Çemberlitaşın altındaki sır
Abone ol1700 yıllık sır yatıyor orada. Çok kimse ulaşmak istedi ama başaramadı.
İstanbul'daki Roma dönemi eserlerinin başında gelen
Çemberlitaş'ın altındaki bir odada, Hazreti İsa'ya ait eşyaların
gömülü olduğu iddia ediliyor.
İddiaya göre, Çemberlitaş'ın altında olduğu ileri sürülen odada,
imparator Konstantin döneminde Kudüs'ten getirilen ''Hazreti
İsa'nın mezarına ait kutsal toprak, orijinal haç parçaları,
çiviler, kaymak taşından yapılan kase, ekmek kırıntıları ve Hazreti
Musa'ya ait taş ile Hazreti Lut'a ait olduğuna inanılan asa,
Hazreti Nuh'un baltası ve Hazreti Süleyman'a ait olduğuna inanılan
7 kollu şamdan'' bulunuyor.
ODANIN YERİ
Çemberlitaş'ın restorasyon projesinin 1. kademesini yürüten
Mimarlık'ın Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akpınar, şunları
anlattı:
''Kutsal emanetlerin orada bulunduğu konusunda benim hiçbir şüphem
yok'' diyen Akpınar, kutsal emanetlerin 11x11 metre ebadında ve 2,5
m. yüksekliğinde porfir bir blok kaidenin içerisine oyulan küçük
bir alan içinde olduğunu, bu kaidenin üzerinde 8x8 metre ebadında
ve yine yaklaşık 2,5 metre yüksekliğinde bir kaide daha olduğunu,
bunların üzerinde de 6 metre yüksekliğinde 4x4 metre ebadında
sütunun kaidesinin yer aldığını bildirdi.
ÇEMBERLİTAŞ'IN ÖZELLİĞİ
Abdülkadir Akpınar, kaidenin üzerinde her biri yaklaşık 3 ton
ağırlığında ve 3 metre çapında, bileziklerle birbirine oturtulmuş,
9 adet sütun olduğunu vurgulayarak, ''Kurşunla birbirine bağlanmış
tam terazisinde bir yapı. Her biri 100 ton ağırlığında birbirleri
üzerine en ufak bir kırılma olmadan yerleştirilmiş. Piramitlerdeki
sır gibi muhteşem bir işçilik'' diye konuştu.
Abdülkadir Akpınar, İstanbul'un fethinden sonra Çemberlitaş'ın ilk
kez Yavuz Sultan Selim döneminde yenilendiğini, yapının spiral
şekilde demirlerle çepeçevre kuşatıldığını, 1706 yılında ilk
tahkimin yapıldığını anlatarak, yapının yeni kaidesindeki taşın
yaklaşık 20 cm. içerisinde 7x7 cm kalınlığında dökme demir
bileziklerle her 1,5 metrede bir kuşaklar atılarak
güçlendirildiğini bildirdi.
ODAYA ULAŞMA GİRİŞİMLERİ
İstanbul'un 1918 yılında işgali sırasında da Vatikan'dan bir grup
rahibin geldiğini ve kutsal emanetlere ulaşmak için Çemberlitaş'ın
hemen yakınındaki Vezirhan'da bir oda kiralayarak tünel
kazdıklarını kaydeden Akpınar, ''Yer altındaki ana kaideye kadar
ulaşırlar. Tünelden çıkan toprağın şüphe uyandırması üzerine
yakalanırlar ve sınır dışı edilirler.
1929 yılında Mustafa Kemal Atatürk, ne olduğunun tespiti için
Avrupa ülkelerinden arkeologlar getirtir'' dedi. Çıkarılan bu ilk
zemin rölövesinde taşın altında muhteşem bir ana kaide, onun
üzerinde ikinci ve üçüncü birer kaide olduğunun görüldüğünü dile
getiren Akpınar, ''Kıyamet kopmadıkça, savaş hali olmadıkça
veya böyle bir yıkım olmadıkça, o emanetlere ulaşmak asla söz
konusu olamaz'' görüşünü savundu.