Cep hırsızlarının yakasını bırakmadı
Abone olMilliyet Magazin Müdürü Ali Eyüboğlu, iki yıl önce çalınan cep telefonun peşine düştü. Telefonunu buldu ama! Savcılık hırsızlara ceza vermedi. Ve "Hukuk savaşı" başladı.
'Cep'te hukuk savaşı 2003'te çalınan cep telefonumu kullanan, 2
günde yakalandı. Savcılık, ikinci el cep telefonu piyasasında
hırsızlık malı olanları saptamak zor gerekçesiyle, "Takipsizlik
kararı" verdi. Karara itiraz ettim. Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi,
"Çalıntı cep telefonu, piyasa değerinin çok altında satılmakta ve
bilerek alınmakta" diyerek, dava açılmasını istedi Ali'ce ALİ
EYÜBOĞLU Bu, 2 yıl önce çalınan cep telefonumun peşindeki hukuk
mücadelemin öyküsüdür. 18 Ekim 2003, 06.30 sıralarıydı. Kapı
zilinin sesiyle uyandım. Kapının açık olduğunu görünce şaşırdım. 3
ay önce taşındığım apartmandaki komşum, "Sabah namazından
geliyorum. Kapınızı açık görünce haber vereyim dedim" dedi.
Soyulduğumuzu anlayınca önce polisi aradım, ardından Turkcell'e cep
telefonumun çalındığını bildirdim. Polislerin gelmesi 3 saati
buldu. Polislerin geç gelmesinin nedeni, o gece hırsızların
oturduğumuz Acıbadem'de mesai yapmış olmasıydı. Polisler,
hırsızların sadece bizim sokakta 3 daireyi ziyaret ettiğini
anlattı. Hırsızlık tutanağına imza atarken, hırsızlardan davacı
olduğumu söylemeyi de ihmal etmedim. Savcı: Takipsizlik Polis,
çalındıktan 2 gün sonra Turkcell'in HTS raporu sayesinde cep
telefonumu kullananı yakaladı. Pendik'te oturan Muhammet Selim P.
ile Bahçelievler'de oturan Hasan Ö., "Hırsızlık Malı eşyayı bilerek
kullanmak" suçundan gözaltına alındı. Üsküdar Cumhuriyet
Başsavcılığı Hazırlık No: 2004/23834 sayılı dosyayı 23.12.2004
tarihinde noktaladı. Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 23.12.2004
tarihinde sanıklar hakkında "delil yokluğu" nedeniyle verdiği
"Takipsizlik Kararı", 31 Ocak 2005'te elime ulaştı. Savcılık,
2004/8956 nolu "Takipsizlik Kararı"nı şu gerekçeye dayandırdı:
"Müşteki Ali Eyüboğlu'na ait 18.10.2003 tarihinde çalınan cep
telefonunun sanık tarafından kullanıldığı Türkcell HTS raporu ile
tespit edilmiş ise de, cep telefonlarının gerek ikinci el cep
telefonu alım satımı yapan iş yerlerinde ve gerekse seyyar
tezgâhlarda çok yoğun bir şekilde alınıp satıldığı ikinci el cep
telefonu almanın yaygın ve olağan hale geldiği, bu nedenle piyasada
dolaşan ikinci el cep telefonlarının hırsızlık malı olup olmadığını
denetleme imkânının bulunmadığı, sanığın da cep telefonunu
hırsızlık malı olduğunu bilerek satın alıp kullandığına dair
hakkında kamu davası açmayı gerektirir maddi delil bulunmadığı
dosya kapsamında anlaşılmakla, sanık hakkında delil yokluğu
nedeniyle kovuşturma açılmasına yer olmadığına..." 'Dava açılmalı'
Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ikinci el cep telefonu
piyasasının denetimsizliğini gerekçe göstererek verdiği, "Delil
yokluğu"ndan "Takipsizlik kararı"na itiraz ettim. Kadıköy 2. Ağır
Ceza Mahkemesi, 1 Şubat 2005 tarihinde yaptığım başvuruyu 17
Şubat'ta sonuçlandırdı. İşte mahkemenin 2005/114 sayılı kararı:
"Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. ve 13. maddeleri ile CMUK
168. maddesi uyarınca; mağdura ait çalıntı telefonun sanık
tarafından kullanıldığı tespit edilmiş olup; piyasada satılan cep
telefonlarının fatura ve İMEİ numaralarının araştırılıp, çalıntı
olmadığını tespit edip satın alınması gerektiği halde, çalıntı cep
telefonunu piyasa değerinin çok altında satılmakta ve bilerek
alınmakta olduğundan delillerin dava açılarak kovuşturma aşamasında
mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden, Üsküdar C.
Başsavcılığı'nca verilen 23.10.2004 tarih ve 2004/23834 Hazırlık
2004/8956 sayılı takipsizlik kararının kaldırılmasına, şüpheli
hakkında kamu davası açılmak üzere hazırlık evrakının Üsküdar C.
Başsavcılığı'na gönderilmek üzere Kadıköy C.Başsavcılığına
tevdiine, evrak üzerinde yapılan incelemeye dayanılarak karar
verildi." 1 - Polis, 18 Ekim'de çalınan cep telefonunu kullananı 2
gün sonra yakaladı. Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı, bir yıl sonra
sanıklar hakkında "delil yokluğu" gerekçesiyle takipsizlik kararı
verdi. 2 - Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın takipsizlik kararına
itiraz dilekçemi 1 Şubat 2005 tarihinde Kadıköy Ağır Ceza
Mahkemesi'nin kalemine teslim ettim. 3 - Yazılı başvurumun ardından
dosyamı inceleyen Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, talebimi kabul
ederek, Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın takipsizlik kararının
kaldırılmasına karar verdi. IMEI'den takip Cep telefonlarına üretim
aşamasında fabrikada IMEI (International Mobile Equipment Identity)
denilen kimlik numarası veriliyor. Çalıntı cep'e SİM kart
takıldığında operatör bilgi işlem merkezinde bu numara sayesinde
telefonun kullanıldığını anında görebiliyor ve görüşme yapılan yeri
baz istasyonları aracılığıyla hücre takip sistemleriyle tespit
edebiliyor. MİLLİYET