Cemil Bayık: Bunu savaş ilanı kabul ederiz!
Abone olKCK Yürütme Konseyi Başkanı Cemil Bayık, çözüm sürecinde hükümetin yaklaşımına ilişkin çok sert açıklamalar yaptı. Yol haritasının kabul edilmemesi durumunda bunun bir savaş ilanı sayılacağını kaydetti.
KCK Yürütme Konseyi Başkanı Cemil
Bayık, çözüm sürecine ilişkin çok çarpıcı ve sert açıklamalarda
bulundu. Bayık, sürecin tek taraflı bir olduğunu, Abdullah
Öcalan'ın hazırladığı yol haritasını hükümet kabul etmez ise, bunu
savaş ilanı olarak kabul edeceklerini; hükümetin bunu kabul
etmemesini kabul etmeyeceklerini ifade etti.
"TÜRKİYE ARTIK BİZİMLE RESMİ GÜÇLERİ
İLE SAVAŞAMAZ"
Bayık, Alman gazetesi Die Zeit'in internet sitesinde verdiği
röportajda, çözüm süreci ve hükümete duydukları güven konusunda çok
sert mesajlar verdi. Bayık, IŞİD ve Özgür Suriye Ordusu içerisinde
Türk özel kuvvetlerinden hiç bir yerde kaydı olmayan, gayri
resmi birlikler olduğunu ve bu birliklerin kendilerine karşı
savaştıklarını ileri sürdü. Bayık, Türkiye'nin artık resmi güçleri
ile kendilerine karşı savaşamayacaklarını, ancak bu tür unsurlarla
kendileriyle savaşabileceklerini öne sürdü.
"PROPAGANDA YAPMAYA İHTİYAÇLARI
YOK"
Açıklamalarının çok ağır olduğunu kendisi de kabul eden Bayık,
propaganda yapmaya ihtiyaçları olmadığını ifade ederek, AK
Parti'nin hedefinde kendileriyle birlikte bir çözüm bulma fikrinin
olmadığını, ayrıca sorunun nasıl çözüleceğine dair bir fikirleri de
olmadığını iddia etti.
"PKK'DAN EMEKLİ
OLUNMUYOR"
KCK Yürütme Konseyi Başkanı Bayık, muhabirin kendisine yönelttiği
'Türkiye'yi özlediniz mi, döner misiniz? Döndüğünüzde siyasete
girecek misiniz?' sorusuna esprili bir yaklaşımla karşılık verdi;
siyasete atılacağını 'PKK'dan emekli olunmuyor' cümlesiyle ifade
etti.
İşte o röportajdan çarpıcı satırlar:
( 'PKK'nın Kobani'de birlikleri var mı?' sorusuna cevaben) Tabi, bu bizim görevimiz. Biz sadece Kobani'ye değil, Güney Kürdistan, Şengal, Mahmur ve Kerkük'e de birlikler gönderdik. Gerillalarımız, Yezidilerin kutsal yerlerini IŞİD'e karşı korudu. IŞİD saldırıları sırasında Yezidileri Dohuk bölgesine gönderdik. Dohuk bölgesinde hala birliklerimiz var.
"TÜRKİYE VE BAZI GÜÇLER KOBANİ'DEKİ
SAVAŞIN UZUN SÜRMESİNİ İSTİYOR"
Kobani zor günleri geride bıraktı. Şehrin sadece küçük bir bölümü
şu anda IŞİD kontrolünde. Her gün yenir yeri geri alıyoruz.
Birliklerimizin bir kısmı IŞİD'in ikmal yollarını kesmek üzere
kentten ayrıldı. Türkiye ve bazı güçler, belki Kobani'deki savaşın
uzun sürmesini istiyorlar. Ancak biz, bu savaşı bir an önce
bitirmekte kararlıyız.
"TÜRKİYE DEMEK IŞİD
DEMEK..."
Türkiye demek IŞİD demek, AKP IŞİD'in kendisi. AKP IŞİD'i
destekleyip güçlenmesini sağladı ve insanlığın üzerine saldı. Belki
başkaları da onlara destek oldu, ancak doğrudan destek AKP'den
geldi.
