Cemil Çiçek kararlı konuştu
Abone olYolsuzluklar konusunda taviz verilmeyeceğini söyleyen Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Biz bunu çocuklarımızın geleceği için yapıyoruz" diye konuştu.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yolsuzluklarla mücadele konusunda
açıklamalarda bulundu. Kendisine zaman zaman 'Bu kadar ileriye
gitme' telkininde bulunanların olduğunu söyleyen Bakan Çiçek, "Biz
bunu çocuklarımızın geleceği için yapıyoruz" dedi. Bakan Çiçek,
Berlin'de Uluslarası Saydamlık Hareketi Derneği tarafından,
Türkiye'deki Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği'ne verilen
'Uluslararası Dürüstlük Ödülü'nü Adana'da kaçak elektrik
mücadelesinde hayatını kaybeden elektirik mühendisi Hasan
Balıkçı'nın eşi Şengül Balıkçı'ya verdi. Adalet Bakanlığı Kütüphane
Salonu'nda gerçekleştirilen törende konuşan Şengül Balıkçı, eşinin
öldürülmesinin üzerinden iki yıl geçtiğini belirterek, eşini
öldürmeye azmettiren fabrika sahibinin yakalanarak hak ettiği
cezayı aldığını, ancak eşininin öldürülmesinin arkasında bir çete
olduğunu savundu. Balıkçı, "Eşimin öldürülmesi olayında
siyasetçilerin ve bürokratların olduğunu düşünüyorum. Bu ödülüm
eşim hayatta iken başarılarından dolayı verilmesini isterdim" dedi.
Törende konuşan Adalet Bakanı Çiçek yolsuzluklarla mücadele
konusunda açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin belli bir süredir
yolsuzluk batağında süreklendiğini kaydeden Çiçek, bu yolsuzların
toplumu adeta canından bezdirdiğini söyledi. Yolsuzların devleti
zayıf ve güçsüz duruma düşürdüğünü ifade eden Çiçek, "Yolsuzluklar
siyaseti kirletti. Bunun bedelini hepimiz çok ağır ödedik. Şimdi
bunu düzeltme çabasındayız. Bunu da devletin imkanlarıyla
yapacağız" diye konuştu. Yolsuzluklarla mücadelede sadece
kanunların çıkarılmasının yeterli olmayacağını belirten Çiçek,
yolsuzluklarla mücadele konusunun toplumda bir istek haline gelmesi
gerektiğini vurguladı. Çiçek, "Hiç kimse hesaptan kaçmamalı.
Mutlaka yaptığı işin sonuçlarını toplumun ilgili yerlerine
açıklamalı. Bunu yaptığımız sürece başarılı oluruz" dedi. Avrupa
Birliği'nin de herşeyin gözönünde ceryan ettiği, herkesin hesap
verdiği bir toplum istediğini belirten Çiçek, yaşanılan sürecin
Türkiye'yi o noktaya götüreceğini ifade etti. Yolsuzluklarla
mücadeleninin söylenildiği kadar kolay bir mücadele olmadığını
belirten Çiçek, "Kültürümüzden kaynaklanan davranışlarımız var. Bu
konuda atasözlerimiz bile var. 'Devletin malı deniz yemeyen domuz'
şeklinde neredeyse dürüst olmayı tasvip etmeyen anlayış var" diye
konuştu. İmtiyazların yolsuzluğun en önemli kamuflajı olduğuna
dikkati çeken Çiçek, "Yolsuzluklarla mücadeleyi derbi maçı seyreder
gibi seyretmeyelim. Bu işi iki üç savcıya bırakıp görevini
yapmayanlar var" dedi. Meslek kuruluşlarının bu konuda demokratik
tepki koymamasını eleştiren Çiçek, "Maalesef toplumsal bir tepki
önümüze gelmedi. Maalesef yolsuzluklarla mücadele birkaç görevliden
bekleniyor: Başka meseleler için mitingler yapıldı. Ama sivil
toplum kuruluşları bu konda bir bildiri dahi yayınlamadı. Bu konuda
bir kişiden ne telgraf ne de mektup geldi" diye konuştu. Bakan
Çiçek'in, "Bize zaman zaman bu kadar ileri gitmeyin telkinleri
oluyor. Ama biz bunları geleceğimiz için, çocuklarımız için
yapıyoruz" açıklaması farklı yorumlara neden oldu. Bu konuda bir
gazetecinin, 'Tehdit mi alıyorsunuz' yönündeki sorusunu Bakan
Çiçek, "Allah'a bir can borcum var. Şerefli bir ölümü, şerefsiz bir
hayata tercih ederim" şeklinde cevaplandırdı. Yolsuzluklarla
mücadelede toplumsal bir talebin gelmediğinden dert yanan Bakan
Çiçek, "Bana zaman zaman 'Bırak bu işleri' diyenler' oluyor" dedi.
Yasalara uymak yerine yasaların dolanarak birşey yapılmasını
eleştiren Çiçek, "Herkesin en evvel kendi evinin önündeki pisliği
temizlesi lazım. Yanlış yapan varsa en azından bir iki kişinin
protesto yazması lazım. Herkes bu çabada olmazssa daha çok görev
şehidi veririz, onlara ödül veririz ve adını unuturuz" dedi. Bakan
Çiçek'in konuşmasının ardından Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği
Başkanı Ercis Kurtuluş yolsuzlukla mücadelede gösterdiği
çalışmalardan dolayı Bakan Çiçek'e belge verildi. Kurtuluş, Bakan
Çiçek'e belgesini verirken, Çiçek'i 'Yaşayan kahramlarımız' olarak
nitelendirdi. Konuşmaların ardından Çiçek, gazetecilerin sorularını
cevaplandırdı. Bir gazetecinin milletvekkiliği dokunulmazlığının bu
yasama yılında kaldırılıp kaldırılmayacağı yönündeki sorusuna Bakan
Çiçek şunları söyledi: "Ben dokunulmazlıklar ile ilgili şu meslek
bu meslek ayrımı yapmadım. Yolsuzluk öyle bir hale getirildi ki
kıyısından köşesinden bir şekilde bulaşıldı. Türkiye'de
imtiyazların sahibi sadece siyasetçiler değil. Hiç kimse başkasının
arkasına saklanmamalı. Mecliste bütün partilerin temsil edildiği
bir Uzlaşma Komisyonu kuralım ve Anayasa'da ne gibi imtiyazlar
varsa bunları en aza indirelim. Bu işte en büyük sıkıntıyı yargı
çekiyor. Sade vatandaşlarla bir sorun yaşanmıyor. Bu imtiyazlı
kişiler nedeniyle yolsuzlukla mücadelede istenilen sonuç
alınamıyor. Ben diyorum ki 1 kilogram bin gramdır. Herkes kendini
tartsın. Gelin bunu görüşelim". Bazı ayrıcalıklar nedeniyle
soruşturmaların eksik kaldığını belirten Bakan Çiçek, özellikle
organize suçlarla ilgili soruşturmada engeller ile
karşılaştıklarını kaydetti. Çiçek, " Bana diyorlar ki Adalet Bakanı
niye şikayet ediyor? Bu iş tek benle çözülecek birsorun değil. Bu
konuda herkesten destek bekliyorum " dedi. AB raporunda bunların
yer aldığını hatırlatan Çiçek, "AB bunu şart haline getirmeden
kendiliğimizden yaparsak daha anlamlı hale gelir" dedi.