Cemevlerinin isteğine hayır
Abone olDiyanet İşleri Başkanı, cemevlerinin elektrik giderlerinin karşılanması isteklerini geri çevirdi.
Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, "Cemevlerinin elektrik parası
niçin ödenmiyor" sorusuna şu yanıtı verdi: "Cemevleri, cami,
mescit, kilise, havra ve sinagoglar gibi ibadethane değil. Mistik
mekânlar için bütçeye ödenek konmuyor."
Cemevine ışık yok!
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, cemevlerinin elektrik
giderlerinin karşılanması isteklerini geri çevirdi. Diyanet'e göre,
cemevi "mistik mekân" sınıfına giriyor.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, cemevlerinin elektrik
faturalarının cami, mescit, sinagog ve kiliselerde olduğu gibi
kurumu tarafından karşılanması yönündeki isteklere olumlu yanıt
vermedi. Çünkü, Bardakoğlu'na göre cemevleri ibadethane değil,
"tarihsel zenginliği yansıtan mistik geleneklerin yaşatıldığı
mekânlar." CHP Tokat Milletvekili Feramus Şahin yazılı soru
önergesinde, Türkiye'de 15 milyon Alevi vatandaşın yaşadığını
hatırlatarak, cami, kilise, havra ve sinagogların elektrik
paralarının Diyanet tarafından karşılanırken, aynı uygulamanın
neden cemevleri için yapılmadığını sordu. Diyanet İşleri Başkanı
Ali Bardakoğlu, 2002'de çıkan Bakanlar Kurulu kararında
ibadethanelerin elektrik giderlerinin karşılanmasının hükme
bağlandığını ve ibadethaneler listesinde "cami, mescit, kilise,
havra ve sinagog" ların yer aldığını vurguladı.
ÖDENEK KONMADI
Bardakoğlu, "Bakanlar Kurulu kararında ibadethaneler kapsamında
değerlendirilmediğinden cemevlerinin elektrik giderleri için
Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine ödenek konulması mümkün
olmamaktadır" dedi. Bardakoğlu, kurumun bütçesine konulan elektrik
ödeneğinin birçok ibadethanenin ihtiyaçlarını karşılamadığını
belirtti.
Bardakoğlu, bu nedenle bazı ibadethanelerin elektrik giderlerinin
cemaatlerce karşılanmak zorunda kaldığını söyledi. Bardakoğlu,
ibadethanelerin su giderleri için kendi bütçelerine ödenek
konmadığını, bunların belediyelerce ücretsiz olarak karşılandığını
bildirdi. Bu uygulamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne de
aykırı olmadığını savunan Bardakoğlu, cemevlerini ibadethane değil,
"mistik mekân" olarak tanımladı: "Mevzuat uyarınca yapılan uygulama
sosyal ve kültürel etkinlerin yapıldığı, tarihsel zenginliğimizi
yansıtan mistik geleneklerin yaşatıldığı benzeri diğer mekânlar
için de aynıdır. Dolayısıyla bu uygulamanın AB'ye giriş süreciyle
bir ilgisi bulunmamaktadır."