Cemevlerinde Atatürk sürprizi
Abone olDersim gerçeğinden sonra cemevlerinden Atatürk'ün portresi kaldırılacak mı?
“Alevilerin Kemalizmle İmtihanı” kitabının yazarı Cafer
Solgun, cemevlerinden Atatürk'ün portresinin kalkacağını iddia
etti.
Dersim tartışmasıyla birlikte Alevilerin CHP ve Atatürk ile ilişkisi yeniden gündemde. Katliam emrinin Atatürk tarafından verildiği iddiası Aleviler arasında nasıl karşılandı? Taraf'tan Neşe Düzel, Dersim gerçeğini ve resmi ideoloji ve Aleviler arasındaki bağlantıyı Alevi kesimin önde gelen yazarlarından Cafer Solgun'a sordu.
KILIÇDAROĞLU'NUN İŞİ ZOR
Kılıçdaroğlu'nun özür dilememesine tepki gösteren Solgun, Alevilerin yaşadığı hayal kırıklığına uydurdukları mazeretleri anlattı:
"CHP’li olmayan Alevileri utandırdı ama CHP’li Aleviler
utanmamak için şimdi yeni argümanlar icat ederek kendi kendilerini
ikna etmeye çalışıyorlar. Çünkü büyük hayal kırıklığı yaşadılar ve
bu hayal kırıklığını açıklayabilmek için, “Bu, AKP’nin
oyunu. Bu tuzağa düşmemek lazım. Kemal Bey Dersim 38’in ne olduğunu
bilmiyor mu? Yeri geldiğinde daha fazlasını açıklayacak. AKP özür
diledi ama önemli olan Meclis’te özür dilemesiydi. Aman oyuna
gelmeyelim ve Kılıçdaroğlu’nun etrafında daha fazla kenetlenelim.
CHP’deki ulusalcılara meydan vermemek lazım” gibi mazeretler
uyduruyorlar. Ama şunu söylemek lazım. Kılıçdaroğlu’nun işi
zor."
ALEVİLER TAKİYE YAPTI ÇÜNKÜ...
Katliam emrinin Atatürk tarafından verildiğini savunan Solgun, Alevilerin bunu hep bildiğini ama korkudan dile getirmediklerini söyledi. Alevilerin neden takiye yaptığını işe Solgun, Düzel'e şu sözlerle açıkladı:
"Size garip geliyor ama Dersimliler o katliamdan sonra da bu ülkede yaşamak zorundaydılar. Bu ülkede yaşamanın açık olan tek yolu vardı, o da kendisini ezen, katleden, Aleviliğini ve Kürtlüğünü kabul etmeyen sisteme yakın durmaktı. Bizim büyüklerimiz ölmemek için, hayatta kalmak için, çocuklarını korumak için yegâne yolun bu olduğunu düşündüler ve çocuklarının yani bizlerin adını Kemal, İsmet koydular. Çocukların adını Kemal, İsmet koymak, yaşanan korkunç olayın en çarpık sonuçlarından biridir. Kılıç artığı olarak geride kalanların hayatta kalma güdüsünün yarattığı bir anormalliktir bu. Büyüklerimiz korumak için bizleri okuttular. Böylece bizler Türkiye toplumunda en iyi Türkçe konuşan insanlar haline geldik. Biliyorsunuz, Dersim Türkiye’nin en fazla okuyan yeridir. Okuma yazma oranı yüzde yüzdür."
ATATÜRK'ÜN PORTRESİ KALKACAK
Dersim gerçeğinin ortaya çıkmasından sonra Atatürk'ün portresi cemevlerinde asılı duracak mı? Solgun, "Atatürk’ün portresi kesinlikle kalkacak" diyor ve ekliyor: “Cemevi bizim ibadethanemiz. M. Kemal politik bir figür. Bir ibadet mekânında onun ne işi var” sorusunu ben Alevi toplumunun yüzüne, dedelere defalarca söyledim. Hiç kimse niye böyle diyorsun demedi bana. Üçüncü şahıslara “Atatürk bizi kurtardı, özgürleştirdi, Atatürk olmasaydı halimiz ne olurdu?” gibi yuvarlak laflar söyleniyor ama..."
CEMEVLERİNE YASAL STATÜ
Alevilerin taleplerini de Solgun, "Alevilerin taleplerinin toplamı aslında din, vicdan ve inanç özgürlüğüyle birlikte eşit yurttaş olma talebidir. Aleviler Sünnilerle eşit haklara sahip olmadıklarını düşünüyorlar. Bir kere cemevlerine yasal statü tanımalı." sözleriyle açıkladı.
ALEVİLER NEDEN KEMALİZMİN BEKÇİSİ OLDU?
90'lı yıllarda işlenen karanlık cinayetler ve suikastler ile 28 Şubat sürecinin Alevileri, resmi ideolojinin bekçisi olmaya ittiğini belirten Solgun, nedenini de açıkladı:
"Çünkü Aleviler şeriattan korkuyorlardı. Daha önce Maraş ve Çorum katliamları gibi provokasyonlara uğramışlardı. Şimdi şeriat geliyordu ve şeriat gelince ilk yapacağı iş Alevileri kesmek olacaktı. Alevilerdeki şeriat endişesi böyle büyütüldü ve onların laik sistemin bekçisi olmalarına çalışıldı. Zaten cemevlerinin açılması da bu süreçten bağımsız değildir."
MEKTUP GERCEKTİ AMA
Solgun Seyit Rıza'nın İngiltere'ye yazdığı mektup tartışmalarına da değindi. Mektubun sahte olmadığını ancak Rıza'nın mektuptan haberi olmadığını şu sözlerle dile getiriyor:
"Hayır. O mektubu, Cumhuriyet’in kellesini istediği isimlerden biri olan ve Dersim’i 1937’de terk eden Kürt milliyetçisi ve entelektüeli Baytar Nuri Suriye’den yazıyor. Zaten kitabında da o mektubun tam metnini yayımladı. Dersim’de olan bitene dünyanın dikkatini çekmeye ve katliamı durdurmaya çalışıyor ama mektubun hiçbir faydası olmuyor. Seyit Rıza’nın o mektuptan hiçbir zaman haberi olmuyor."
CHP YÜZDE 25'TE KALMAYACAK
Dersim tartışmalarının CHP zihniyetini bitireceğini ve CHP’ye Alevi desteğinin biteceğini savunan Solgun, iddiası var:
"CHP’nin oyu yüzde 25’te kalamayacak. CHP giderek marjinalleşecek. Yüzde 10 barajı sürerse, CHP baraj sorunu yaşayan bir parti haline gelecek. CHP’ye sol ve sosyal demokrat olduğu varsayımıyla oy veren insanlar artık kendilerine yeni bir siyasal seçenek bulacaklar."