Cemaatin eski imamından 'Gülen'in akıl sağlığı tespit edilsin' talebi

Bir dönem Gülen Cemaati içinde çok sayıda yerde imamlık yapan yazar Çoraklı, hakkında yazdığı kitap dolayısıyla aleyhine tazminat davası açan Fetullah Gülen'in akıl sağlığının araştırılması talebinde bulundu.

Gülen hareketinin uzun yıllar polis hizmetleri, üniversite imamlığı, Makedonya temsilciliği, Zaman yazarlığı görevlerinde bulunan Eski İmam Selim Çoraklı, 1999 yılında bu yapıdan ayrılmıştı.

Yazar Selim Çoraklı, ''Gülen'in Ağlattığı Müslümanlar'' adlı kitabında kişilik haklarına saldırıda bulunduğu ve iftira attığı iddiasıyla aleyhine tazminat davası açan Fetullah Gülen'in akıl sağlığı ve cezai ehliyetinin olup olmadığının araştırılmasını istedi.

İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmada, kitabın yazarı davalı Çoraklı, Gülen'in akıl sağlığının olup olmadığının araştırılması talebini içeren dilekçeyi dava dosyasına eklenmek üzere mahkemeye sundu.

Çoraklı'nın sunduğu dilekçede, 17-25 Aralık 2013'te seçilmiş hükümete karşı yürütülen bir darbe girişiminden sonra Gülen hakkında değişik savcılık ve mahkemelerin dava açtığı hatırlatılarak, başta MGK tarafından bu yapılanmanın “Paralel Devlet Yapılanması'' (PDY) ve Fetullahçı Silahlı Terör Örgütü (FETÖ) olarak ilan edildiği aktarıldı.

Geçmişte 16 yılını değişik yönetim kadrolarında geçirdiği bu yapıyı, gayri İslami sapmalarını gördüğü için 1999'da terk ettiğini belirten Çoraklı'nın dilekçede şu ifadeleri yer aldı: 

''Devletimize yapılan bu darbe girişimine karşı çıkmış ve çeşitli TV ve gazetelerde yapıyı deşifre eden birçok açıklamalar yapmıştım. Bu arada 30 yıllık gazeteci-yazarlık tecrübelerimle de 2014'te FETÖ/PDP lideri Fetullah Gülen hakkında 1970-2014 yılları arasındaki faaliyetlerini, örgütünü nasıl yapılandırdığını, bu yapılanmayı gerçekleştirirken kimlerden destek aldığını belgeler ve şahit olduğum olaylar ışığında araştıran 'Gülen’in Ağlattığı Müslümanlar' isimli bir kitap kaleme aldım.'' 

Dilekçede, FETÖ/PDY lideri Gülen hakkında bugüne kadar değişik medya organlarında çıkan haberlere göre, "akıl sağlığının yerinde olmadığı, Allah ile konuştuğu, Allah'ın kainatı kendisi için ayakta tuttuğu, kendisinin Hz. İsa olduğunu iddia ettiği, Manisa Akıl Hastanesi'nde yattığı, tipik paranoya belirtileri gösterdiğinin" iddia edildiği belirtilerek, söz konusu haberlerin kupürlerine yer verildi.

Davacı Gülen’in akıl sağlığı ve cezai ehliyetinin olup olmadığının tespiti için adli tıpa sevk edilmesi istenen dilekçede, bu hususta şahit olarak psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yazar Süleyman Yeşilyurt, tarihçi Kadir Mısıroğlu, yazar Latif Erdoğan, yazar Elif Çakır ve Münip Erdem’in dinlenilmesi talep edildi.

Duruşmada Gülen'in avukatları, taleplere ilişkin beyanda bulunmak üzere süre istedi.

Mahkeme, davacı tarafa istediği süreyi vererek, duruşmayı erteledi.

DAVA SÜRECİ

Fetullah Gülen'in avukatı, yazar Selim Çoraklı aleyhine manevi tazminat talebiyle İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunduğu dava dilekçesinde, Çoraklı'nın yazdığı ''Gülen'in Ağlattığı Müslümanlar'' adlı kitapta, müvekkilinin kişilik haklarını zedelediğini ve müvekkili hakkında iftiralarda bulunduğunu öne sürmüştü.

Dilekçede, söz konusu bu ihlallerin tespit edilmesi ve bu tespitin ulusal bir yayın organında yayınlanması, hukuka aykırı elde edildiği iddia edilen kazancın müvekkile verilmesi ve 50 bin lira manevi tazminatın davalı Çoraklı'dan tahsil edilmesi talep edilmişti.

Çoraklı'nın cevap dilekçesinde ise Fetullah Gülen ve vekilinin, uzun çalışmalar sonucunda kaleme alınan ve tamamıyla "ifade ve basın özgürlüğü" çerçevesinde yayımlanan eserle alakalı ileri sürülen iddiaların tamamının gerçek dışı ve yazarın şahsına yapılmış isnat ve iftiralar olduğu belirtildi.

Davaya karşı cevapların ve itirazların kabul edilmesi istenen dilekçede, dava konusu kitabın "eleştiri ve ifade özgürlüğü" kapsamında değerlendirilmesi, davacının soyut, afaki ve hukuksal dayanaklardan yoksun dava dilekçesindeki iddiaları ile huzurdaki davanın reddedilmesi ve yargılamaya devam edilmemesine karar verilmesi talepleri yer aldı.

İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi ise dava dilekçesinin kabulüne karar vererek, yargılamanın yapılmasına hükmetmişti.