Cemaatçi generaller için geri sayım! İşte TSK'da paralel temizlik planı...
Abone olYAŞ toplantısında TSK içindeki Gülenci komutanların tasfiye edileceği yönündeki iddialar devam ediyor. Hüseyin Yayman cemaatçi generaller iddiasının perde arkasını yazdı...
İNTERNETHABER.COM
Vatan si yazarı Hüseyin Yayman, Yüksek
Askeri Şura (YAŞ) toplantısı için gündeme gelen "cemaatçi
komutanlar temizlenecek" iddiasını köşesinde
yorumladı.
CEMAATÇİ ORGENERAL YOK AMA KOR-TÜM-TUĞ GENERALLER VAR
İddiaların doğru olduğunu kaydeden Yayman "TSK içinde
orgeneral düzeyinde Gülenci komutanların olmadığı ancak korgeneral,
tüm ve tuğgeneral düzeyinde isimlerin olduğu, bunların Genelkurmay
Başkanı Necdet Özel tarafından yakınen bilindiği ifade ediliyor.
Ayrıca son dönemde kurmayların dörtte birinin aynı yapının içinde
olduklarına dikkat çekiliyor." diyerek çarpıcı iddialarda
bulundu.
İşte Hüseyin Yayman’ın yazısındaki ilgili
bölüm:
TSK İÇİNDEKİ PARALEL EMİR KOMUTA TASFİYE
DİLECEK
Türkiye bir yandan seçimi konuşurken, diğer yandan Ortadoğu’daki
ateş topu hızla bize yaklaşıyor. Öbür tarafta ise paralel yapı
tartışmalarının gölgesinde Yüksek Askeri Şura sessizce toplandı.
Dolayısıyla bu YAŞ’a ülkenin geleceğini belirleyecek en kritik
toplantı deniliyor. Görünen o ki 2014 Şurası, TSK’yı ve topyekün
güvenlik bürokrasisini derinden etkileyecek sonuçlar doğuracak.
Kaderin cilvesine bakınız ki Başbakan Erdoğan hükümetleri
tarafından ‘Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde’, ‘tehdit’ olmaktan
çıkarılan Gülen Hareketi’yle ilgili aynı Başbakan bu defa bambaşka
bir karar verdi. Bu karar MGK’da tarihi imzalarla kayıt altına
alındı ve etkileri ilerde görülecek.
GÜLENCİLER ENGELLENİRKEN YENİ YAPILARA GÖZ
YUMULMAYACAK
Askeri kaynaklar Şura’da üç kriterin dikkate alınacağını söylüyor.
Birincisi TSK içinde paralel emir komutaya asla izin verilmeyecek.
İkincisi TSK ile hükümet karşı karşıya getirilip bir krizin
doğmasına müsaade edilmeyecek. Üçüncüsü ordu içindeki Gülencilerle
ilgili önlemler alınırken yeni paralel yapıların doğmasının önüne
geçilecek.
GENLEKURMAY VE HÜKÜMET ÜÇ NOKTADA
MUTABIK KALDI
Aynı kaynaklar Genelkurmay ile hükümet arasında üç prensip üzerinde
bir mutabakat olduğunu dile getiriyorlar. Sağlanan güven
ilişkisinin önemine vurgu yapıp devlet içinde devlet olmaz
yaklaşımıyla uyuma dikkat çekiyorlar. Bununla birlikte
komutanların, Başbakan’a ordu içindeki paralelci yapılanmanın
hükümetin son on yıldaki icraatları sonucu arttığı serzenişini
ilettiği de belirtiliyor.
KOMUTANLAR BAŞBAKAN'LA HER ŞEYİ AÇIK
AÇIK KONUŞACAK
Komutanların özel dosyalarında tüm askeri personelle ilgili detaylı
bilgilerin olduğu söylenirken aynı zamanda MİT’ten de benzer
dosyaların iletildiği iddia ediliyor. Özellikle komutanlıklar
tarafından yapılan Personel Güvenlik İncelemesi sonucu ciddi
verilere ulaşıldığı öne sürülüyor. Şura’da problemin Fethullah
Gülen başlığı altında değil ‘paralel emir-komuta’ ismiyle
konuşulduğu belirtilirken masada komutanların, Başbakanla her şeyin
açık açık konuşacaklarının altı çiziliyor.
NEJDET ÖZEL CEMAATÇİ KONUTANLARI YAKINDAN
BİLİYOR
TSK içinde orgeneral düzeyinde Gülenci komutanların olmadığı ancak
korgeneral, tüm ve tuğgeneral düzeyinde isimlerin olduğu, bunların
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel tarafından yakınen bilindiği ifade
ediliyor. Ayrıca son dönemde kurmayların dörtte birinin aynı
yapının içinde olduklarına dikkat çekiliyor.
Bununla birlikte ordu içinde yoğun bir ‘koridor jurnalciliğinin’
yaşandığı ve isimsiz mektupların havada uçuştuğu, komuta
kademesinin bu durumdan rahatsız olduğu belirtiliyor.
"FETHULLAHÇI" YAFTASIYLA JURNALCİLİĞE
İZİN VERİLMEYECEK
Jurnalciliğin önüne geçmek ve 28 Şubat benzeri bir kırılma
yaratmamak için hassas davranıldığı ve ordudan hiçbir ismin
‘Fethullahçı yaftasıyla’ atılmayacağı dile getiriliyor. Dolayısıyla
Şura’dan ihraç kararları değil, terfilerin önüne geçilip zaman
içinde emeklilik yoluna gidileceği konuşuluyor.
Karargah’ın meseleyi dini yapıların tasfiyesi değil, paralel emir
komuta yapısının sonlanması olarak ele aldığı yine bu bağlamda
paralel yapıyla mücadele edilirken bu yapıyı hedef alan benzer
paralel yapıların oluşmasına izin verilmeyeceği ifade ediliyor.