Ekran yüzü bir arkadaş
için, "O'nun hayatını
değiştirdik!" demişti Cemaat'e
yakın meslektaşlarımızdan bazıları.
O arkadaş yaşadığı değişimden ötürü
mutluydu. Cemaat'e yakın
meslektaşlarıyla elele, kolkola olmaktan hiç pişmanlık
duymadı. Hac yoluna
düştü onlarla, bugün
bile "dua"sını eksik etmiyor:
- Allah onlardan her daim razı olsun!
*
Cemaat-İktidar kavgası bu
birlikteliği ne yazık ki bozmuş!
İnançlar aynı, sapma yok!
Ama yaşanan kavga, ayrı düşürmüş
onları.
Eski muhabbet kalmamış.
Dostluk mesajlarının
üzerinden Cemaat-İktidar "TIR"ları
geçmiş.
*
Yukarıda yaşanan kavga, aşağıyı etkilemeye
başladı. Cemaat'e veya iktidara ne kadar yakın
olursa olsun, geçmişin üzeri örtülüyor artık, herkes safını
belirliyor. Tıpkı yukarıda sözünü ettiğim
arkadaşım gibi.
"Bu kadar da olmaz" diyenlerin
sayısı az değil.
"Haşhaşiler" sözünden
ötürü Tayyip Erdoğan'a arkasını
dönenlerin sayısı az değil.
"Örgüt, çete, in" gibi ifadelerden
ötürü kendisine yeni yol belirleyenlerin sayısı az değil.
Cemaat'in etrafındaki fanatiklerin
yüzünden Fethullah Gülen
Hocaefendi'ye yüz çevirenlerin sayısı az
değil.
CHP'nin görevini üstlendi diye Cemaat'e kızgınlık biraz daha
fazla!
Fethullah Gülen Hoacaefendi'nin gazetelerdeki boy boy
fotoğrafları, yaptığı açıklamalar ona gönül verenleri bile rahatsız
ediyor:
- Hocamız siyasi lider gibi.
Herkes bu kavganın tez zamanda bitirileceğini
zannetti!
Bitmedi, bitecek gibi de görünmüyor.
İki tarafın da hasarı büyük.
Peki bu kavgayı en az hasarla kim atlatacak?
Tayyip Erdoğan mı?
Fethullah Gülen mi?
Hiç kimse!
Türkiye'nin kaybı büyük!
Türkiye'nin kaybına sebep olanların kaybı daha
büyük olacağı için, bu kavganın galibi olmayacak.