Cemil Bayık Türkiye'de siyaset yapsın
Abone olBDP Grup Başkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, çözüm sürecinin üçüncü aşamasını anlattı.
BDP Grup Başkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan, Hakkari'de yaptığı konuşmada, sürecin üçüncü aşamasında
Kandil'deki PKK yönecileri başta olmak üzere, gençlerin gelip
Türkiye'de siyaset yapması gerektiğini ifade etti.
İmralı'da yapılan görüşme sonrası Abdullah Öcalan'ın, 'Benim adıma
Hakkari halkına selamlarımı iletin' demesi üzerine BDP, Hakkari'de
3 günlük program hazırladı.
Akşam saatlerinde Bulvar Caddesi üzerinde bulunan belediye
binası önünde düzenlenen mitinge Hakkari BDP Milletvekili Adil
Zozani, Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, BDP İl Başkanı Rahmi
Kurt, BDP Eş Başkanları Esmer Tekin, BDP Merkez ilçe Başkanı Yavuz
Aksaç, Aliye Timur, BDP Durankaya Beldesi Başkanı Hasan Orakçı, DTK
üyeleri, parti üyeleri ile binlerce kişi katıldı.
Öcalan’ın ve dağdaki PKK’lilerin görüntülerinin sinevizyona halka
gösterilmesinin ardından kısa bir konuşma yapan BDP Hakkari İl
Başkanı Rahmi Kurt, Rojava’da yaşanan katliamlara tepki göstererek
herkesin Rojava’ya sahip çıkmasını istedi. BDP Hakkari Milletvekili
Adil Zozani ise yaptığı Kürtçe konuşmasında Kürt Halk Önderi Sayın
Abdullah Öcalan’ın adım adım özgürlüğe yaklaştığını belirterek,
Rojava’da yaşanan katliamları ise nefretle kınadıklarını
söyledi.
SİZE İMRALI’DAN SELAM GETİRDİM
Öcalan’nın selamlarını toplanan binlerce kişiye ileten Pervin
Buldan’ın sesi, kalabalık tarafından sürekli İmralı’ya bin selam
sloganları ile kesildi. Buldan,”Size İmralı’dan Hakkari halkına,
Hakkarili kadın ve gençlere binlerce selam var. 21 Temmuz tarihinde
İmralı adasında Sayın Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiğimiz
toplantıda benim yerime Hakkarililere Hakkarili, Yüksekovalı,
Çukurcalı ve Şemdinlili kadınları ve sevgili gençlere hepsine tek
tek selam söyleyin dedi”
HAKKARİ’DE HER EVDE İKİ ŞEHİT VAR
“Barış sürecinde beni en iyi anlayan Hakkarililere Hakkarili,
Yüksekovalı, Çukurcalı ve Şemdinlili kadınlar ve gençlerdir dedi.
Çünkü onlara bir vahşet yaşatıldı. Hakkari’de her evde en az iki
şehit var dedi. İşte bu şehitlerin hatırına geliştirilmiş bu barış
sürecinde destek verdikleri için tüm Hakkari halkına sevgilerimi
saygılarımı şükranlarımı ve selamlarımı götürün dedi bende onun
için buraya geldim. Bayramdan sonra adaya yapacağımız ziyarette
bugün burada aldığım bu coşkulu selamı aynen kendisine aktaracağım.
Öcalan beni en iyi anlayan barış sürecinde destek veren Hakkari
halkıdır diyen Sayın Öcalan ayrıca gençlerde selam gönderdi”
AKAN KARDEŞ KANINI DURDURMALIYIZ
“Nasıl ki 40 yıllık çatışmalı süreçte sürecin motor gücü olan
gençlerse barış sürecinin motor gücüde sevgili gençlerdir dedi. Ama
sevgili gençler temelin ruhunu uygun bir şekilde barış sürecine
katkı vermek ve sunmak zorundadır dedi. Sizden beklentimiz ve
isteğimiz bu sürecin ruhuna uygun bir şekilde süreci desteklemek,
barışa katkı vermek ve akan kardeş kanını durdurmaktır. 40 yıllık
çatışmalı dönemin barışını hep birlikte arıyoruz. Bu süreç çok
kolay bir süreç değildir. Barış süreçleri savaş süreçlerinden çok
daha zordur. Savaş süreçlerinden çok daha sıkıntılı ve sancılıdır.
