Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısından karşı dava! Türkiye davayı Suudiler'e gönderecekti
Abone olWashington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz, Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesine ilişkin 26 sanıklı davanın, Suudi Arabistan adli makamlarına devri kararının iptali istemiyle dava açtı.
Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Cengiz'in avukatı Gökmen Başpınar'ın
Adalet Bakanlığı aleyhine Ankara 14. İdare Mahkemesinde açtığı
davanın dilekçesinde, bakanlığının davanın görüldüğü mahkemeye
gönderdiği "olur" yazısı aktarıldı.
Davayı Suudi Arabistan adli makamlarına devreden İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin Adalet Bakanlığının "olur"una uyma yükümlülüğü bulunduğu belirtilen dilekçede, şu ifadelere yer verildi:
"İdari işlemin dayanağını oluşturan Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu'nun 'Soruşturmanın veya Kovuşturmanın Yabacı Devlete Devredilmesi' başlıklı 24. maddesi gereği, savcılığın talebiyle kovuşturmanın yabancı devlete devrini Adalet Bakanlığına soran mahkemenin, bakanlığın oluruna uyma yükümlülüğünün bulunduğu şüpheye mahal vermeyecek derecede ortadadır. Fakat devir hakkında merkezi makamların kararlarının salt görüş olarak değerlendirilemeyeceği, devir talep eden adli mercilerin karara karşı çıkma veya karar aleyhine hareket edemeyeceği de şüphesizdir. Bu noktada tarafımızca iptale konu edilen işlemin, idarenin tek yanlı iradesiyle vuku bulan kesin ve yürütülebilir bir işlem olduğu, başkaca bir idari makamın onay ve iznine tabi olmaksızın doğrudan uygulanabilir nitelik taşıdığı ve hukuk düzeninde değişiklik yapacağı da açıktır."
"Türkiye ile Suudi Arabistan arasında anlaşma
yok"
Anayasa'nın 125. maddesindeki, "idarenin her türlü
eylem ve işlemlerine yargı yolu açıktır" hükmünün hukuka uygun
olması gerektiği belirtilen dilekçede, Türkiye ile Suudi Arabistan
arasında ceza kovuşturmalarının devredilmesine ilişkin herhangi bir
sözleşme veya ikili anlaşma bulunmadığı belirtildi.
Adalet Bakanlığının, Cezai Konularda Uluslararası Adli İş
Birliği Kanunu uyarınca görüş sunduğu bildirilen dilekçede, "Bu
aşamada kanun hükmünün yanlış yorumlandığı, öncelikle Suudi
Arabistan'da devralınacak bir kovuşturmanın kalmadığı, zira
yargılamanın sonlandığı ve bir kısım sanıkların beraat ettiği
açıkken yargılamanın yekun olarak devri filen de hukuken de mümkün
değildir." denildi.
Suudi Arabistan'da yargılamanın hukuk ilkeleri gözetilerek yapılmadığı ifade edilen dilekçede, Türkiye'de işlenen cinayete ilişkin maddi gerçeğin, Türk yargısının emin ellerinde ortaya çıkması gerektiği kaydedildi.
"Yargılama yetkisi Türk makamlarına
ait"
Dilekçede, kamu düzenin sağlanması ve
vatandaşların idareye olan güveninin korunması için idari
işlemlerin hukuk ilkelerine ve kanunlara bağlı olması gerektiği
belirtilerek, "Cinayet İstanbul'da işlenmiştir. Soruşturma ve
yargılama yetkisi Türk yargı makamlarına aittir. Yargılamanın
devrine karar verilmesinin ülkemizin egemenlik haklarını
zedeleyeceği tartışmasızdır. İdari işlemlerde maksat daima kamu
yararıdır. Ancak bahse konu işlem açıkça kamu yararına aykırılık
teşkil etmektedir. Bu nedenle davalı idarece verilen idari işlemin
yürütmesinin durdurulmasına karar verilmelidir." denildi.
- Kaşıkçı cinayeti
Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim
2018'de evlilik belgesi almak için gittiği Suudi Arabistan'ın
İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmüş, olaya ilişkin İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 26 sanık
hakkında İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine dava açılmıştı.
Davanın 31 Mart 2022'de görülen duruşmasında cumhuriyet savcısı, dosyanın Suudi Arabistan adli makamlarına devri yönünde görüş bildirmişti.
Taleple ilgili Adalet Bakanlığına görüş soran mahkeme, bakanlığın olumlu görüş vermesinin ardından, 7 Nisan'daki celsede, dosya hakkında durma kararı vererek, yargılamanın Suudi Arabistan adli makamlarına devrini kararlaştırmıştı.