Cemil Bayık bitti dese bile
Abone olPKK'nın çekilmeyi durdurması çözüm sürecini bitirir mi? Gazeteci Cengiz Çandar son gelişmeleri yorumladı.
İNTERNET HABER - Cengiz Çandar'a göre
'Çözüm süreci'ni sona erdirme kararı Başbakan Erdoğan ve Abdullah
Öcalan'a ait. Sürecin tıkandığına dikkat çeken Çandar, Bayık'ın
'Bitti' dese bile, bitmiş olacağı anlamına gelmediğini
yazdı.
KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık'ın "Gerillayı durduruyoruz" açıklaması gündeme bomba gibi düştü. Uzun süredir ölümlerin yaşanmadığı silahların patlamadığı Türkiye yeniden eski günlere mi dönüyor?
Çözüm sürecinde hükümeti adım atmamakla eleştiren Bayık'ın sözleri nasıl okunmalı? Kürt sorunu üzerine yazılarıyla bilinen Çandar, bugünkü bu konuyu ele aldı. İşte o yazıdan bir bölüm:
GERİ ÇEKİLME DURDU
"Benim anladığım şu: Silahlı PKK güçlerinden Türkiye sınırları
içinde kim, ne kadar kalmışsa, ‘bulunduğunuz yerde durun’ denmiş
oluyor. ‘Durdurduk’ şeklinde di’li geçmiş zaman kipi ile ya da
‘durduruyoruz’ şeklinde geniş zaman kipiyle ifade edilse, çok mu
fark edecek? Yani, “‘durdurduk’ demedik; ‘durduruyoruz’ dedik”
dense, bundan Türkiye sınırları dışına çıkmamış olan silahlı PKK
güçlerinin, ‘geri çekilme işlemine devam ettiğini’ mi anlamalıyız?
Bence, ‘geri çekilme işleminin durduğunu’ anlamalıyız.
ÇÖZÜM SÜRECİ BİTMEDİ
Hayır, bu o demek değil. Silahlı PKK’lilerin Türkiye sınırları
dışına çekilmesi, ‘üç aşamalı’ olduğu belirtilmiş olan ‘süreç’in
ikinci aşamasına geçilmesini sağlayacak olan, ‘taktik adımlar’dan
biriydi. ‘Birinci aşama’ya ait olan bir ‘taktik adım.’
PKK tarafı, çoktandır ‘ikinci aşamanın başlamış olması
gerektiğini’, ilk aşamaya dair kendi sorumluluklarını yerine
getirdiklerini, ‘ikinci aşama’nın hükümetin atacağı adımlarla
başlayacağını ama hükümetin bu konuda ayak sürüdüğünü öne sürüp
duruyordu.
Dolayısıyla ‘geri çekilmenin durdurulması’ –ister ‘durdurduk’ ister
‘durduruyoruz’ şeklinde anlaşılsın- ‘birinci aşama’ya dair bir
‘taktik adım’a ilişkindir ve ‘ikinci aşama’nın başlaması için PKK
yöneticilerinin hükümet üzerinde ‘baskı oluşturması’ amaçlarıyla
ilgili olarak anlaşılmalıdır. ‘Stratejik karar’ değildir; ‘taktik’
karardır.
TIKANIKLIK YAŞANDIĞI ORTADA
Yani, gelinen nokta, hiçbir şekilde ‘çözüm sürecinin sona erdiği’
şeklinde anlaşılamaz. Anlaşılmamalıdır.
Bununla birlikte, ‘çözüm süreci’nde bir ‘tıkanıklık’ yaşandığı da
ayan beyan ortadadır.
Dikkatlerden kaçmaması gereken bir husus var; o da ‘çözüm
süreci’nin bir tarafı Tayyip Erdoğan (Ak Parti hükümeti) ise diğer
tarafı Abdullah Öcalan’dır. Kandil ve diğer merkezler, Abdullah
Öcalan üzerinden ‘dolaylı’ tarafıdır. Doğrudan taraf, Abdullah
Öcalan’ın kendisidir.
Dolayısıyla, ‘çözüm süreci’ni sona erdirme kararı da açıklaması da
bu iki şahsiyetten biri ya da ikisine (Tayyip Erdoğan ve Abdullah
Öcalan) aittir. Cemil Bayık, ‘bitti’ dese bile, bitmiş olmaz.
Abdullah Öcalan demediği takdirde, Cemil Bayık da böyle bir şey
demez zaten.
DIŞ DİNAMİK SURİYE'DEKİ GELİŞMELER
Gelelim, ‘çözüm süreci’nin devamı ya da sonunu belirleyecek güçteki
‘dış dinamik’e; bu, Suriye’deki gelişmelerdir. Tıpkı, ‘çözüm
süreci’nin başlamasında Suriye’nin nasıl önemli bir hissesi varsa,
gelinen noktada, devamı ya da bitişi de Suriye’deki gelişmelerin
alacağı yöne ve seyre bağlıdır.