İşte bunun için diyoruz ki sürecin ruhuna uygun bir şekilde barışı
aramak, yakalamak ve barışı elde etmek çalışmak zorundayız”
AKP HÜKÜMETİ BU COĞRAFYA’YA VAHŞETLER
YAŞATMIŞTIR
“Mücadele etmek zorundayız alanlarda sesimizi AKP hükümetine
duyurmak zorundayız. Evimizde oturarak değil çünkü AKP hükümeti
barışı altın tepside getirip bize sunmayacaktır. AKP hükümeti 40
yıldır bu coğrafyada nasıl katliamlar gerçekleştirdiyse nasıl
vahşetler yaşattıysa Hakkari’deki çocuklarımızın kollarını nasıl
kırdıysa, Hakkarili kadınlarımız yerlerde nasıl yerlerde
coplanmışsa barış sürecinde de aynısını yapmaya çalışacaktır. Biz
mücadelemizle alanlarda, meydanlarda, sokaklarda barışı haykırarak
mücadele ederek barışı elde etmek zorundayız. Barış süreci kolay
gelmeyecektir”
ROJAVA’DA KÜRTLER KATLEDİLİYOR
“ Biliyorsunuz sayın Öcalan’ın başlattığı bu süreçte yine Kürtlere
karşı zulüm yapılıyor. Yine Kürtler inkar ediliyor ve yok
sayılıyor. Sadece Türkiye’de değil, Kuzey Kürdistan’da değil bugün
Rojavada’da Kürtler katlediliyor ve zulüm ediliyor. Ama AKP
hükümeti şunu çok iyi bilmelidir ki Türkiye’deki barış süreci eğer
gelişecekse Rojava’daki Kürtlerin şuanda vermiş olduğu mücadeleden
bağımsız gelişmeyecektir. Rojava’daki Kürtler şimdiye kadar bedel
ödediler gözyaşı döktüler acı çektiler tırnakları ile kazıdıkları
bu mücadelenin sonunda bugün statülerini elde etmek için
mücadelenin sonuna geldiler”
GEÇMİŞ OLSUN AKP’YA KÜTRLER STATÜSÜNÜ ELDE
ETTİ
“Ama AKP hükümeti Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türkiye’deki Kürtlere
nasıl davranıyorsa Türkiye’deki Kürtlere aynı gözle bakıyorsa
Rojava’daki Kütlere’de aynı gözle bakıyor. Ama geçmiş olsun diyoruz
AKP’ye Kürtler statüsünü elde etti artık. Suruye’de elde edilen
statü çok yakında Türkiye’de de Kürt halkının mücadelesiyle elde
edilecektir. Bu saten sonra hiç kimse ama hiç kimse artık Kürtleri
kandıramayacak, artık Kürtleri yok sayamayacak ve artık Kürtleri
yok sayamayacaktır. Arada sınırlar olabilir İran’da Irak’ta,
Suriye’de Türkiye’de arada sınırlar olabilir ama Kürtler bütün bir
Kürdistan da dört bir parçada tek vücut, tek sestir ve yumruktur.
Bu haklı mücadelede Kürt halkı olarak Sayın Öcalan’ın arkasında
olduğumuzu başlatmış olduğu barış sürecini cani gönülden
desteklediğimizi onunla birlikte olduğumuzu her alanda söyledik
bunu bugün Hakkari’de de tekrar ilan ediyoruz”
ÜÇ AŞAMALI BARIŞ SÜRECİNİN İKİNCİ
AŞAMASINDAYIZ
“Üç aşamalı barış sürecinin ikinci aşamasındayız. Birinci aşama
tamamlandı. Gerilla güçleri sınır dışına çıktı. Sayın Öcalan’ın
isteği üzerine iki komisyon kuruldu. Bu komisyonların biri akil
insanlar komisyonu bir diğeri de TBMM’de çözüm barış komisyonu ve
bu iki komisyonla birlikte aynı zamanda birinci aşamanın gelirle
güçlerinin sınır dışına çekilmesi ile birlikte tamamlandığını
hepimiz biliyoruz. Sıra ikinci ve üçüncü aşamada üçüncü aşamada
Kürt halkının beklentileri var”
HÜKÜMETTEN BİRİNCİ TALEBİMİZ ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜ
“Birinci taleplerimiz ve şartımız sayın Öcalan’ın özgürlüğüdür
diyoruz ve Hakkari’de bunu bir kez daha ilan ediyoruz. Sayın Öcalan
özgürlüğüne kavuşmadan gerçek bir barışın onurlu bir barışın asla
gerçekleşmeyeceğini bütün Türkiye bütün dünya bilmek zorundadır ve
duymak zorundadır. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü Kürt halkının
özgürlüğüdür. Sayın Öcalan’ın sağlığı Kürt halkının sağlığıdır.
Sayın Öcalan’ın güvenliği Kürt halkının güvenliğidir. İşte bunun
için diyoruz ki “güvenlik, özgürlük ve sağlığı” hepimizindir
diyoruz ve Öcalan’nın arkasındayız diyoruz. Bütün bunlar yaşanırken
cezaevlerinde binlerce KCK’lı tutuklular var. Hasta tutuklular var.
