Cemaatin vakfından olay yaratacak açıklama
Abone olGazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan gelen açıklama ortalığı sallayacak. Cemaat, seçim arefesinde gayri meşru yolları imasıyla kaset uyarısı yaptı.
Son günlerde yaşanan cemaat- AK Parti
gerginliğinde ortaya atılan bazı iddialara cemaatin kurumu
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan açıklama geldi.
Dershane konusunda mücadelenin bir hak arayışı olduğunu vurgulayan
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı yaklaşan seçimlerle ilgili de çarpıcı
açıklamalar da bulundu.
MHP KASETLERİNİ GÖNDERME
Cemaat vakfının açıklamasında yaklaşan yerel seçimlerde CHP'ye oy
vereceklerine ilişkin iddialara da yanıt geldi. Cemaat, tabanının
seçimlerde oy kullanmada serbest olduğunu duyurdu.
Açıklamadaki en çarpıcı bölüm ise MHP'yi geçen seçimlerde sarsan
kasetlere gönderme yapan kısım oldu. Cemaat, "Önceki
seçimler arefesinde denenmiş olan özel hayatın mahremiyetini ihlal
edici ahlakdışı metod ve girişimlerin, tekrar denenebileceğine dair
endişe verici işaretler görülmektedir" diyerek
kasetler çıkabileceği uyarısı yaptı.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın
açıklaması şu şekilde:
Son zamanlarda kamuoyunu meşgul eden; “Dershane Reformu”,
“2004 MGK kararı”, “fişleme iddiaları” ve bu iddialar
neticesinde toplumsal uzlaşmayı tehdit eden gerilim üzerine
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı aşağıdaki açıklamaya
gerek duymuştur.
EĞİTİM REFORMU VE DERSHANELER
Sınavların mevcudiyeti ve üniversite/lise tercihlerindeki farklılıklar var olduğu sürece, ortaya çıkan doğal talebin özel teşebbüs tarafından karşılanmasına herhangi bir engel konmamalıdır.
Şüphesiz ki, hükümetlerin aksayan eğitim sistemini reforme etme yetkileri herkesin malumudur ve bu konudaki gayretleri de takdire şâyândır.
Eğitim sistemindeki çarpıklıklar, yetersizlikler ve
eşitsizliklerin sonucu olarak ortaya çıkan ve on yıllardır teşebbüs
hürriyeti çerçevesinde yasalara uygun şekilde faaliyet gösteren
dershanelerin kanun zoruyla yasaklanmak istenmesi, başta evrensel
hukuk ilkeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye
Cumhuriyeti Anayasası olmak üzere temel insan haklarına ve
demokrasiye aykırıdır.
TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ
YAPILAMAZ
Gerçek demokrasilerde neyin ihtiyaç olup olmadığı bireye ve topluma dayatılamaz; toplum mühendisliği yapılamaz. Birey ve toplumun önündeki çoğulcu eğitim seçenekleri ortadan kaldırılamaz.
Günümüzde, demokratik dünya daha çoğulcu ve alternatifli eğitim
modellerine meyillidir. Dershane ihtiyacının hükümet tarafından da
kabul edilmesi ama bu ihtiyacın devlet tarafından karşılanacağının
(halk eğitim merkezleri, okulların haftasonu kursları) ifade
edilmesi, demokratik dünyadaki genel eğilimlere terstir; sivil
toplumun ve özel teşebbüsün aleyhinedir.
PARALEL YAPI
İDDİALARI
Sivil toplumun ve özel sektörün kamu yararına gerçekleştirdiği faaliyetlerin, “paralel yapı” gibi sunularak yasaklanmasını meşrulaştırmaya çalışmak demokratik kazanımlarla örtüşmemektedir.
İnandığı ilkeler gereği yakın geçmişte siyasal partilerin ve İmam Hatip okullarının kapatılmasına, basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına, her türlü hak ihlallerine karşı var gücü ile karşı çıkan Hizmet Hareketi, dershanelerin yasaklanmasına da aynı anlayış gereği karşı çıkmaktadır.
FİŞLEMELER VE TASFİYELER
Camianın ilkeleri çerçevesinde faaliyet gösteren kurumların ve
gönüllülerinin yanı sıra, birçok sivil toplum kuruluşunun da yurt
içinde ve yurt dışında takip edilmesi, fişlenmesi ve bunlara karşı
eylem planı hazırlanması gibi unsurlar içeren 2004 tarihli
MGK kararının hükümet üyelerince de imzalanmış olması gerçeği
görmezden gelinemez. Kararın, o dönemin anti-demokratik
şartlarında sivil iktidarın isteği ve iradesi dışında imzalandığı,
ancak bu kararın hükümetin daha sonraki demokratik uygulamalarıyla
örtüşmediği görülmektedir. Bu noktadan hareketle anti-demokratik
dönemden kalma eski Türkiye’yi hatırlatan bütün mevzuatın bir kez
daha gözden geçirilip, temel hak ve özgürlüklerle uyumlu hale
getirilmesi önem arz etmektedir.
FİŞLEMELER KAYGI
VERİCİ
Dershanelerin yasaklanma teşebbüsünden kamudaki fişlemelere; medyada yer alan bürokrasideki tasfiyelere kadar, söz konusu MGK kararını çağrıştıran uygulamaların olması kaygı vericidir.
