Cemaatin gizli lideri ilk kez görüntülendi!
Abone olCemaat'in polis imamını Sabah sürmanşetten ifşa ederek özel bilgilerini servis etti. İstihbarat tekniği ile hazırlanan haber olay oldu.
SABAH Gazetesi sürmanşetinden Cemaate
adeta gözdağı verdi. Gazete tepeye bir fotoğraf yerleştirdi ve '
İŞTE CEMAAT'İN EMNİYET İMAMI' diyerek bir ismi işaret
etti.
Kamuoyunda 'Kozanlı Ömer' lakabıyla bilinen ve Cemaat'in
Emniyet yapılanmasının gizli lideri olarak lanse edilen Osman Hilmi
Özdil ile ilgili şimdiye kadar çok şey söylenmiş yazılmıştı.
Cemaat ile AK Parti arasındaki savaş kızışınca bu kez hükümet
cephesi Cemaatle ilgili özel bilgileri ifşa etmeye başladı.
SÜRMANŞETTEN FOTOĞRAFINI
BASTILAR
Sabah Gazetesi'nin sürmanşetine 'Cemaat İmamı' denilerek çıkartılan
haber de bunun ürünü. Gazete, Cemaat'in şehir efsanesi gibi
konuşulan ismini hem fotoğrafı hem de özgeçmişi ile ifşa etti.
CEMAAT'İN GİZEMLİ
ADAMI
Kozanlı Ömer lakabıyla bilinen Osman Hilmi Özdil'in asıl mesleği
sigortacılık. Sabah Gazetesi "gizemli adam' dediği Özdil'i şöyle
tanıttı;
Adana Kozan doğumlu olduğu için 'Kozanlı Ömer' lakabıyla bilinen,
Cemaat'in Emniyet yapılanmasının lideri -daha doğrusu paralel
devletin- polis imamı olan Osman Hilmi Özdil İstanbul'da yaşıyor,
zaman zaman Ankara'ya gidiyor. Özdil'in, görünürdeki mesleği olan
sigortacılıkla hiç bağdaşmayacak esrarengiz ilişkileri var.
İŞE GİDİŞ GELİŞ YOLUNU BİLE
VERDİLER
Sabah Gazetesi'nin haberi İstihbarat örgütlerinin yaptığı özel
izleme bilgilerini anımsatıyor. Özdil'in kullandığı arabadan, evden
saat kaçta çıktığına, işe giderken hangi güzergahları kullandığına
dair tüm veriler yansıtılmış. Bu kadar incelikli veriler ancak
istihbarat izlemesi ile elde edilebilecek türden.
İŞTE İSTİHBARAT İŞİ
BİLGİLER
Adı ilk kez meşhur istihbaratçı, polis şefi Hanefi Avcı'nın yazdığı
"Haliç'te Yaşayan Simonlar / Dün Devlet, Bugün
Cemaat" adlı kitapta geçen Osman Hilmi Özdil, Cemaat'in
Emniyet yapılanmasını ve dolayısıyla paralel devleti yönetenlerden
biri.
Osman Hilmi Özdil, elinde sürekli bir çantayla, korumasız ve
şoförsüz bir şekilde geziyor. 34 VP …. plakalı, Yeni Master Sigorta
şirketine kayıtlı Volkswagen Passat 2013 model gri bir araç
kullanıyor.
AYNI YOLLARI
KULLANMIYOR
Osman Hilmi Özdil, her gün saat 09:00 ile 11:00 arası evden
çıkıyor. Evden çıkış saati düzenli değil ve belirli bir işyerine
gitmiyor. Özdil'in sık gittiği bir işhanı vaktiyle Fethullah
Gülen'in ikamet ettiği Altunizade'de bulunuyor. Osman Hilmi Özdil,
evden çıktıktan sonra gideceği yere genelde aynı yolları
kullanmamayı tercih ederek ulaşıyor. Takip edilme ihtimaline karşı
zaman zaman yol kenarında duruyor, sonra yeniden yola koyuluyor.
Bazen sinyal vermeden ani dönüşler yapıyor. Nüfus kayıtlarına göre
5 Aralık 1968 Adana Kozan doğumlu alan Osman Hilmi Özdil, Kozan'ın
Mahmutlu Mahallesi nüfusuna kayıtlı. 1993 yılında dünya evine giren
Özdil'in dört çocuğu var.
FBI'YA KOZMİK BİLGİLERİ
KAPTIRDI
Osman Hilmi Özdil, Hanefi Avcı'nın verdiği bilgilere göre 2007
yılında Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) giriş yaparken içinde
kozmik bilgilerin bulunduğu bir laptop ile yakalanmıştı. FBI'nın,
içindeki verilere el koyduğu bu laptopta Cemaat'in devletteki
örgütlenmesi, yani paralel devletle ilgili çok gizli bilgilerin yer
aldığı belirtiliyor. Bu olayı Hanefi Avcı, kitabında detaylarıyla
anlattı. Avcı, Cemaatçi polislerin 'Kozanlı Ömer'i Fethullah
Gülen'e şikâyet ettiği bir notu da kitabında yayımladı. O notta,
"MİT Müsteşarlığı ve askeri istihbarat birimleri Ömer Bey'i gerçek
adı (Osman Hilmi Özdil) ile bilmekte ve takip etmektedir. Emniyet
Teşkilatı'nda görev yapan üst düzey yetkililerden olan Emin Arslan,
Sabri Uzun, Hanefi Avcı, Hüseyin Özalp gibi devletin önemli
merkezleriyle irtibatlı kişiler de Ömer Bey'in teşkilatın sorumlusu
olduğunu bilmektedirler," ifadeleri yer alıyor.
'MATRUŞKA DEVLET'İN DARBE
GİRİŞİMİ
Güvenilir kaynaklara göre, SABAH'ın bulduğu Osman Hilmi Özdil,
Ergenekon operasyonlarından itibaren Balyoz, KCK ve Oslo süreciyle
ilgili Emniyet-yargı operasyonlarının mimarı ve Emniyet'teki
atamaların kilit ismi. Dolayısıyla Özdil; İlker Başbuğ, Hanefi Avcı
gibi isimlerin cezaevine konulduğu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski
Müsteşar Emre Taner ve eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş'in
tutuklanmak istendiği operasyonların Emniyet ayağındaki karar
vericilerinden olarak görülüyor. Devlet içinde örgütlenen paralel
devletin, devletle savaşı 7 Şubat 2012'deki MİT kriziyle başladı,
17 Aralık operasyonlarıyla devam etti ve bugün şiddetli bir hal
aldı. Şimdi devletin içinden bir 'matruşka' gibi çıkan paralel
örgütlenmeler, operasyonlarla üst devlet otoritesini zayıflatmaya
çalışıyor. Bu girişim, yargı eliyle bir darbe girişimi olarak
değerlendiriliyor.