Cemil Bayık röportaj yapan muhabire elma soydu
Abone olCHP'ye yakınlığıyla bilinen Yurt gazetesi Kandil'e çıktı. KCK'nın başındaki Cemil Bayık, bayan muhabire elma soydu.
KCK Eşbaşkanı Bayık, tekrar silahlı mücadele dönmek istemediklerini söyledi ancak hükümete çok sert mesajlar yolladı. Kobani sonrası tablonun değiştiğini savunan Bayık, "aksi halde büyük kaybedersiniz" dedi.
CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat'ın sahibi olduğu Yurt gazetesi, KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık ile röportaj yaptı.
SAKİN, ÖZGÜVENLİ VE MÜTEVAZİ
İki muhabirini Kandil'e yollayan Yurt gazetesinin dün yayınlanan röportajın girişinde Bayık için "Son derece güleryüzlü, sakin, özgüvenli ve mütevazı. Hatta o kadar ki, randevumuzu ertelediği için “Kusura bakmayın” diyor." ifadeleri kullanıldı.
MEYVE İKRAMI
Röportaj sonrası meyve ikramı yapıldığı belirtilen haberde Bayık'ın elma soyarken fotoğrafı kullanıldı.
BÜYÜK KAYBEDERSİNİZ
Çözüm süreciyle ilgili açıklamalarda bulunan Bayık, Kobani’den sonra artık eski siyasetle yürünemeyeceğini öne sürerken “Eğer eski şekilde devam ederseniz, büyük kaybedersiniz.” tehdidinde bulundu.
ŞARTLARI SIRALADI
Cemil Bayık, müzakerenin olabilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerektiğini belirtti. Söz konusu şartları şöyle sıraladı: “Bir, önder Apo’nun içinde bulunduğu koşullarını değiştirilmesi gerekiyor. Bu koşullarda diyalog olabilir ama müzakere olamaz. İkincisi, üçüncü bir tarafın müzakerelerde gözlemci olması, şahitlik yapması gerekiyor. Dünyadaki bütün sorunlar, üçüncü tarafın gözetiminde çözümlenmiştir. Üçüncüsü, bir izleme komitesinin oluşturulması ve bu izleme komitesinin hem bizim hem Türk devletinin hareketlerini izlemesi ve kim sürece doğru yaklaşıyor, kim sabote ediyor, kim boşa çıkartıyor, kim savaşta ısrar ediyor, komite tarafından izlenmesi ve kamuoyuna açıklanması gerek.”
HER YERDE GERİLLA VAR
Röportajın bugün yayınlanan bölümünde Bayık'ın hedefinde yine hükümet vardı. İktidarı derhal müzakere masasına oturması çağrısında bulunan Bayık, PKK militanlarının ülke dışına çekilmesi tartışmalarıyla ilgili olarak şunları söyledi:
"Kuzey'de (Türkiye) her yerde gerilla vardır, hem de 2013 Nevroz öncesindeki konumundan daha güçlü bir konumdadır. Hem nitelik hem nicelik olarak. Türkiye’den çektiğimiz güçlerin bir kısmını da geriye gönderdik. Ve yeni büyük katılımlar da var. Açık söyleyeyim, ayda bin civarında savaşçı katılımı var."
TEKRAR SİLAHLI BİR MÜCADELEYE DÖNMEK İSTEMİYORUZ AMA
Muhabirin "Şu anda hangi plandasınız ve şimdi ne olacak?" sorusuna Bayık şu cevabı verdi:
"6-7 Ekim'e bakılarak, nelerin gelişebileceği görülebilir. Biz elbette ki tekrar silahlı bir mücadeleye dönmek istemiyoruz. Sadece Kürtlere duyduğumuz saygıdan değil, Türkiye'deki bütün halklara, dinlere, kültürlere, mezheplere, kısaca insanlığa duyduğumuz saygıdan dolayı dönmek istemiyoruz. Biz gelinen aşamada halkların, devletin izlediği politikalara karşı durmasını istiyoruz ve çalışma yapıyoruz. Eğer halkın demokratik haklarına saldırı olursa, 6-7 Ekim'de olduğu gibi, burda gerilla da devreye girer. Ama halkın demokratik haklarına saygı gösterilirse, biz gerillayı devreye sokmak istemiyoruz."
YOL HARİTASI GELMEDİ
Çözüm sürecine dair kendilerine yol haritası verilmediğini iddia eden Bayık, hükümeti böyle eleştirdi:
"Türkiye'de AKP'nin çözüm mantığı ya da zihniyeti diye bir şey yoktur. Eğer değişiklik olsaydı zihniyetinde terörizmi sonlandırma yasası diye bir yasa getirmezdi Parlamento'ya. Bakın bugün AKP, uluslararası düzeyde ve Türkiye'de oldukça sıkışmış durumda. Uyguladığı politikalarla da, Türkiye'yi felakete doğru götürüyor. Şimdi çok sıkıştığı ve uluslararası alan da Kürtlere yaklaştığı için yeni bir aldatma taktiğine başvuruyor. Davutoğlu diyor ki, “Biz şimdiye kadar HDP ile süreci yürüttük, şimdi de bölgedeki kanaat önderleriyle, halkla yürüteceğiz”. Yani sürece başkalarını katıyoruz diyor. Bunu yeni bir şeymiş gibi yutturmaya, yeni bir umut yaratmaya çalışıyorlar. Bunun yutulacak bir tarafı yoktur. Bu son şansıdır Türkiye'nin. Kürdistan'da gelişen kuşak ruhen kopmuştur. Bu fiziki kopmaya da götürebilir. Bu eğer gerçekleşmiyorsa, Önder Apo ve hareketin çabalarıyla gerçekleşmiyor."