Cemaat düşmanları Karayılan'ı kahraman ilan etti!
Abone olEkrem Dumanlı cemaat düşmanlarının Karayılan sevgisini eleştirerek süreç konusundaki medyanın tutumunu ele aldı
Zaman yazarı Ekrem Duman’a göre süreci destekleyen
yazarlar ‘safça’ bunu yapıyor. Dumanlı medyada Murat Karayılan'ın
açıklamalarının övülmesine ve PKK'ya inanılmasını sert sözlerle
eleştirdi. İşte Dumanlı'nın o yazısı
Hafta içinde Kandil'de toplantı düzenleyen ve dünya medyasını oraya
toplayan PKK şov yapmış oldu. Bu şovu Avrupa'da başlatılan
“PKK'lılar terörist değil, aktivist” tezinden
farklı düşünmemek gerekiyor.
Döktüğü onca kan ve aldığı cana rağmen uluslararası arenada bu
vahşi örgüte barışçıl manalar yüklenmesi boşuna değil. Bölgede yeni
bir yapı tasarlayanlar, PKK'ya bir rol biçiyor.
O rolü yokmuş gibi farz ederek yazı yazanlar meseleye
-kusura bakmasınlar- safça yaklaşıyor. Sadece
barış demekle, terör bitiyor demekle mevzu izah edilemez.
Gelinen noktada dünyanın en kanlı örgütünün, uluslararası siyasi
bir figür olmaya doğru sürüklendiğini görmek gerekiyor. Bu gerçeği
atlamak için ya belli bir noktaya odaklanıp realiteyi ihmal etmek
gerekiyor ya da daha büyük bir plandan bîhaber olmak.
Karayılan'ın ağzı kulaklarına varıyor her cümle sonunda.
Kibirlenerek ve böbürlenerek anlatıyor. Uluslararası siyasette ve
medyada o (ve tabii ki örgütü) meşruiyet kazanıyor.
Oradan herkese akıl veriyor; o aklı (hızlı ulusalcılar başta olmak
üzere) yazıp yazıştırıyor. İflah olmaz ‘cemaat
düşmanlığı' bazılarının gözünü öyle görmez hale getirmiş
ki daha düne kadar karşı oldukları herkese kahraman
muamelesi yapıyorlar.
Bak şu garip tabloya ki adam, MİT'ten bahsederken bir duygudaşlık yaşıyor adeta. MİT Müsteşarı Hakan Fidan'dan bahsederken neredeyse ‘bizim Hakan' diyecek. Öyle zannediyorum ki MİT yöneticileri de (başta Sayın Fidan olmak üzere) rencide olmuştur bu söylemden. Aksi takdirde Karayılan'ın MİT raporlarından kendi dokümanı imiş gibi bahsetmesi tuhaf çağrışımlar içeriyor...
Haklı olarak Yalçın Akdoğan, “Karayılan süreci yanlış anlamış” diyor. Umarım öyledir. Karayılan'ın zafer havası içinde verdiği mesajlar örgütün uluslararası arenada meşruiyeti içindir ve bu çizgi ileride başka sıkıntılar doğurabilir. Şu andaki iyi niyetli yorumlar bu örgütün uluslararası siyasi bir figüre dönüşmesini perdeleyemiyor. Bu durumu sadece, “Dört aydır şehit verilmiyor.” diyerek savuşturmak yanlış; zira şehit verilmemesi örgütün kararına bağlıymış gibi bir çıkarıma neden oluyor. Bu örgüt yeniden eylem kararı alır ve kan dökmeye başlarsa (üstelik bu kadar meşruiyet çizgisi yakalamışken) daha büyük sıkıntılar yaşanır. Temkin şart, tedbir şart...