Cemevleri sosyal tesis sayıldı
Abone olCHP sordu, Başbakan Erdoğan adına yanıt verildi: Alevi ve Bektaşilerin sosyal ve kültürel tesisler olarak cemevi açmalarına yasal engel yoktur. Alevi örütleri tepkili...
Cemevi açılmasıyla ilgili soru önergesine Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan adına yanıt veren, Diyanet'ten Sorumlu Devlet Bakanı Prof.
Dr. Mehmet Aydın, İslam dininin ibadetine mahsus ve usulüne göre
açılmış 'cami ve mescit' dışındaki mekânların 'ibadet yeri' olarak
kabul edilemeyeceiğini söyledi. Aydın cemevleri için 'sosyal ve
kültürel tesis' tanımını kullandı.
CHP'li İsmail Değerli, Başbakan Erdoğan'a yönelttiği soru
önergesinde, Türkiye Cemevi Birliği'nin Çankaya'da cemevi açmak
için Çankaya Kaymakamlığı'na yaptığı başvuruyu hatırlattı. Değerli,
bunun üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, "İslam ibadetine
mahsus ve usulüne göre açılmış cami ve mescit dışındaki yerlerin,
ibadet yeri olarak kabulü mümkün değildir. Ayin-i cem icra etmek
üzere cemevi yapılmak üzere yer tahsis edilmesi uygun
düşmemektedir" şeklinde 'fetva' verdiğine ilişkin haberlerin doğru
olup olmadığını sordu.
'Fetva değil bilgi'
Değerli'yi Erdoğan adına, Diyanet'ten sorumlu Devlet Bakanı Mehmet
Aydın yanıtladı. Aydın, yanıtında, Tekke ve Zavife Kanunu'nda ve
Bazı Kisvelerin Giyilmesini Yasaklayan Nizanname'de 'mabet'
kavramının tarif edildiğini anımsatarak, şöyle dedi: "Bu çerçevede,
İslam dininin ibadetine mahsus ve usulüne göre açılmış 'cami ve
mescit' haricindeki mekanların aynı anlamda 'ibadet yeri' olarak
kabulünün mümkün olmadığı ifade edilmiştir. Bu sebeple hizmet
alanıyla ilgili konularda bir kamu kuruluşunun diğer bir kamu
kuruluşundan bilgi istemesi, fetva sormakla ilgisi bulunmamaktadır.
Diyanet İşleri Bakanlığı'nın anılan cevabı da bu çerçevededir."
İbadete zorlamıyoruz
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın temel görevinin, insanlara İslamın
ortak paydasında hizmet sunmak olduğunu savunan Aydın, "Bunun
üzerine insanlar kendi bireysel eğilimlerini ve tercihlerini,
farklı dindarlık tarzlarını ilave edebilirler. Bu safhada Diyanet
İşleri Başkanlığı hiçbir otoriter tutum takınmamakta, farklı dini
yorumları ortadan kaldırma gibi bir anlayış da benimsemektedir"
ifadesini kullandı.
Diyanet'in İçişleri Bakanlığı'na vermiş olduğu yanıtta inanç
özgürlüğünü ve laik çağdaş Cumhuriyet ve Atatürk devrimlerini
reddeden bir husus bulunmadığını da kaydeden Aydın, "Ne Alevi ne de
Sünni hiçbir vatandaşın cami ve mescitte ibadete zorlanmaları söz
konusu değil" dedi.
Kilise ve sinagog
Bakan Aydın, kilise, sinagog ve havranın kabul edilmiş dinlerden
olan Hırıstiyanlık ve Museviliğe mahsus ibadethaneler olduğunu dile
getirerek, şöyle devam etti: "Alevi-Bektaşi vatandaşlarımızın
sosyal ve kültürel tesisler olarak cemevi açmalarına hiçbir yasal
engel bulunmamaktadır. Açılmış bulunan sosyal ve kültürel nitelikli
cemevleri de bunu açıkça göstermektedir."
'Bütçede ayrım yok'
Aydın, söz konusu uygulamanın Anayasa'daki temel ilkeler ışığında
yapıldığı görüşünü savunurken, Değerli'nin "Alevi-Bektaşi
vatandaşların da ibadetleri için diğer inanç gruplarına bütçeden
tanınan hakları vermeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna "Ülkemizde
diğer Müslüman vatandaşlarımız için Bütçe Kanunu ile diğer
kanunlarda sağlanan haklardan Alevi-Bektaşi vatandaşlarımız ayrım
yapılmaksızın yararlanmaktadır" yanıtını verdi.
MEB: Alevi namaz kılar
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde
Alevi bir vatandaşın 'din dersi zorunlu olmasın' diye açtığı dava
için hazırladığı raporda, Aleviliğin İslam dininin bir alt kimliği
olduğu belirtilmişti. Raporda, cem törenine derslerde yer
verilmesinin, ders programının mezheplerüstü konumunu gölgeleyeceği
savunulmuştu. Ayrıca namazın, bir gruba özgü olmadığı, kendisini
Alevi olarak tanımlayanların da namazı ibadet kabul ettiği, hatta
namaz kılanların oranının küçümsenmeyecek düzeyde olduğu öne
sürülmüştü.
'Cemevi ibadet yeridir'
Devlet Bakanı Mehmet Aydın'ın açıklamalarına Alevi çevrelerden
tepki geldi:
Alevi-Bektaşi Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Atilla Erdem:
Cemevi bizim yüzyıllardır kullandığımız bir ibadet yerimiz. Sayın
Başbakan bile kalkıp saygısızca 'Cemevi cümbüş evi' gibi laflar
söyledi. Diyanet de 'Sizin ibadet yeriniz camidir' diyor.
Kesinlikle cami değildir. Çünkü cemevine eşimizle kızımızla,
hısımımızla, akrabamızla beraber gideriz. Cemevinde kurbanımız
kesilir, lokma dağıtılır, sazımız çalınır semah dönülür. Yüz yüze
niyaz edilir, dualar okunur. Camiye bunları götürme olanağımız yok.
Camiye gitmeye niyetimiz de yok. Diyanet bizim bu ibadetimizi
anlamıyor. Kültürümüzü kendi kendilerince yok sayıyorlar ve
Alevilere 'Onlar zaten Müslüman'dır, cemevine gerek yok. Camiye
gelsinler' diyorlar. Benim ibadet yerim cemevi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç: Başbakan
Tayyip Erdoğan ve şimdi ANAP Genel Başkanı olan Erkan Mumcu, Kültür
ve Turizm Bakanlığı yaptığı dönemde kendisinden randevu isteyen
hiçbir Alevi derneğine randevu vermedi. Alevileri yok sayan AKP
hükümeti, asimilasyon politikası izliyor. Aleviler, Diyanet'in laik
bir toplumda olmayacağı gerçeğiyle lağvedilmesini istemektedir.
Diyanet, Alevi köylerine cemevi yerine camiler inşa etmekte ve
imamlar atamaktadır. Bu şekilde Alevileri asimile etmeyi
sürdürerek, misyonerlik görevini son hızla sürdürmektedir.
Dava sürüyor
2004 yılında 2 bin 770 Alevi vatandaş cemevi açmak için Kartal
Kaymakamlığı'na başvurdu. Bu talep, Kartal Kaymakamlığı tarafından
İçişleri Bakanlığı'na sorulmadan reddedildi. Buna ilişkin dava
halen istanbul'da devam ediyor.
Haber: Zihni Erdem
Kaynak: