Cemil Çiçek ne demek istedi ?
Abone olTBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olacağına kesin gözüyle bakıldığı yorumlarına ilişkin, “Siyasette bazen yü...
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı
adayı olacağına kesin gözüyle bakıldığı yorumlarına ilişkin,
“Siyasette bazen yüzde 1, yüzde 99’a galip gelir” dedi. Çiçek,
paralel yapıyla mücadeleyle ilgili ise, “Bu konuyu Türkiye’de
‘kayıtdışı siyaset’ adı altında 2005-2006 yılında gündeme ben
getirdim” ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan
Yaşar’ın moderatörlüğünü yaptığı Ankara’nın Gündemi programına
konuk oldu. Programda soruları yanıtlayan Çiçek, gündeme ilişkin de
önemli açıklamalarda bulundu. Çiçek, programın başında CHP’nin 17
Aralık ve 25 Aralık operasyonlarına ilişkin Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan hakkında verdiği Meclis Soruşturma Önergesi’ni iade
etmesiyle ilgili konuştu. Türkiye’de her konunun siyaseten
değerlendirildiğini ifade eden Çiçek, “Bu değerlendirme yapanların
kendi takdiridir. Ama iş ve işlem yapacak olanlar, sorumluluk
sahibi olanlar, metnin altına imza atacak olanlar hukuk noktasında
bakmak mecburiyetindedir. Ben konumum itibariyle tarafsız olmak
durumundayım. Bu çatı altında bu sıfatı taşıdığım sürece hukuku
esas alarak işlem yapmak durumundayız. Böyle olunca da birileri
memnun olur, birileri memnun olmaz. Birileri de tenkit eder bu
kararlarımızı, ona da saygı duyarım” dedi.
“DÜZELTMEYECEĞİZ DEDİKLERİ İÇİN İADE ETTİK”
“Ben bu görevi sürdürdüğüm müddetçe birilerinin hoşuna gitsin ya da
gitmesin hukuku işletmek ve hukuka uygun hareket etmek
mecburiyetindeyiz” diyen Çiçek, “İster iktidardan ister
muhalefetten talep gelsin önce yürürlükteki mevzuata bakarız, daha
sonra da bu yasaların uygulamalarına bakarız. Eğer geçmiş
uygulamalara göre kendi yönümüzden bir aykırılık gördüysek evvela
şifahi olarak ilgili arkadaşlarımız kendilerine bilgi veriyor.
Nitekim CHP’ye de arkadaşlarımız gitti, bilgi verdi. Eksikliklerle
ve hukuka aykırılıklarla ilgili düzeltme yapılması istendi ama
onlar ‘düzeltmeyeceğiz’ dediler. Başka çaremiz olmadığı için geri
gönderdik. Yoksa emsal olur. Önerge vermelerine bir engel yok,
yenilemelerine bir engel yok. Biz kimsenin önerge vermesini
engelleyemeyiz, kimin ne konuşacağını engelleyemeyiz” diye
konuştu.
4 ESKİ BAKANLA İLGİLİ SORUŞTURMA KOMİSYONU KURULMASI
Meclis Başkanı Çiçek, 4 eski bakanla ilgili kurulacak olan
soruşturma komisyonu ile ilgili de açıklamalarda bulundu. Her
görüşün komisyona üye olmaya engel olmadığına dikkat çeken Çiçek
şunları kaydetti:
“Mesela ‘yolsuzluklar ortaya çıkarılmalı’ tarzındaki genel bir
beyan komisyonda görev almaya engel teşkil etmiyor. Engel olan
husus, soruşturulacak kişilerle ilgili ‘bu kişi suç işlemiştir,
bunlar hırsızdır’ şeklinde daha özel değerlendirmelerdir.”
