Cep mesajında çığlık var

Cep telefonunda kardeşine mesaj çektiğinde son dakikalarını yaşıyordu. Mesajda ''beni kurtar'' diyordu. Ama çok geçti artık. Onun için sonun başlangıcıydı bu yazılar. Belki bir ümit ışığıyla dokunuyordu telefonun tuşlarına.. 

45 yaşındaki emekli bankacı Aysel Turan, hafta sonu tatili için Tekirdağ'ın Marmara Ereğlisi'ndeki villasına gitmişti. Bu onun aslında son tatiliydi.

Evine girenleri belli ki tanıyordu. Ama niyetlerinin kötü olduğunu bir süre sonra anlayacaktı ama iş işte geçmişti. Salonda büyük bir boğuşma yaşandı. Katillere karşı amansız bir uğraş verdi.

Son bir hamleyle kurtuldu ellerinden. Yatak odasına güç bela kaçabildi. Hemen aklına cep telefonu geldi. Son umudu cepten atılacak mesajdaydı. Her zaman sıradan attığı mesajın anlamı bu kez çok farklıydı.

O saniyeler o an uzun yıllar gibi geldi.  Ölümün soğuk nefesini hissediyordu. Titrek ellerle tuşlara dokunuyor bir yandan da ağlıyordu.

Yazdığı sadece iki kelimeydi. Sihirli sözcükler onun hayatını kurtarabilirdi. Çığlık atamıyordu ama yazdıkları mesaj tarihinin en dramatik kelimeleriydi.. "Beni kurtar" diye yazdı ve kardeşine kısa mesaj gönderdi.

Mesaj bölge emniyetine ulaştırıldı ama süre onun için çoktan dolmuştu. Polis olay yerine vardığında korkunç manzara ile karşılaştı. Kapısı kırılmış odadan içeri giren polisler şok oldu. herşey darmadağınıktı ve bir ceset boylu boyuna yerde uzanmıştı.

Polisler 12 yerinden bıçaklanmış cesedi ile karşılaştılar. Cesedin etrafı kandan kıpkırmızı olmuştu. Gözü dönmüş caniler cep telefonu, cüzdanı ve çantasını alıp kaçmışlardı.