BU TARTIŞMAYI CAMİA BAŞLATMADI!
Dershanelerin yasaklanması ve demokrasiyle bağdaşmayan
girişimlere karşı gösterilen sivil-demokratik tepkinin, siyasi bir
komplo olarak gösterilmesi konuyu hedefinden saptırmak ve gerçeği
tersyüz etmektir. Unutulmamalıdır ki, dershanelerin
yasaklanması tartışmasını Camia başlatmamıştır. Ayrıca, bu konunun
tek muhatabı ve tepki göstereni de Camia değildir. Böylesi
bir siyasi komploya inanılıyorsa, bu tartışmayı bitirme ve
gerginliği giderme; eğitim, hukuk ve demokratikleşme hamleleriyle
hâlâ mümkündür.
ERDOĞAN'SIZ AK PARTİ İDDİLARI
İFTİRADIR!
Dershanelerin kapatılmasına gösterilen sivil ve demokratik tepki ile Hizmet Hareketi’nin “Erdoğan’sız AK Parti”, “Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesini önleme”, “Parti kurup siyasete girme”, “yurtdışı güçlerle AK Parti’ye karşı komplo kurma” gibi siyasi projeler içinde olduğuna dair üretilen komplo teorileri mesnetsizdir, temelsizdir, apaçık iftira ve bühtandır.
Hiçbir demokratik ülkede benzeri görülemeyecek dershane yasağını gündeme getirip, yasağa karşı haklı itirazları “otonom yapı”, “operasyonel cemaat” iddialarıyla boğmaya çalışmak açık bir hedef saptırmadır ve vakfımızın daha önce yaptığı açıklamalarda vurguladığı gibi gerçeklerle bağdaşmamaktadır. (http://www.gyv.org.tr/Aciklamalar/Detay/77/ )
Kamuoyunun yakından bildiği gibi Gönüllüler Hareketi’nin siyasete yaklaşımı; hukukun üstünlüğü, demokrasi, çoğulculuk, evrensel insan hak ve özgürlükleri, adalet, eşit vatandaşlık, uluslararası hukuka ve anlaşmalara riayet, devletin şeffaflığı ve hesap verebilir olması gibi temel ilkelere dayanır.
Hizmete gönül veren insanlar bu değerlere uygun
politikaları izleyen siyasi parti ve/veya adayları sadece ve sadece
kendi vicdani kanaatleri ve bireysel tercihleri çerçevesinde
destekler. Bu şekildeki bireysel vicdani tercih, sadece
demokratik bir hak olmayıp, aynı zamanda ülkeye ve gelecek
nesillere karşı bireysel sorumluluğun da gereğidir.
CHP'YE Mİ OY
VERECEKLER?
Bünyesinde birbirinden farklı siyasi anlayışlara sahip gönüllüler bulunan Camia, gönüllülerine herhangi bir siyasi parti ya da aday yönlendirmesi yapmaz. Özellikle son günlerde hedef gösterici ve tercih belirleyici yaklaşımlar tamamen hayal ürünüdür. Dolayısıyla seçimlerde herhangi bir partinin alacağı netice, parti politikaları ve halkı ikna kabiliyetine bağlıdır.
Hizmet Hareketi, Türkiye’nin gerçek bir demokrasiye, şeffaf ve dört başı mamur bir hukuk devletine kavuşmasını can-u gönülden arzu etmekte, milletin demokratik tercihlerine ve parlamentosuna saygı göstermektedir.
Seçim sath-ı mailine girdiğimiz bu günlerde, camianın hayatın her alanında olduğu gibi siyasette de her türlü gayr-i ahlaki ve gayr-i meşru yönteme karşı olduğu aşikardır.
MHP GÖNDERMELİ KASET
UYARISI
Önceki seçimler arefesinde denenmiş olan özel hayatın mahremiyetini
ihlal edici ahlakdışı metod ve girişimlerin, tekrar
denenebileceğine dair endişe verici işaretler görülmektedir.
Haklı, meşru ve demokratik taleplere gölge düşürmeye matuf
olmak üzere, gerginlikten istifade etmek isteyecek bu yöndeki her
türlü art niyetli girişim, herkes tarafından şiddetle reddedilmeli
ve lanetlenmelidir. Ayrıca meşru taleplerin gündeme
getirilmesinde kullanılan üslup rencide edici, haksız duruma
düşürücü olmamalıdır.
Ülke olarak yaşadığımız bu zorlu süreçte özellikle sivil toplum hareketi temsilcilerinin, entelektüellerin, kanaat önderlerinin ve medya mensuplarının gösterdikleri ve bundan sonra gösterecekleri demokrasi, toplumsal uzlaşı, hak ve adalet yanlısı tavırları her türlü takdirin üzerindedir. Böylesi sıkıntılı günlerde hak ve adaletten yana olanları tarih ve gelecek nesiller hayırla yâd edecektir.
Gönüllüler Hareketi, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sivil insiyatif çerçevesine bağlı kalarak her türlü demokratik haklar ve özgürlüklerden yana kararlı tavrını, toplumsal uzlaşmayı esas alarak sürdürecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.