İçtüzüğün 109. Maddesine göre Meclis soruşturması önergesini veren
milletvekilinin önergenin altında imzası olduğu için komisyonda
görev alamadığını dile getiren Çiçek, daha önce TBMM’de ya da TBMM
dışında bu konuyla ilgili görüşünü açıklayan milletvekillerinin de
komisyonda görev yapamayacağını söyledi. Çiçek şöyle devam
etti:
“Siyasi partilerimizin üye bildirirken geriye dönük bu araştırmayı
yapıp bildirmeleri gerekir. Dört siyasi partimizin bu konuyla
ilgili hiç görüş bildirmemiş milletvekilleri var. Şimdi 15 kişilik
komisyon kurulacak. AK Partiden 9, CHP’den 4, MHP ve HDP’den de
birer kişi komisyonda görev alacak. 3 katı oranında aday
gösterecekler ve bunlar kurayla belirlenecek. HDP’ninkinde bir
problem yok, MHP’nin bildirdiği 3 arkadaşımızdan birisiyle ilgili
bir problem yok. İkisi konuşmuş hatta Meclis’te konuşmuşlar.
CHP’den 12 arkadaşımızdan 9’u konuşmuş, 3’ü ile ilgili sorun yok.
Bunların değiştirilmesini talep ettik. Bu soruşturma iç tüzük
kurallarına aykırı olur, ceza muhakemesi hukukuna aykırı bir
soruşturma yoluyla bu iş sonlandığı takdirde bu işin bir de Anayasa
Mahkemesi boyutu var. Soruşturma yapılan kişilerin avukatları
diyecekler ki; bu soruşturma usulüne uygun yapılmadığı tarafsız
yapılmadı. Bu nedenle her şeyin hukuk içinde olması için
çalışıyoruz.”
“KAMUOYU BEKLENTİSİ VAR”
AK Parti’nin henüz isim bildirmediğini hatırlatan Cemil Çiçek,
belli bir sürenin de olmadığını belirterek, “Bu tür işleri süreye
bağlamak doğru değil. Kamuoyu beklentisi var. Biz kamuoyu adına
burada iş ve işlem yapıyoruz. Millet adına işlem yapıyoruz”
şeklinde konuştu.
Meclis Başkanı Çiçek, önergelerin 16 Mart’ta verildiğini
hatırlatarak, bu önergeler daha erken tarihte verilseydi bir mesafe
kat edilebileceğini ama şu durumda geç kalındığına dikkat
çekti.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Meclis Başkanı Çiçek, programda Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili
de önemli değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin
Türkiye’de her zaman önemli olduğunu vurgulayan Çiçek,
Cumhurbaşkanlığın sembolik olduğu dönemlerde bile ciddi sancıların
yaşandığına dikkat çekti. Çiçek, seçimlere 1 sene kala bile
senaryoların kurulmaya başlandığını, tezgahların kurulduğunu,
müdahalelerin olduğunu, Meclis’in üzerinde uçakların uçurulduğunu
kaydetti. Çiçek, “Halk seçsin konusu böyle bir müdahalenin
sonucudur. Geldiğimiz nokta antidemokratik yol ve yöntemlerle, bir
demokraside olmaması gereken usullerle Cumhurbaşkanı seçimi
engellendiği için ‘bu işten kökten çözelim ve Cumhurbaşkanını
millet seçsin’ denildi ve buraya gelindi. İyi mi oldu? Bana göre
iyi oldu. Çünkü siyasetin çözemediği, siyaset kurumunu kör düğüm
ettiği ne kadar mesele varsa halk bunu çözmüştür. Yine millet
çözecek ve ’benim cumhurbaşkanım bu’dur, diyecektir” şeklinde
konuştu.
Seçimden önce her türlü tartışmanın yapılmasına itirazı olmadığını
ama seçimden sonra bu tartışmaların son bulması gerektiğini
belirten Çiçek, “Millet, önüne koyulan adaylardan birini seçecek.
Eteğimizde artık taş toplamayalım. Tartışmaları seçimden sonra
sürdürmemek gerekir. O zaman hayatı millete zindan ederiz. Bundan
sonra Cumhurbaşkanlığı makamı tartışılır olmaktan çıkarılsın”
dedi.
“SİYASİ TARİHİMİZ KAVGALARIN TARİHİDİR”
Yaşanan siyasi tartışmalara da değinen Çiçek, “Çok sert bir siyaset
yapıyoruz. Biz Turgut Özal’dan önce siyaseti yumruk sıkmak
zannederdik; rahmetli bize siyasetin yumruk sıkmak değil, el sıkmak
olduğunu öğretti. Su içeceğimiz testiye tükürmemiz lazım” ifadesini
kullandı.
