Cemaate yönelik şok operasyon geliyor!
Abone olDilipak "28 şubat, Balyoz soruşturması gibi kapsamlı bir dava gelebilir" yorumu yaptı.
Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak
360'da gündemi yorumladı. Dilipak, Emniyet Teşkilatı'nın ve
sistemin baştan aşağı değişeceğini hatta, Emniyet Teşkilatı'ndaki
paralel devlet yapılanmasına karşı "28 şubat, Balyoz
soruşturması gibi kapsamlı bir dava gelebilir" yorumu yaptı.
İşte Dilipak'ın canlı yayında anlattıkları:
"Emniyet müdürleri kararnamesi bitmeyecek. Devam edecek. Yardımcıları, daire başkanları da değişecek. Emniyet'te çok ciddi bir yapılanmadan söz ediliyor. Bu taa tepede belki de polis koleji ve akademisinin de yeniden gözden geçirilmesi, hatta kapatılıp belki değişik bölgelerde, hatta normal üniversiteler içerisinde üniversite mezunlarına eğitim verilerek polis alımı yapılması yoluna gidilmesi projeleri üzerinde çalışılıyor. Trafik polisinin yerel yönetimlere bağlanması, asayişin yapısının değiştirilmesi… Polis teşkilatı üzerinde geçici, şu anki sorunları çözmeye yönelik düzenlemeler ama çok kapsamlı bir çalışma yapıldığını biliyorum.
EMNİYET'E BALYOZ BENZERİ DAVA
AÇILABİLİR
Bunun nedeni, paralel devletin özellikle yargı ve polis devletinde
yer almalarından kaynaklanıyor. Yeni bir 28 şubat süreci, yeni bir
Balyoz soruşturması gibi kapsamlı bir dava gelebilir bunun
arkasından.
Emin olmak istiyorlardı, daha önce yapılan bazı atamalarda,
gidenin yerine gelen, geçmşi aratacak bazı şeyler de olabiliyordu.
İnce eleyip sık dokumak gerekiyor.
GEZİDEN ÖNCE PARALEL DEVLET İLE DERİN
DEVLET ANLAŞTI
Bu ordu içinde nasıl derin devlet denilen bir çete
nüvelenemişse, Türkiye bunlardan kurtulmak için çaba gösterdiyse,
şimdi de emniyet istihbarat ve yargı içinde bir paralel devlet
örgütlendiği endişesi var ve buna karşı tepki veriliyor. Daha
önceki davalar derin devlete karşıydı. Şimdiki operasyon paralel
devlete karşı. Derin devlet ile paralel devlet, Gezi'den hemen önce
bir diyalog ve işbirliği zemini oluşturdu. bugünkü iktidara yönelik
tehdit, geçmiştekinden daha güçlü bu co-production. Hem derin
devletin hem paralel devletin, hem laikçi kanadın hem de içerden
ılımı islamcıların işbirliği ile sürdürdükleri bir tablo. Türkiye
bu kez farklı bir şeyle karşı karşıya.
PROTESTAN BİR İSLAM İÇİN ÇALIŞIYORLAR
Toplum, olayın ne olduğunu tam olarak anlayabilmiş değil. Bu cemaatti siyasetten uzak duruyordu ama şimdi başka bir şey söyleniyor. Cemaat perdenin önünde ama arkasında israil, ABD, İngiltere'nin olduğu islam dünyasındaki din algısını dönüştürmeye yönelik, bir protestan islam, dinde reform, anlayışını hakim kılacak, israil'in varlık ve güvenliğini riske sokmayan, batı ile uyumlu, stratejik konularda onunla rekabet etmeyen, yeni bir siyasi algının islam coğrafyasına taşınması için bir taşeron yapıdan söz edilyor. Bu genel, cemaat yapısına uygun değil. Onlar çok daha farklı şeyler düşünüyordu. Daha dini referansları olan ama geleceğe yönelik, ezoterik bir takım beklentiler de içeren… Yani Hocaefendi manevi mesajlar alıyor, onun disiplini dışına çıkarsan şefkat tokadı yersin, o aslında Hristiyan dünyasını, Amerikayı da islamlaştıracak, çünkü "istikbal inkılâbı içerisindeki, en yüksek gür sadâ, İslâmın sadâsı olacaktır!.. Güneş batıdan doğacaktır" gibi mehdiyet ve mesihiyet ile ilgili bir takım yorumlar var.
CEMAAT MEHDİYET
PEŞİNDE
Bu bilindik bir geleneksel beklentinin dışında yeni bir durum.
Mehdiyi artık bir kişi olmaktan çıkartıyor, cemaat yapısını
oluşturuyor. Herkes birden mehdiyet yapısını oluşturuyor. Voltran
gibi bir şey. Dolayısıyla insanlar onun dışına çıktıklarında Nuh'un
gemisinin dışına çıktıklarını düşünebilirler. Bu misyonun dışına
çıktıklarına ilahi bir ceza ile cezalandırılacaklarını çünkü ilahi
planın dışna çıkmış oluyorlar…
SAVCI ÖZ
CEZALANDIRILDI
Başsavcı Vekili Zekeriya Öz, Bakırköy'e atanarak cezalandırıldı.
Bulunduğu yerden aynı seviyede bir göreve alınması bile
cezalandırmadır. Ben kendisini uyarayım: Söyleyeceği her şey
aleyhine delil olarak kullanılabilir. İzin alarak yazılı bir
basın açıklaması yapılacağı söyleniyor. Cengiz Aktürk ile ilgili
bir arkadaş hakkında bir çek meselesi yüzünden mahkum ettirdiği bir
kişi vardı. O kişi aslında Ali Demirhan. Ali Ağaoğlu'nun beraber
çalıştığı bir kişi. Dubai'de mahkum olmuştu. Üst düzey bir general
tarafından kefil olunarak serbest bırakılmıştı. Bu Ali Demirhan ve
arkadaşları Zekeriya Öz'ün parasını ödüyor. Öz oraya sadece kayak
yapmaya gitmiyor. Orada kayak merkezi var, son zamnalarda Birleşik
Arap Emirlikleri üzerinde çok ciddi tartışmalar yapılıyor.
Bu savcı aktif bir isimdi. Bugün Milat gazetesinde bir yazı
yayınlandı. Birleşik Arap Emrliklerinin, Tayyip Erdoğan'a karşı,
ihvan-ı Müslim'e karşı, bir takım Filistinlilere karşı çok farklı
politikalar izlediği ve Türkiye'deki gelişmelerden
rahatsızlık duyduklarını filan yazıyor. Dubai üzerinden, kendi
siyasi durumlarından kaygı duyan emirlikler, Türkiye'deki
gelişmeleri yakından izliyorlar ve özellikle Ak Parti iktidarına
karşı halkın çok büyük bir ilgisi olmasına rağmen yönetici kadrolar
iktidar karşıtı gruplarla temas kurmaya çalışıyorlar. Acaba,
Zekeriya Öz, savcılığın çok ötesine geçip bu bölgedeki siyasi
hareketliliğin içine mi girmek istedi. Birilieri Zekeriya Öz'ü buna
mu bulaştırmak istiyor. Gittiği yer ve görüştüğü kişiler çok
önemli. Bir savcı çok dikkatli olmalı. Fişin üzerindeki ismin kim
olduğu belli. Ali Ağaoğlu'nun parası ile tatil yapıyor hem, hem de
Ağaoğlu aleyhine işlem yapıyor.