Cemaate karşı operasyon hazırlığı BOMBA İDDİA
Abone olHükümetin üzerinde çalıştığı yeni yargı paketinin amacı ne? İçindeki düzenlemelerin hedefi cemaat mi? İşte sorulara çarpıcı yanıtlar..
ANKARA'da siyasetin sıcak gündemi
hükümetin hızla üzerinde çalıştığı Özel Yetkili Mahkemelerin
kapatılması ve İnternet düzenlemesi.
Peki hükümet bu iki projeyle neyi hedefliyor? Muhalefet kadanı çalışmalara yönelik bir yönden destek verirken diğer yönden düzenlemelerin hedefinin 17 Aralık operasyonun üstünü örtmek olduğunu altını çiziyor.
Peki tek hedef bu mu?
Farklı bir görüşe göre asıl hedef bu değil. Hükümetin asıl amacı cemaate yönelik operasyonlara başlamanın hukuki alt yapısını oluşturmak.
Nasıl mı?
Yanıtı Bugün si yazarı 'ın bugünkü köşesinde...
Hükümet hem mevcut operasyonlardan en az zararla kurtulabilmek
hem de gelecekte yapılacak muhtemel soruşturmaları engellemek için
doğrudan yargıya müdahale etti.
Etmeye de devam ediyor.
Türkiye'de hükümetlerin yargıya müdahalesi şöyle ya da böyle her zaman olmuştur ama kabul etmek gerekir ki, hiçbir zaman bu kadar aleni yapılmamıştı.
Adalet Bakanı ve Müsteşarı soruşturma savcılarını arayıp talimatlar veriyor, operasyon yapılmamasını söylüyor, hatta tehdit ediyor.
Polis hallaç pamuğu gibi dağıtıldı. Savcılar dosyadan el çektirildi.Değişen İstanbul Başsavcısı Hadi Salihoğlu öyle düzenlemeler yaptı ki artık hükümetin bilgisi olmadan İstanbul Adliyesi'nde kuş uçamaz.
....
Dünyanın neresinde olursa olsun doğrudan yargıya müdahale sayılan bu düzenlemelerden sonra hükümet yeni bir adım daha atıyor. Hatta hazırlıklar tamamlandı ve bugün TBMM'ye sevk edilebilir.
Başbakan Erdoğan ve Adalet Bakanı Bozdağ'ın ipuçlarını verdiği düzenleme de 2012 yazında kaldırılan Özel Yetkili Mahkemeler tamamen kaldırıyor.
Süren davalar için konan ek madde iptal edilecek. Böylece aralarında KCK, 12 Eylül, 28 Şubat ve benzeri davalar ağır ceza mahkemelerine devredilecek.
Hükümete göre, 'Her şey güzel olacak.' Hatta bu çalışmayı 5. yargı paketi olarak da lanse ediyorlar. Ancak kamuoyunda cevapsız çok fazla soru var.
Çünkü söz konusu mahkemeler ihtisas mahkemeleriydi ve Ergenekon, KCK gibi terör yapılanmalarına karşı etkin rol aldılar.Eğer TMK 10 ile yetkili mahkemeler kalkar, dahası Terörle Mücadele Yasası tümden iptal edilirse bundan sonra tüm terör davaları Türkiye genelindeki 133 ağır ceza mahkemesinde görülecek.
Tabii devir sırasında düşen davalar da olacak.
PKK'YLA ANLAŞTINIZ... DHKP-C VE EL KAİDE NE OLACAK?
Bu arada PKK'nın 'TMK kalksın talebi' de her daim masada olmuştu.Bu ülkedeki tek terör örgütü de PKK değil. Hadi PKK ile anlaştınız. DHKP-C ya da El Kaide ne olacak? Değişiklik gerçekleşirse 50 bini aşkın dava yeniden görülecek. İş yükü artacak, davalar uzayacak.
PEKİ HÜKÜMET NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
Başkent'te senaryo çok. Ama öne çıkan iki başlık var.
Birincisi ki 17 Aralık'tan bu yana yaşananlar bu seçeneği güçlendiriyor, yolsuzluk soruşturmalarından kurtulmak, yeni dosyaların açılmasını engellemek. Hükümetin bu teoriyi güçlendirecek adımlar atıyor.
İkincisi ise daha da enteresan. Başbakan'ın 'Hizmet Hareketi'ne tepkili olduğu ve mutlaka bir örgüt davası açtırmak istediğini sağır sultan bile' duydu.
Meclis'te dinlediğim senaryo şöyle: "Hükümet mevcut HSYK ve TMK 10 ile yetkili mahkemelerden istediği operasyonu yapamaz. TCK 309 ve 312'den dava açması lazım. Polisi, savcıyı, hakimi organize etmek kolay değil.
Yasayı değiştirirsen Türkiye'nin herhangi bir yerinden ayarlayacağın bir ağır ceza mahkemesinden soruşturma açılabilir. Paralel yapı çökertilemese bile hükümet sözünü tutmuş olur." Bu arada kulislerde 'CMK 250'yi kaldırmasak Cemaat'e çok rahat operasyon yapardık' diyerek pişmanlık duyanların da olduğunu not düşelim.
Özetle, hükümet yeni yasal düzenlemeyle bir taşla iki kuş vurmayı planlıyor. Fakat benim daha parlak bir fikrim/önerim var. Madem hükümet bu süreci 'İstiklal Mücadelesi' olarak tanımlıyor. Kolayı var, kurarsınız 'İstiklal Mahkemeleri'ni istediğinizi istediğiniz gibi yargılarsanız.