Cemaatler kime oy verecek?
Abone olCemaatler seçimde nasıl bir yol izleyecek? Üç ana eksen var. Peki kim hangi partiye daha yakın.
1980 sonrası cemaatler ve tarikatler de değişti. Cemaatler oy
deposu değil artık. Yetişmiş elemanları ve eğitimi kadrolarıyla
toplumda etkin rol oynuyorlar.
Yaklaşan seçim dönemi klasik soru yine karşımıza çıktı: Sabah
yazarı Mahmut Övür, bu sorunun cevabını aradı. Cemaatlerin oy
potansiyeli az da değil. Siyaset uzmanlarına göre 8 milyon
oy gücüne sahipler..
Yazar Övür, "Nakşibendiliğin Sosyolojik
Evreni-Elazığ ve Siirt Örneği" başlıklı doktora çalışmasıyla
bilinen ve Dr. Muhammet Çakmak bu değişim sürecini anlatan
sözlerine yer verdi:
"50'lerde DP'nin bu gruplarla ilişkisi bir profesyonel ilişki
değildi. CHP karşısında DP dışında kim olsaydı destekleyeceklerdi.
Ama 80'li yıllardan sonra durum değişti. Artık, tarikatlar ve
cemaatlerin siyasete oyuncu yetiştirdikleri eğitimli bir kadroları
vardı. O yıllardan sonra o yetişmiş kadroları merkez sağda yer alan
her partide görmek mümkündü... Çünkü, tarikat ve cemaatler artık
siyasete sadece oy veren değil, eleman veren ve yönlendiren
sosyolojik bir organizasyona dönüşmüştü."
İşin can alıcı noktası ise kimin kime oy vereceği. Veriler ve
gözlemler ışığında yazar, 'kime destek verecekler' sorusuna şu
cevabı veriyor:
"Nakşibendiler, Süleymancılar ve Fethullah Gülen
Cemaati...
Nakşilerin birkaç kolu olsa da büyük oranda AK Parti'ye destek
verecekleri kesin.
Süleymancıların durumu ise hala belirsiz.
Uzun yıllar AP-DYP içinde kendilerini ifade eden Süleymancıların bu
dönem rota değiştirdikleri ve MHP'ye yöneldikleri konuşuluyor.
AK Parti ile ilişkileri ise çok parlak değil. Üstelik birkaç ay
önce İstanbul Kasımpaşa'da bir yurt binasının İstanbul Büyükşehir
Belediye ekiplerince yıkılması bu ilişkileri daha da gergin hale
getirdi.
Fethullah Gülen cemaatine gelince...
Son yılların yükselen değeri olarak nitelenen bu cemaatin ne
yapacağı cumhurbaşkanlığı seçimine kadar pek belirgin değildi.
Hatta o dönemde bir arayış içinde oldukları bile söyleniyordu.
Ancak cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra rota çok net biçimde AK
Parti'ye çevrildi.
Bir siyasetçi şöyle diyor:
"Hocacılar, merkez sağda yer alan iki partinin cumhurbaşkanlığı
seçiminde Meclis'e girmemesi üzerine tavır değiştirdi. Eğer öyle
olmasaydı belki merkez sağa destek olacaklardı. Çünkü son dönemde
yaşanan gerginlik ve kamplaşmadan rahatsızdılar."