Milletvekilleri cezaevlerinde, anadilde eğitim meselesi Kürtlerin
en önemli meselelerinden bir tanesidir. Kürt halkının statüsü Kürt
halkının en önemli kırmızı çizgisidir. Dolaysıyla gelişecek olan
ikinci aşamada bunlar bizim taleplerimiz ve isteklerimizdir. AKP
hükümeti eğer adım atacaksa ikinci aşamayı başlatacaksa işten
buradan başlayabilir. Milletvekillerimizi serbest bırakabilir, KCK
tutukluları serbest bırakabilir ve hasta tutukluları acilen tahliye
edebilir. Yine anayasa yakın sürecindeyiz bu süreçte Kürt halkının
statüsü belirlenmek durumundadır. Anadilde eğitim ve öğretim
mutlaka anayasada yerini almak durumundadır. Kürtler anayasada
yerini mutlaka almak zorundadır. Sadece Kürtler değil Türkiye’de
yaşayan bütün halklar. Çünkü şuana kadar Türkiye’de yönetilen
anayasa 12 Eylül anayasasıdır ve inkar devletten oluşan bir
anayasadır. Biz bu yasanın acilen değişmesi gerektiğini Türkiye’de
yaşayan hakların mutlaka güvence altına alınmasını dillerinin,
kimliklerinin ve kültürlerinin güvence altına alınmasını burada
haykırıyoruz. Üçüncü aşamada Kürtler cephesinde yapılacak olan her
şey yapılmıştır. AKP hükümeti artık bundan sonra bütün yolları
kendisine göre belirlemek zorunadır”
VERDİĞİMİZ 20 MADDELİK PAKET YASALAŞTIRILMAK
ZORUNDADIR
“ Eğer 1 Eylüle kadar bizim BDP olarak 20 maddede oluşan
demokratikleşme paketi adı altında verdiğimiz paket hükümetin
elindedir. Bu paket AKP hükümeti tarafından yasalaştırılmak
zorundadır. Üçüncü aşamanın en önemli meselesi bu aşamadır. Meclis
açılır açılmaz yani 1 Ekim’de açılacak deniliyor . Aslında biz
meclisin hiç kapanmaması gerektiğini söyledik. Ancak şuanda meclis
kapalı 1 Ekim tarihinde açılacak”
CEMİL BAYIK GELİP TÜRKİYE’DE SİYASET YAPSIN
“1 Ekim tarihine kadar bu yasaların hazırlanması gerekiyor.
Meclisin açılmasıyla birlikte de vermiş olduğumuz demokratikleşme
paketi AKP hükümeti tarafından genel kurulda yasalaşmalı ve
kanonlaşmalıdır. Eğer bunlar dikkate alınırsa ikinci aşamada Ekim
ayı ortalarında tamamlanmış sayılacaktır. Kandildeki dostlarımız,
arkadaşlarımız, kardeşlerimiz ve yoldaşlarımız Türkiye’ye
gelmelidir. Türkiye’de siyaset yapmalıdır. Sayın Karayılan, Sayın
Bayık, Sayın Ok, Sayın Ruhani Ferhat ve dağlarda bulunan herkes
inmelidir. Bunlar gelmeden barış sürecinin hiçbir anlamı
olmayacaktır. İşte biz bunun mücadelesini veriyoruz ki artık
analarımız ağlamasın, artık gençlerimiz ölmesin artık babalarımızın
gözyaşı akmasın diyoruz”
SAYIN ÖCALAN 14 YILDIR CEZAEVİNDE
“Sayın Öcalan 14 yıldır cezaevinde bulunmaktadır. Tek başına
kaldığı bir hücrede bir barış sürecini görüşüyor. Şuanda sadece
BDP’li 2 milletvekilli Öcalan’la görüşüyor. Ben ve sayın Selahattin
Demirtaş gidiyor. Birde 15-20 günde bir kardeşi gidip ziyaret
ediyor. Silahların sustuğu kanın akmadığı bir süreçteyiz.
Muhataplık sürecinde sadece 3 kişi ile görüşüyor. Oysa sayın Öcalan
ancak sayın Öcalan çözüm sürecine katkıda bulunan herkesle görüşmek
istiyor. Bunun içinde gazeteciler de var. Onunla görüşmek isteyen
binlerce insan var, aydınlar yazarlar herkes Öcalan’la görüşmek
istiyor. Bu sürecinde bu şekilde ilerlemesi gerekiyor. Bu konuda
AKP hükümetine çağrı yapmak istiyorum. Bu süreç Sayın Öcalan’ın
başlattığı bir süreçtir. Dolayısıyla Sayın Öcalan’ında sürecin
sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmesi için koşullarının mutlaka
düzetilmesi ve değiştirilmesi gerekir. Bir sağlık heyetinin gidip
Sayın Öcalan’ı sürekli sağlık kontrolünden geçirmesi gerekmektedir.
Sayın Öcalan herkesle görüşebilmeli düşüncelerini, fikirlerini,
sürece ilişkin görüşlerini herkesle paylaşmalıdır. Herkesle
iletişim kurabilmelidir” şeklinde konuştu.