Gezi küçük bir
kıvılcımdı. İktidarın tepesindeki Başbakan
Erdoğan, "çapulcu" demek
yerine, Taksim'de toplanan gençlere elini uzatsaydı, 30 Mart
seçimlerinin sonucu daha farklı
olabilirdi. Başbakan ayak diretince, kafası
karışık olanlar, AK Parti'den uzaklaştı.
17 Aralık ise, bir kesimi AK Parti'den uzaklaştırmaktan
çok, Tayyip Erdoğan'ın etrafında
kenetlenmeye yaradı.
*
Kemal Kılıçdaroğlu, bu süreci iyi
değerlendiremedi.
Tayyip Erdoğan, "Daima Hizmet, Daima
Millet" sloganıyla halktan oy
isterken, Kemal
Kılıçdaroğlu, ayakkabı kutularıyla yol almak
istedi. Millet "hizmet"i tercih
edince, muhalefet bir kez daha yere çakıldı. Genel
seçimlerde "Havuzlu villa"ya takılıp
kalan Kemal Kılıçdaroğlu, bu seçimde
de kendisine fayda sağlamayan bir politika izledi.
Yeni hiçbir şey söylemedi!
Başbakan Cemaat'i yerden yere vururken, o Cemaat'i
sahiplendi.
Seçim bitti, sonuç hüsran olunca da, "tanımam
etmem" dedi
sığındığı Cemaat için.
Kılıçdaroğlu, "Bana ne
Cemaat'ten" demek yerine, "Yok
birbirinizden farkınız" diyebilseydi eğer,
Baykal'ın yıllarca "Türkiye
kuşatıldı" şikayetinin üzerine gitseydi
eğer, 30 Mart seçimlerinin sonucunu
değiştirebilirdi. Ankara'da Mansur
Yavaş'la bozkurt işareti yaparak MHP'lilere selam sarkıtan Kemal
Kılıçdaroğlu, İstanbul'da "Cemaat'e
zulüm
yapılıyor" edebiyatıyla CHP'yi
yenilgiye uğrattı.
Seçimden bir gün sonra, "Hırsız
Başbakan" sözleriyle sonuç almışçasına,
düzenlediği basın toplantısında "Hırsızdan
Cumhurbaşkanı olmaz" demesi, Kemal Bey'in içine
düştüğü yanlışın göstergesi.
Yanlışta hâlâ ısrar ediyor!
Yazık!
*
Cumhuriyet Halk
Partisi'ni "Cemaat Halk
Partisi"ne dönüştüren Kemal
Kılıçdaroğlu, her ne kadar bir başarıdan söz etse
de, CHP'nin yavaş yavaş ve emin adımlarla iktidara
yürüdüğünü söylese de, bu kafa
ile, yüz yıl daha iktidar yüzü göremez.
İşin garibi...
Kemal Kılıçdaroğlu'nun dışında, herkes bunun
farkında!
*
"Tayyip gitsin de ne olursa
olsun" diyerek, CHP'ye oy
verenlerin 30 Mart hezimetinden
sonra, yapacağı tek bir şey kaldı.
"Muhalefeti devirmek!"
Tayyip Erdoğan'la başa çıkabilecek bir lider arayışına
giren ateşli bir gençlik, Twitter'da yeni bir eylem
hazırlığı yapıyor. Gezi'yi adam
akıllı organize
eden "çapulcular" da, bu
gençlik ile birlikte hareket ediyor.
CHP'yi "Cemaat Halk
Partisi"ne dönüştüren Kemal
Kılıçdaroğlu'ndan kurtulmak istiyorlar.
Gezi'deki gibi eylem yapmak, CHP'yi Kılıçdaroğlu'ndan kurtarmanın
yolu.
Eylemler 20 Mayıs'ta yapılacak!
Eylem plânı olarak CHP teşkilatlarının
işgali tartışılıyor.
*
Eylem yapmaya hazırlananlar, destek arayışında
değil.
İş dünyası, medya ve siyasiler, "Kemalsiz
CHP" projesini destekliyor çünkü.
Tek eksik, Kılıçdaroğlu'nun
alternatifinin henüz olmaması.
O eksik tamamlandığında, Kılıçdaroğlu'nun
karşısına dikilecekler.
Kemal Bey'in ayak diretmesi, eylemin ilk adımı
olacak.
Sonrası çorap söküğü gibi gelecek.
Slogan yazımın başlığında:
- Muhalefeti yıkmak için haydi meydanlara...
*
Bu eylemin başarı şansı olur mu dersiniz?
Bence olur!
İşin içinde polis
şiddeti ve TOMA
işkencesi de olmayacağına
göre, Kemal Kılıçdaroğlu'nun
devrilmesi çok daha kolay olur kanaatindeyim.
O halde haydi meydanlara!
Oray Eğin ve Cem
Küçük
Oray Eğin'in içinde
"yalan" ve
"iftira" olmayan yazılarının tadına
doyulmuyordu Akşam'da. TAPE
kurbanı oldu Oray; çekti gitti buralardan sonra. Epey
bir tasfiye dönemini tamamlar tamamlamaz
Sözcü'yle döndü.
O şimdi daha dürüst, daha adaletli, daha hakkaniyetli!
Oray'ın eski boşluğunu,
İbrahim Karagül'ün tepesinde olduğu
Cem Küçük dolduruyor şimdi.
Hayırlı olsun!