“Siyasi tarihimiz kavgaların tarihidir” ifadesini kullanan Çiçek,
“Buna alışkanlık diyemeyiz. Devamlı sigara içiyoruz diye bunun iyi
olduğunu savunmayın. Sağlığımıza zarar veriyor. Bu gerilimi,
tartışmaları hep beraber düşürebiliriz. Birini bilmeden incittiysem
özür dilerim. Bunu söylemekte ne var. Bu gerginliklerin, bu
görüntülerin nelere mal olduğunu herkesin bilmesi lazım. Bazı işler
vardır ki kim ilk adımı atarsa inancımıza göre de en büyük sevabı o
alır. Bu konularda sen, ben, öncelik, sonralık meselesi olmamalı”
dedi.
“SİYASETTE BAZEN YÜZDE 1, YÜZDE 99’A GALİP GELİR”
Yaklaşan Köşk seçimleri öncesi Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığa
aday olacağına kesin gözüyle bakıldığı yorumlarıyla ilgili TBMM
Başkanı Çiçek, kamuoyunun ’yüzde 99.9 adaydır’ beklentisinin farklı
sonuçlanabileceğini dile getirdi. Çiçek, şu değerlendirmeyi
yaptı:
“Siyasette bazen yüzde 1, yüzde 99’a galip gelir. DSP’nin tek
başına hükümet kurduğu dönemi hatırlayın. 550’lik parlamentoda 58
milletvekili vardı. Bunun tam sayısını bilemiyorum ama 25’i 30’u
bakan oldu. Bütçe Komisyonu’nda çoğunluk iktidardan olan olur
azınlık hükümeti de olsa. Bazı arkadaşlar o dönem 3-4 komisyona
ancak yetebiliyordu. Dolayısıyla teorik olarak sorsanız 550’lik
parlamentoda 58 milletvekili olan tek başına olabilir mi? Olamaz
dersiniz. Ama Türkiye’de oldu. Siyasetin yüzdeleri çok
farklıdır.”
“İSİM KONUŞULMADI”
Cemil Çiçek, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için partilerin yaptığı
görüşmeleri katılımcı demokrasi için faydalı bulduğunu anlattı.
Başbakan Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli ile gerçekleştirdiği
görüşmelerde ilke bazında konuştuklarını kaydeden Çiçek, “Başbakan
Erdoğan ile görüşmemiz de ‘ben aday olayım mı olmayım mı’ şeklinde
bir konuşma olmadı. Bahçeli ile görüşmemizde de isim gündeme
gelmedi” diye konuştu.
“Bizim tarihimizde bir partinin başkanı imkan varsa cumhurbaşkanı
olmayı ister” ifadesini kullanan Çiçek, Celal Bayar, Süleyman
Demirel örneğini verdi. Çiçek, “Bir partinin genel başkanı
cumhurbaşkanı olmak istiyorsa bu onun Anayasal hakkıdır. Daha sonra
ne olması gerekiyorsa onun partinin kendisi veya aday olacağı
kişinin düşünmesi, karar vermesi gerekiyor. Zannediyorum AK
Parti’de de bu türlü arayışlar, değerlendirmeler, toplantılar
yapılıyor. Bize bir partili olarak sorulursa kendi düşüncemizi
söyleriz yoksa Meclis Başkanı’nın karar vereceği bir iş değil bu”
şeklinde konuştu.
“KAVGALI EVE KIZ VERİLMEZ”
TBMM Başkanı Çiçek’in gündeminde terör olayları da vardı. Çiçek,
şunları kaydetti:
“Her 10-15 senede bir, birbirimizin gırtlağına yapışarak kavgalar
yaptık. İlk önce ’ilerici-gerici’ kavgası yaptık. Kim ilerici, kim
gerici artık karıştı; o kavramlar da çok geride kaldı. Öyle eften
püften sebeplerle birbirimizi suçlardık ki; sakala-bıyığa,
paltoya-ayakkabıya, oturduğumuz yere bakarak ’sen ilerici, sen
gericisin’ diye kavgalar ederdik. O bitti; sağcılar-solcular diye
birbirimizi yedik. Nerede kaldı sağ-sol? Bize aklı verenler, ekmeği
vermedi. Bizi birbirimize düşürenler sonra ortadan kaybolup gitti,
kazanan başkaları oldu; biz ortada kaldık. Kavgalı eve kız
verilmez; bizi yine birbirimize düşürmek istiyorlar. Şimdi de etnik
terör meselesi ile aynısı yapılıyor. Eğer Türkiye, imkanlarını ve
insanlarını kaybetmeseydi, bugün 16’ncı değil; belki de dünyanın
6’ncı büyük ekonomisine sahip büyük ülkelerden biri olacaktı.”
