Cemaat'e bu dil sökmez ama, ya şuna ne demeli?

"Güç sarhoşluğu" yaşayanların içinde bulunduğu kibir herkesin malumu. Peki senin yaptığın ne? Hani nerede sabır, nerede diyalog, nerede hoşgörü? Yıllarca seninle aynı çatı altında çalışan, seninle birlikte aynı sofraya oturan, dostun, arkadaşın, kardeşin

Hadi ÖZIŞIK hadi.ozisik@internethaber.com

- Sen kim oluyorsun da dershaneleri kapatıyorsun?

Erdoğan'a böyle sesleniyor CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu
... Bir karşı görüş yok, dershanelerin kapatılması veya kapatılmaması ile ilgili fikir yok, var olan tek şey, Kemal Bey kusura bakmasın, "sokak kabadayılığı!"

"Sen kim oluyorsun?" dediği, 12 yıldır bu ülkeyi yöneten bir Başbakan... Başbakan'ın üslubunu sık sık eleştiren bir kişinin böylesi kaba bir dil kullanmaya hakkı yok. Kahve köşelerinde pinekleyen kumarbazların arasında geçen çirkin bir ifade:

- Sen kim oluyorsun?

- Sen kim oluyorsun?

Kim oldukları karakolda çıkıyor ortaya.

Bereket, Erdoğan-Kılıçdaroğlu ikilisi birbirinin arkasından atıp tutuyorlar. Karakolluk olmuyorlarsa, karşı karşıya gelmedikleri içindir!


* 

Cemaat-İktidar kavgasından oy devşirmeye çalışan muhalefetin söyleyeceği bir sözü varsa, çözümüyle birlikte bunu ortaya koyması lazım. "Sen kim oluyorsun?" kabadayılığı Cemaat'in nezdinde makul sözler değil.

Oya tahvili ise imkansız!

Kemal Bey'in bilgisine!


Nihal Bengisu Karaca görevini yapıyor öyle mi?

Ben yazıyorum kızıyorlar. "Diyalog" rafa kalkmış, yerini kin ve nefrete bırakmış. Yazana küfür, konuşana küfür, derdini anlatana küfür... Beri taraftan bana ne kardeşim, o küfürbaz diye senin de küfürbaz olman mı gerekiyor?

"Güç sarhoşluğu" yaşayanların içinde bulunduğu kibir herkesin malumu. Peki senin yaptığın ne? Hani nerede sabır, nerede diyalog, nerede hoşgörü? Yıllarca seninle aynı çatı altında çalışan, seninle birlikte aynı sofraya oturan, dostun, arkadaşın, kardeşin senin gibi düşünmeyince niye kötü oluyor?

Bülent Keneş'e söylüyorum. Today's Zaman'ın en tepesindeki Bülent Keneş'e... Nihal Bengisu Karaca, Cemaat'in yayınlarında hizmet etti yıllarca... O zaman da konuşuyordu, yazıyordu, kimin adamıydı, kimler tarafından görevlendirilmişti Bülent? Şimdi seninle aynı düşünceyi paylaşmıyor diye, en yakın arkadaşına, seninle hiç ayrısı gayrısı olmayan Nihal Bengisu Karaca'ya "O görevini yapıyor" derken hiç mi vicdanın sızlamıyor Bülent?

Ne oldu size böyle?

Niçin her şeyi kırıp döküyorsunuz?

Yarın yüzyüze bakmayacak mısınız yine?


Türkiye'den Google çıkar mı?

ABD'deki Silikon Vadisi'nin bir benzeri Gebze'de kuruluyor. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergun müjdeyi veriyor:

- Türkiye'den de Google çıkar.

Çıkmaz!

Zira Türkiye'yi yönetenler, (istisnalar hariç) teknolojiye çok uzak. Bu ülkenin değerleri, Google'ı geride bırakan projelerle gelse bile dinleyeni olmaz. Olmadı bugüne kadar çünkü. Yıllardır Türkiye'de proje üreten yazılımcılar var... Çaldıkları kapılar yüzüne kapanıyor, kimse bir adım öteye gidemiyor.

Niye biliyor musunuz?

Tek neden var, bilgisizlik!

Gebze'ye yakın bir ilin belediye başkanına soruyorum:

-Başkan bizim siteyi (İnternethaber) ziyaret ettiniz mi hiç?

Cevap evlere şenlik:

- Sen hangi sitede oturuyorsun?

Ne diyeyim?

Güldüm!

"Türkiye'den de Google çıkar" sözüne de gülüp geçtim o yüzden!