Çemberin içinde miyiz dışında mı?

Süreç sonunda 4 ülkede 4 farklı eyalet doğacak henüz yürüyemedikleri için birinin koruyup kollaması eğitmesi de gerekecek

Abdullah YILMAZ krmistanbul@gmail.com

 

 

Çemberin içinde miyiz dışında mı?

11 Eylül 2001 dir ikiz kuleler vurulduğunda, canı yanan dünyanın jandarması.

Artık dünya eski dünya olmayacak diye haykırdı tüm hiddetiyle. Avrupalı askerleri de bir anda aynı safta sırasını aldılar.

Ben şahsen anlam veremedim can acısıdır, zaman lazımdır, acısı diner daha makul söylemler geliştirir, desem de nafile.

Bundan daha acı kayıpları yaşayan birçok ülke olmuştur ancak bu sefer farklı, canı yanan dünyanın dev gücü, can yakar, can alırda vermez. 

Ne yapacağı artık kestirilmez, sağa sola saldıracağı kehanette sayılmaz, çizilen karizmanın tamiri adına bir şeyler yapmalıdır.

Çember kuruldu içine failler yerleştirildi.

Ne adına olursa olsun, insanlık adına kınadığımız, işlenen 11 Eylül olayı bazılarının yararlanabileceği sürecin başlangıcıydı aynı zamanda, hani derler ya gölü bulandırıp balık tutmak işte elinde sepet, balıkları bekleyenler olmadı da değil.

Günler geçtikçe batının Islama olan tehdit algısı ve gelecekle ilgili kaygıları, planlama ve uygulama dehası batı için yeni senaryolar geliştirmek zor olmadı.

Demokrasi adına bir ülke param parça edildi hem de ülke kendi kendine yaptı bunu, adı Irak.

Birden Arap dünyasına bahar geldi, ancak bu bahar öyle çiçek açan cinsinden değil, solduran renksiz, esintili sonbahardan da öte buz gibi bir bahar.

Önce mevsim değişikliğinden Tunus, Mısır Libya, , Suriye nasibini aldı

Bu sıralama bahar gelmeden yenidünya düzeni adı altında yeniden yapılandırılacak yeni orta doğu projesinde dillendirilmişti. Suriye İran ve Türkiye, bazıları İran dan önce Türkiye diyordu da biz bu sıralamayı hiç kendimize yakıştıramıyorduk.bizde demokrasi vardı hem de en eskisinden.

Yok, canım nasıl olsun ki kız alıp kız vermişiz akrabaymışız. Din aynı Mezhep aynı.

Önceleri kardeştik, şimdi hısımlığa kadar düşen bir yakınlık mertebesi.

Hem bizim değişmeyen bir düsturumuz da var Yurtta sulh cihanda sulh.

Ohhh ne güzel yıllardır bizde böyle mutlu, mutlu sulh içinde yaşıyoruz.

Yıllardır süren iç savaş diye bir şey yok. On binlerce vatan evladını da cephede, savaş alanında kaybetmedik. Terör var canım sadece terör. Onlarla da polis mücadele ediyor. Asker kışlasında.

Beni ilgilendiren şey yabancıların öngörüsünü biz göremiyor muyuz? Bu nasıl bir psikoloji?

Ben söyleyeyim: yurtta sulh felsefesi

Olumlu düşün olumlu olsun, aklına kötü bir şey getirme, Allaha sığın o doğrusunu sunar size.

Hızlıyız hem de çok hızlı, baktık bir şeyler oluyor, alt tarafımızda kaynıyor kazan.

Demokratikleşelim onu da paket yapalım, Kürtlere hediye kıvamında sunalım.

E güzelde biz zaten demokratik değimliydik, eşitlik ilkesi, bu ülkede her vatandaş zaten özgür ve eşit değ ilmiydi.

Neyi düzeltirseniz düzeltin onların istedikleriyle sizin verdikleriniz hiç aynısı olmayacak, karın ağrısı belli onların aydınından dağdaki adamına kadar, ayrılmak, bağımsız bir devlet kurmak,(tabiî ki Kürt halkının büyük çoğunluğu bunu istemiyor) Hadi olmadı mı bir ucunda peşmergeler, diğerinde İranlı Kürtler, bir tarafta pkk nın Suriye uzantısından oluşan bir federasyon.

İzin vermeyiz dediğimiz,(adına devlet demese de) kurdu kuzey ırakta tüm gerçeğiyle ortada Ağabey rolünü de sevmişe benziyor.

Komplo teorisini sevmem ancak gerçeğe uzak durmayan bir teoride ben yapmak istiyorum istemeye, istemeye

Süreç sonunda 4 ülkede 4 farklı eyalet doğacak henüz yürüyemedikleri için birinin koruyup kollaması eğitmesi de gerekecek.

Böylesi bir durumda başkanlık sistemi hayalini kuran Türkiye nin kucağına yakıştıranlar yok değil, isteklisi de azımsanmayacak kadar fazla. Madem başkanlığa geçtik fazladan dört eyalet göz mü çıkarır.

Ancak bu sadece teori, bunu düşünmek bile Atana, Tarihine, Irkına en büyük ihanet olacaktır ve hiçbir Türk evladı böyle bir şeyi kabul etmeyecektir.

Başka bedenlerden kopan uzuv saklanmaz. Her bünyeye de uymaz. Saklarsanız evinizi ocağınızı kokutursunuz, kendinizide

Kısacası ben meraktayım biz çemberin içinde miyiz dışında mı?