Cemaatin gözde polis şefi böyle dedi
Abone olPolise ifade vermeyi kabul etmeyen Eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, dinlemelerin alt kadrolar tarafından yapıldığını iddia etti.
Emniyette "paralel yapı" operasyonu
kapsamında gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen eski
İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in savcılıkta
verdiği ifadede, ''Bu kadar ağır görev
içerisinde birtakım yanlışlıkların olması memuriyet vazifesinin
doğal gereğidir. Aynı zamanda hayatın olağan akışına da uygundur''
dediği
belirtildi.
Yılmazer, Emniyet Müdürlüğü İstihbarat kadrosunda 22 yıl görev
yaptığını, 2011 yılında da İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat
Şube'den sorumlu Müdür Yardımcılığı görevini sürdürdüğünü ve bu
yılın başında emekli olduğunu söyledi.
Ali Fuat Yılmazer'in, “Görev yaptığım süre içerisinde, önleme
dinlemesi dediğimiz dinleme faaliyetinde, karar talep formları üst
yazısında şube müdürü olarak imzalarımın bulunduğu doğrudur" dediği
öğrenildi.
Dinleme faaliyetlerini "alt kadroların" başlattığını
belirttiği öğrenilen Yılmazer'in, “Bir takım paraf işlemlerinden
sonra, 'İletişime Müdahale Karar Talep Formu' imzalanır. Benim
önüme getirilir. Ben de mahkemeden talep yazısına imza atarım.
Ekleri ile birlikte talebimiz mahkemeye iletilir. Mahkeme de uygun
görürse, karar vererek evrakların geri dönüşü sağlanır" dediği
iddia edildi.
"EVRAKLARI TEK TEK KONTROL ETMEM
MÜMKÜN DEĞİL"
Yılmazer'in, sahte isim ve eksik isimle dinleme suçlamasını
kabul etmediği, Şube Müdürü olarak önüne gelen bilgi ve belgeleri
tek tek kontrol etmesinin mümkün olmadığını söylediği
öğrenildi.
"YAPILAN HATALAR HAYATIN OLAĞAN
AKIŞINA UYGUNDUR"
İfadesinde, bir şahıs hakkında yaptıkları ilk dinlemeden sonra
bir suç unsuruna rastlanmaması durumunda ikinci ve üçüncü
dinlemelerin yapılmaması için yazılı talimat verdiğini belirten
Yılmazer'in, “Faaliyetlerin denetleyicisi oldum. Hoyratça
uygulamalardan kaçınılması için bu konuda çok çalıştım. Görev
yaptığım dönem içerisinde, benim bir üstüm olan İl Emniyet Müdür
Yardımcılığı görevini de ben yürüttüm. Her iki görev beni dışarıda
meşgul etti. Bu kadar ağır görev içerisinde bir takım
yanlışlıkların olması memuriyet vazifesinin doğal gereğidir. Aynı
zamanda hayatın olağan akışına da uygundur" dediği iddia
edildi.
"BİLGİLERİ
DEPOLAMADIK"
Elde ettikleri tapeleri imha ettiklerini söyleyen Yılmazer'in,
bu tapelerin amaç dışı kullanımı hususundaki suçlamaları kabul
etmediği, bilgilerin de ayrı bir yerde depo edilmesinin söz konusu
olmadığını söylediği kaydedildi.
"İSTİHARAT'TA ÖRGÜTLÜ FAALİYET SÖZ
KONUSU OLMADI"
İstihbarat Şube Müdürü olarak atandığı dönemde, var olan kadro
ile çalışmaya devam ettiğini söyleyen Ali Fuat Yılmazer'in, “Hangi
kadroyu devralmışsam, o kadro ile beraber çalıştım. Hiçbir
personeli kendi gayretimle müdürlüğe getirmedim. Dolayısı ile
burada bir yapılanma oluşmamıştır. Örgütlü bir faaliyet asla söz
konusu olmadı" dediği öğrenildi.
"2 YILDA 23 CANLI BOMBA
YAKALADIK"
2007-2009 yılları arasında, Türkiye'de, özellikle de
İstanbul'da patlamak üzere olan 23 canlı bomba yakaladıklarını öne
süren Yılmazer'in, “Özellikle DHKP-C örgütüne bağlı Silahlı
Propaganda Birlikleri'nden 8 grup yakaladık. Bu kadar yoğun
faaliyetler içerisinde yapılan şeyler varsa da, diyeceğim bir şey
yoktur" dediği iddia edildi.