"TÜRKİYE KÜRT SORUNUNU ÇÖZMEK
İSTEMEDİĞİ İÇİN ROJAVA'DA ÖZERKLİK İSTEMİYOR"
AKP'nin IŞİD'e neden destek olduğunun nedenleri var. Birincisi,
ideolojik olarak birbirlerine yakın olması. İkincisi, her ikisi de
Kürtleri hedef alıyor. Bu arada Kürtler, IŞİD'e karşı savaşabilecek
tek unsurdur ve bunlar arasında da PKK en etkili olanıdır. Bu
açıkça görüldü. Türkiye Kürt problemini çözmek istemiyor. Türkiye,
bir sorun olduğunu görmek istemiyor. Kürt halkının doğal hakları
olduğunu kabul etmek istemiyor. Türkiye yıllardan beri ne diyor:
"PKK bir terör örgütüdür, terör yapıyor ve biz Türkiye'yi teröre
karşı koruyoruz." Gerçek bu. Türkiye Kürt sorununu çözmek
istemediği için Rojova'da da özerklik istemiyor.
"GERÇEK HALİFE EBUBEKİR EL BAĞDADİ
DEĞİL..."
Kürtler, Kuzey Irak'ta özerk bir yapıya sahip. Şayet Kürtler,
Rojava'da da bu özerkliği pekiştirirse, Türkiye kendi içerisinde de
Kürtlere özerklik vermek zorunda kalacak. Bunu istemiyor. O zaman
Rojova'nın dağılması lazım. Türkiye, dağılan Suriye'nin yeniden
şekillenmesinde Kürtlerin rol oynamasını istemiyor. Türkiye
Ortadoğu'da Sünni eksenli bir hegemonya kurmak istiyor, bunu IŞİD'i
destekleyerek yapmanın peşinde. Türkiye neden IŞİD'e karşı
oluşturulan koalisyonda yer almadı sanıyorsunuz? Türkiye koalisyona
katılsaydı, IŞİD Türkiye ile olan ilişkileri açıklardı. Bu
ilişkiler birçoğunuzun sandığından çok daha derin. Gerçek halife
Ebu Bekir El Bağdadi değil, Tayyip Erdoğan'dır.
IŞİD ve Özgür Suriye Ordusu içerisinde Türk özel kuvvetlerinden unsurlar var. Bunlar hiç bir yerde kaydı olmayan, gayri resmi birlikler. Onlar bize karşı savaşıyor. Türkiye, resmi güçleri ile artık bize karşı savaşamaz, ancak bu tür unsurlarla yapabilir.
"AKP'NİN HEDEFİNDE BİZİMLE BİRLİKTE BİR
ÇÖZÜM BULMAK YOK"
Tabi bunlar çok ağır suçlamalar. Fakat biz gerçekleri söylüyoruz.
Propaganda yapmaya ihtiyacımız yok. AKP'nin hedefinde bizimle
birlikte bir çözüm bulmak yok. Bizim sorunumuzun nasıl çözüleceğine
dair bir fikirleri de yok.
"BUNU SAVAŞ İLANI OLARAK KABUL
EDERİZ"
Bu süreç, tek taraflı bir süreç. Bu yolu seçtiğimiz için pişmanlık
duymuyoruz. Bir sonuca ulaşması için, liderimiz Abdullah Öcalan bir
yol haritası hazırladı. Hükümetten bu öneri konusunda ne
düşündüğünü sorduk. Hükümet şayet bunu kabul etmez ise, biz bunu
savaş ilanı olarak kabul ederiz. Hükümetin bunu kabul etmemesini
kabul etmeyiz.
"BİZE KARŞI SAVAŞI GÖZE
ALAMAZLAR"
Fakat şimdi bize karşı savaşı göze alamazlar, çünkü önümüzde
parlamento seçimleri var. AKP hükümeti, önce anayasayı değiştirecek
ve başkanlık sistemini getirecek bir zafer kazanıp, ardından
bizimle savaşa gidecektir. Biz bu nedenle, herşeyin seçimlerden
önce ortaya konulmasını istiyoruz. Bizimle pazarlık yapılıp
yapılmayacağının açıklanmasını istiyoruz. Türkiye'nin bizimle
oturup sorunumuzu çözmesi için, dünyada hiçbir hareketin yapmadığı
bir şeyi yaptık: 1993'ten bu tarafa tek taraflı olarak 9 kez
ateşkes ilan ettik. Tek taraflı olarak esirleri de bıraktık. Mart
2013'ten itibaren birliklerimizi Türkiye'den güneye kaydırdık. Biz
savaşı bitirdik. Normalde bu tür adımları savaşan taraflar bir
üçüncü ve dikte eden bir irade neticesinde atar.