Cemaatin en önemli isminden Kürt mesajı
Abone olGülen Cemaati çözüm sürecine karşı mı? Fethullah Gülen'in kırmızı çizgisi ne? Cemaatin en önemli ismi açıkladı.
İNTERNET HABER -
Cemaatin önemli isimlerinden Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkan
Yardımcısı Cemal Uşşak, hizmet hareketinin çözüm sürecini bakışını
açıkladı.
Cemaat barış için Kandil ve İmralı ile görüşme yapılmasına karşı
mı?
Çözüm sürecini bitirmek mi istiyorlar?
Gülen'in kırmızı çizgileri ne?
Zaman si'nde yayınlanan röportajda Cemal Uşşak, Gülen'in çözüme
değil, PKK ile müzakereye karşı çekincesi
olabileceğini söyledi. Uşşak'ın verdiği bilgiye göre Gülen, barış
görüşmelerinde 'devletin itibarının korunarak
görüşülmesi' konusunda kırmızı çizgileri var.
SEBEP ŞEFKAT TEPE
Şimdiye kadar Cemaatin çözüm sürecine karşıymış gibi gösterildiğini
belirten Uşşak, iddialara dayanak olarak STV'deki dizilerin işaret
edildiği söyledi. Şefkat Tepe dizisinden kendisinin de rahatsız
olduğunu söyleyen Uşşak, şöyle konuştu;
-Buna delil olarak Samanyolu Televizyonu’ndaki (STV) bazı
diziler gösteriliyor. Şefkat Tepe ve benzeri dizilerde yer alan
unsurlar. STV’deki dizileri ya da üslubu eleştirebiliriz elbet.
Benim de eleştirilerim var. Ama bunu delil olarak gösterenler,
benzer bir dizinin devlet televizyonu TRT’de yayınlandığını neden
nazara almazlar. (...) Sadece STV’deki bir dizi üzerinden Hizmet’in
çözüm sürecine bakışına dair bir okuma yapmak da doğru, insaflı ve
gerçekçi olmaz.
GÜLEN ÇÖZÜME KARŞI MI? NE
DÜŞÜNÜYOR?
-En son BBC’ye verdiği röportajda da açıkça görüşünü beyan etti.
Örgütle de müzakere yapılabileceğini ifade etmiştir. Kendisinin
gerek BBC röportajında ve gerekse daha önce Erbil’de yayınlanan
Rudaw gazetesine verdiği röportajda dile getirdiği hususlar ortada
iken çözüme karşı olduğu argümanını ileri sürmek insafsızlıktır ve
hatta kimileri açısından art niyetli bir tavırdır.
‘Devletin itibarını koruyarak elbette görüşmeler
yapılabilir.’ diyor. Hocaefendi’nin rezervi bu olabilir.
ÇÖZÜM PKK İSE 'REZERV'
OLABİLİR
160 küsur ülkede faaliyet yapan bir hareketin, yegâne muhtaç olduğu
şey huzur, barış, istikrar ve güvenliktir. Bu dört unsuru
hizmetlerinin yürümesinde olmazsa olmaz olarak gören bir
inisiyatifin, herhangi bir ülkede ve Türkiye’de çözüme karşı olması
eşyanın tabiatına aykırı, akla ziyan bir husustur. Ama birileri
ısrarla çözümden kastedilen PKK ile
müzakerelerdir diyorsa buna dair, birtakım rezervlerin olması da
doğaldır. Kaldı ki rezervleri var demiyorum,
olabilir diyorum. Hocaefendi Kürt sorununun çözümünde Kürt
kardeşlerimizin diline ve kimliğine dair ne söylüyor ona bakılmalı.
Bu ülkede Kürtlerin kendi anadilleriyle eğitim yapabilmesini doğru
buluyor ve destekliyor. Bunu da adil olmanın gereği olarak
belirtiyor. Anadilde eğitimi savunan Hocaefendi, çözüme nasıl karşı
olabilir?
CEMAAT ÖZERKLİĞE NASIL
BAKIYOR?
Kürtlerin özerklik ya da yerinden yönetim dâhil, tüm
görüşlerini ifade edebilmelerini savunurum. Fikir özgürlüğünün bir
gereği olarak bunu diyebilmeliler. Ama bu talebin gerçekleşmesi
mümkün değil. Bu olursa, Türkiye’deki Kürtlerin en temel insani ve
İslâmî haklarının bloke edilebileceği endişesini taşıyorum.
Türkiye’de Kürt sorununun çözümü toprağa ilişkin bölgesel
çözümlerden geçmiyor. Öyle şeyler yapılmalı ki, Edirne, Diyarbakır,
İstanbul ve Manisa’daki Kürt için de çözüm olsun. Söz konusu
talepler bölge dışındaki Kürtleri sıkıntıya sokabilir. Ama yarın
öbür gün İngiltere ve İspanya’da olduğu gibi yerel yönetimlerin
güçlendirilmesi, tehdit olarak algılanmayacaksa o zaman ifade
edilebilir. Dile getirme hakları var ama Türklerin de Kürtlerin de
hayrına olacağını düşünmüyorum.