Cemil Çiçek'ten AB'ye sert gönderme

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye'nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri ile ilişkisinin emperyal ve menfaat ilişkisi olmadığını belirterek, "Bizim ilgi duyduğumuz; bu ülkelerin insanlarıdır, yoksa petrol kuyuları değil" dedi.

"ULUSLARARASI YARDIM İSTEMEDİK"

"Türkiye büyük bir deprem yaşadı. Uluslararası yardım alıyor mu?" sorusuna TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "son depremde yabancı ülkelerden yardım istenmediği, Türkiye'nin bu yaraları saracak gücü bulunduğu" yanıtını verdi.

Çiçek, 23. Dönem AK Parti Malatya Milletvekili Mehmet Şahin ve beraberindeki Belarus'lu medya yöneticilerinden oluşan heyeti kabulünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

TBMM Başkanı Çiçek, "Türkiye yıllardır AB'ye üye olmak istiyor ancak son yıllarda AB Türkiye'yi dışlıyor. Türkiye başta ekonomi bir çok alanda sıçrama yaptı. Türkiye hala AB'ye üye olmak istiyor mu?" sorusunu da yanıtladı. Türkiye'nin AB üyelik hedefinin ve bunun da iki tarafın menfaatine olduğunu belirten Çiçek, şunları söyledi:

"AB ekonomik güçtür ama bu haliyle şu ana kadar uyguladığı politikalar itibariyle stratejik bir güç değildir. Türkiye olmadan da böyle bir konuma yükselmesi mümkün değildir. AB üyesi ülkelerden bazıları üyeliğimizi istiyor, bazıları engel çıkarıyor. Biz üye olmak isteriz, bunun için de her türlü çabayı gösteririz ama olamadığımız zaman da dünyanın sonu değildir.

Dünyada da AB üyesi olmayan bir çok ülke var. Siz, Rusya, İsviçre, Norveç üye değil. Bizim için esas olan AB standartlarını yakalamaktır. Demokraside, insan hakları ve özgürlüklerde, devletin işleyişinde, refah seviyesinin yükselmesinde o noktaya gelmektir. AB üyesi bazı ülkeler Türkiye'den çok daha geridedir. Bazı AB üyesi ülkelerin yaşadığı sıkıntılara baktığınız zaman, bu kendiliğinden olacak bir şey değil. Türkiye seçenekleri olan bir ülke, bir yere bağlı değil."

AB'YE DERİN MESAJ

Çiçek, "Son yıllarda Ortadoğu'da ve Afrika'da çok büyük değişmeler oluyor. Türkiye'ye bu coğrafyada özel bir rol düşüyor. Size göre bu rol nedir?" sorusu üzerine, başta Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere bazı ülkelerde demokrasi talebi olduğunu kaydetti ve AB üyesi ülkelere şu sözlerle seslendi:

"Bizim ilgi duyduğumuz; bu ülkelerin insanlarıdır, yoksa petrol kuyuları değil."