Tutuklanan Yücel Özsır ise
“BÇG’de hiçbir toplantıya katılmadım. H.K. Komutanı Ahmet Çörekçi
ve Kurmay Başkanı Engin Celasin’in talimatlarıyla İstihbarat Daire
Başkanı Çetin Dizdar bu toplantılara katılıyordu. Bu nedenle bilgim
yoktur. 7 Nisan’daki toplantıya da katılmadım” diye konuştu.