Cemaatleri intihara sürükleyen korku!
Abone olHabertürk gazetesi yazarı Ruşen Çakır, AK Parti ile Gülen cemaati arasındaki savaşın diğer cemaatlere yansımasını bugünkü köşesinden analiz etti.
Gülen cemaati ile AK Parti arasında yaşanan savaşın
ardından AK Parti yanında yer alan cemaatleri bugünkü köşesine
taşıyan Habertürk gazetesi yazarı Ruşen Çakır, durumu "Siyasal
İslamın İntiharı" olarak yorumladı.
"AKP iktidarının son döneminde artık ortada herhangi bir
dengenin kaldığı söylenemez. Çünkü artık İslami hareket derken akla
ilk ve tek olarak siyasal İslam geliyor" diyen Çakır,
"Ortada "sivil İslam"
olarak tanımlayabileceğimiz pek bir şey kalmadı"
dedi ve yazısına şöyle devam etti:
YA ERDOĞAN'IN YANINDA YA KARŞISINDA
"...
Sivil İslam'ın bildiğimiz temsilcileri, siyasi iktidara karşı
pozisyonlarıyla kendilerine toplumda bir yer açabiliyorlar:
Ya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanındalar ya da karşısında. Bu tür bir
pozisyon almayı uygun bulmayanlar, iyice köşelerine çekiliyor ve
silikleşiyorlar.
Bunun kuşkusuz ilk nedeni, AKP hükümeti ile Fethullah Gülen Cemaati
arasındaki kolay kolay biteceğe benzemeyen savaş. Bu savaş
bize öncelikle, ülkede "sivil İslam" denildiğinde
akla ilk gelen yapı olan Gülen Cemaati'nin aslında siyasetle
alabildiğine alakalı olduğunu gösterdi.
Gülen Cemaati, sivilliğinin üzerine düşen haklı şaibeyi diğer
örgütlü İslami yapılanmalara da bulaştırdı ve onları da kendisiyle
birlikte aşağıya çekti, çekiyor.
AKP Lideri Erdoğan, 17-25 Aralık'ın şokunu atlatır atlatmaz,
Cemaat'ten gelen tehdidi, sivil İslam'ın geri kalan unsurlarını
kendine tabi kılmak için bir fırsata çevirdi ve büyük ölçüde
başarılı da oldu. Gülen Cemaati'nden farklı nedenlerle hoşlanmayan,
onu kıskanan, kendine en büyük rakip gören bir dizi İslami
yapılanmanın, çok itiraz etmeden Erdoğan'dan yana saf tuttuğunu
gördük. (Tabii bu arada Gülen Cemaati'nin başına gelenlerin
benzerini yaşama endişesi de muhakkak etkili olmuştur.)
Hangi koşullar altında, hangi motivasyonlarla olursa olsun örgütlü
dini yapılanmaların, siyasetle ve siyasi iktidarla aralarında belli
bir mesafe ve dengeyi koruyamamaları, kendilerini ciddi olarak
riske atmaları anlamına geliyor. Dolayısıyla apaçık bir
intihardır.
Sivil İslam'ın yok olmaya yüz tutması, çok da geç olmayan bir
vadede siyasal İslam'da da hayati krizlere yol açar ki Türkiye'de
bunun zaten bir süredir yaşanmakta olduğunu düşünüyorum.