“BİTMESİNİ İSTEMEYEN ULUSLARARASI GÜÇLER VAR”
“Türkiye’de insanların biraz yüzü gülse bunu engellemek için
kullanılan en önemli enstrüman terördür” diyen Meclis Başkanı
Çiçek, “Bu sorunun dış boyutunu yeteri kadar göremedik, hala da
göremiyoruz. Hala daha partiler arası mesele gibi mütalaa ediliyor.
Partilerin veya hükümetlerin bulduğu çözümleri tenkit edenler
olabilir ama Türkiye’de terörün bitmesini istemeyen uluslararası
güçler var. Türkiye’nin gelişmesi bazı dengeleri bozuyor, bundan
rahatsız olanlar da terörü devreye sokuyorlar. Türkiye üzerinde
tekrar bir kısım depreşmelerin olduğunu görmek gerekir. Meclis
başkanı seçildiğim gün şehit cenazesine katılmak zorunda kaldım. En
sevinçli günümde bile en üzüntülü bir olayı yaşadık” diye
konuştu.
“KİMSE BUNUN ÜZERİNDEN OYUN YAPMAMALI”
PKK tarafından kaçırılan çocuklar meselesinde yönelik olarak ise
Çiçek, “Çocuğunu tahsile yatılı olarak gönderirken bile anneler
babalar ağlıyorlar. Kimse bunun üzerinden oyun yapmamalı.
Kaçırmanın haklı bir gerekçesi olamaz. İşin içerisinde kaçırma
varsa kimse buna meşru kılıf hazırlamanın gayreti içerisinde
olmasın. 18 yaşından küçük çocukların iradesi olabilir mi?
Hayatlarını karartıyorsunuz” dedi.
“HİÇ HESAP VERMEDEN TÜRKİYE’DE SİYASET ÜRETİLMEYE
ÇALIŞILMIŞTIR”
Paralel yapıyla mücadele konusuna da değinen Meclis Başkanı Çiçek,
şu ifadeleri kullandı:
“Bu konuyu Türkiye’de ‘kayıtdışı siyaset’ adı altında çok önceden
gündeme getiren benim. Türkiye üç şeyi kayıt altına almak, şeffaf,
açık, olmak mecburiyetinde. Ekonomiyi, siyaseti ve dini kayıt
altına alacak. Dini alacak derken dinde olmayan bir din var
Türkiye’de, onu ilahiyatçılar konuşsunlar. Kayıtdışı siyaset; ben
kayıt içinde siyasetçiyim. Görevi siyaset olmadığı halde, konumu
siyaset yapmaya müsait olmadığı halde, yeri gelmiş benden daha
etkili ve yetkili ama hiç hesap vermeden Türkiye’de siyaset
üretilmeye çalışılmıştır. Cumhurbaşkanları seçilmeye çalışılmıştır,
hükümetler kurulmaya çalışılmıştır, bakan atanmaya çalışılmıştır.
Şu bakan olmasın bu bakan olsun...”
2005-2006 yıllarında bu konuları söylediğine dikkat çeken Çiçek,
“Tabii biz bunları söylediğimizde ne derin devletin adamı
olmadığımız kaldı. Neredeyse dinimizden imanımızdan şüphe edenler
de oldu. Şimdi geldiğimiz noktada benim bir şey söylememe gerek
yok” diye konuştu.
CNN VE GEZİ
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, CNN’nin Gezi olaylarındaki yaptığı
yayıncılığı eleştirdi. Çiçek, “CNN International Gezi olaylarında
8-9 yayın yaptığını biliyorum. Geçmişte Türkiye, kendisini tanıtmak
için parasıyla reklam vermek istediğinde ekranlarını kapalı
tutanlar, bu olayı 8-9 saat yayınlama ihtiyacını neden duydu? Onun
üzerine kafa yormak lazım” dedi.
(İHA)