Bir gazeteci dostum, işbaşındaki iktidara 6 ay ömür biçiyor:
- Cemaat düğmeye bastı, bu iş burada biter.
Gelin, Cemaat'in gücünü tartıya koyalım önce.
28 Şubat sürecinde Cemaat'in üzerinden tır geçti
mi?
Fethullah Gülen, tıpkı Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ gibi,
"terör örgütünün bir numaralı ismi" olarak
yargılandı mı?
Cemaat'in gücünü kırmak adına, bir dizi tedbir alındı mı?
Fethullah Gülen'in Amerika'da sürgün hayatı yaşaması için elden
gelen ne varsa yapıldı mı?
Gülen'in dönüş yoluna her daim yargı taşı konuldu mu?
Tüm bu sorulara toplu olarak aklı ve vicdanı olan herkes evet
diyecektir.
Peki...
Bugüne bakalım!
Cemaat tüm engellemelere rağmen, gücünü hala koruyor mu?
Fethullah Gülen sürgün hayatı yaşasa da, elini kaldırdığında her
dediği anında yapılıyor mu?
Cemaat'e yakın yayın organları eskiden Zaman'la sınırlıydı, bugün
bir medya ordusundan söz edilebilir mi?
Yine evet!
***
O zaman akla şöyle bir soru geliyor:
"Madem Gülen eskisinden daha güçlü, neden Türkiye'ye
dönmüyor?"
Soru haklı!
Ancak Gülen'in de haklı gerekçeleri var.
Hem hasta!
Hem de Türkiye'deki fitne hastalığını daha da yaygınlaştırmak
istemiyor.
Uzakta olsa da, Türkiye'de dönen dolapları biliyor ve yakından
izliyor. İki yüzlülükleri biliyor ve dün kendisini "Fettoş" sıfatı
ile ananların bugün kendisini Fethullah Hocaefendi yaptıklarının
farkında.
Farkında olduğu için, ortalığın toz duman olduğu böyle bir dönemde
Türkiye'deki fitne ve fesatın bir parçası olmak istemiyor.
Ama uzakta da olsa kontrolü elinde tutuyor!
***
Gelelim iktidar cephesine.
28 Şubat sürecinde, bugünkü iktidar mensuplarının
çoğunluğunu oluşturan Refah Partisi'nin üzerinden tır geçti
mi?
İşbaşındaki iktidarın geçmişine ağır darbeler indirildi mi?
Erbakan türlü ayak oyunlarıyla iktidardan indirildi mi?
2002 yılı sonrasında yani AK Parti iktidarı döneminde, en başta
kapatma davası olmak üzere türlü ayak oyunları çevrildi mi?
Tayyip Erdoğan yeniden cezaevine konulmak istendi mi?
Topluca bir kez daha evet!
Peki...
Tüm engellemelere rağmen...
Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının ayağına takılan çelmelere
rağmen...
Türlü türlü ayak oyunlarına rağmen...
Askerin içinde yuvalanan darbe heveslilerine rağmen, Erdoğan
geçmişe göre çok daha da güçlendi mi?
Yüzde 50'lik halk desteğini arkasına aldı mı?
Evet!
Şimdi soralım:
- Kim daha güçlü?
Habertürk'teki Medya Kritik'te söyledim.
Bir kez daha tekrarlayayım.
Her iki cephe de çok güçlü.
Ancak...
Tayyip Erdoğan'dan daha güçlüsü yok!
İktidara 6 ay ömür veren gazeteci arkadaşım Erdoğan'ın gücünün
farkında değil.
"Cemaat silahı" ile iktidarı devirme planı yapanlar
da bu gücün varlığından bihaber!
Bir şey daha bilmiyorlar...
Kavga etseler de, o kavgadan nemalanmak isteyenleri gerek Cemaat,
gerek iktidar kanadı çok iyi biliyor.
Her iki kesim de oynanan oyunun farkında.
O yüzden de bu kavganın bir an önce sonlandırılmasını
istiyorlar.
Tabii ki, her iki tarafın şahinlerini bertaraf edebilirlerse!